meryem
Sun 6 February 2011, 10:42 pm GMT +0200
ZALİMLERLE DOSTLUK
İnsanın zulmedenlerden olmaması gerektiği gibi zalimlerle birlik de olmaması, onların eylemlerine katılmaması gerekmektedir. Dar anlamı ile kişisel zulüm, geniş ve uluslararası anlamı ile kitlesel zulüm (emperyalizm) müslümanın kendisi ve dışındakiler için karşı çıkması gereken olgulardandır. İnsanların üzerinden zulmü, kıyıcılığı, emperyalizmi kaldırmağa çalışmak müslümanın fıtrî görevidir. İnanan kişi bunları yeryüzünden kaldırmağa çalışmalı, hiç olmazsa, işbirliğinden kaçınmalı, kendini zulme bulaştırmamahdır.
“Zulmedenlere meyletmeyiniz. Sonra sizi ateş gibi çarpar. Zaten sizin Allah'tan başta dostunuz yoktur. Sonra yardım da göremezsiniz.”
İşte Kur'an'daki bu anlatıma göre müslümanların müslüman olmayanlardan, zalimlerden dostları yoktur. Diğer insanlar zaten müslüman olmayarak, Allah'ın hakimiyetini kabul etmeyerek inananlardan ayrılmışlardır. Onlarla beraber olmak müslümanlann Allah'tan olan yardımlarının kesilmesini doğuracaktır. Bir müslüman için bundan daha acıklı bir durum olamaz. Ayrıca Allah zalimlere hiçbir şekilde yardım edilmemesini, aksi takdirde bunun da zulüm olacağını bildirmiştir. Kesin olarak müminlere zulmedenlerle birlik olmak reddedilmiştir.
“Allah sizi ancak sizinle din savaşı yapmış, sizi yurtlarınızdan çıkarmış, çıkarılmanıza arka çıkmış olanlarla dostluktan men eder. Kim onları dost edinirse bunlar zalimlerin kendileridir.” [126]
Bu ayetle sadece zalimlerle dostluk değil, ne için olursa olsun zalimlerle işbirliği yapanların da zalim olacaklarını, zalimlere yardım edenlerin, onları üstün sayanların onlara gerektiğinden fazla değer verenlerin yerleri cehennemin yakıt deposu olduğu halde onları üstün tutanların hepsi zalim olarak ilan ediliyor.
“İnananlar! Babalarınızı, kardeşlerinizi -eğer küfrü sevip, inanmağa yeğ tutuyorlarsa- dostlar edinmeyiniz; İçinizden onların dostluğunu kabul edenler zalimlerdir.” [127]
İnananlar aralarında yakın münasebet bulunan kimselerin zalim olanları ile de dostluk kurmamalıdırlar, inananlardan (müminlerden) başka hiç kimseyi dost saymamalı, onlara güvenmemeli, ilişkilerini zulmün çerçevesi içine girmeyecek şekilde düzenlemelidirler. Allah, Ehl-i Kitap'tan oldukları halde Yahudileri ve Nasranileri (Hristiyanlar) bile dostlar edinmemizi söylemiş, onların ancak kendilerinin dostları olabileceklerini bildirmiştir.
“İnananlar! Yehud ve Nasara'yı dost saymayın, onlar ancak birbirlerinin dostudurlar. İçinizde kim onlara yardakçılık ederse onlardan sayılır. Allah zalimleri doğru yola çıkarmaz.” [128]
[126] Mümtahine: 60/9.
[127] Tevbe: 9/23.
[128] Maide: 5/51. Ahmet Şişman, Kuran’da Zulüm Kavramı, Beyan Yayınları, İstanbul, 1983: 81-83.