- Yükümlülük takdire bağlıdır

Adsense kodları


Yükümlülük takdire bağlıdır

Smf Seo Versiyon , -- Seo entegre sistem.

Array
sumeyye
Sun 13 February 2011, 01:29 pm GMT +0200
7) Yükümlülük, Takdire Bağlıdır

 
Ağaçlardaki Allah’ın Âyetleri:
 

Bil ki: Allah Teâlâ’nın yarattığı her şeyde sayısız âyetler var­dır. Bunlar üzerinde düşünen kimse, Allah Teâlâ’nın kullarını şe­riatlarla yükümlü tutmasında apaçık hüccetin bulunduğu sonucu­na ulaşır. Bakınız! Ağaçlar, onların yaprakları, çiçekleri, meyveleri ve onlarda bulunan her türlü görülen, tadılan vb. haller üzerinde düşününüz. Yüce Allah, onlardan her tür için özel bir şekilde ol­mak üzere yapraklar, özel bir renkte çiçekler, tadı ayrı meyveler var etmiştir. Bu özellikler sebebiyledir ki, falanca ağacın falanca türden olduğu bilinir. Bütün bunlar, türe ait belirlenmiş şekle tabi olur. Türe ait şekil nasıl ise, bunlar da öyle olur. Meselâ Allah Teâlâ’nın “şu madde hurma olsun” şeklindeki kazası, onun meyve­leri şöyle şöyle, özellikleri böyle böyle olsun” şeklindeki tafsîlî kazasıyla birlikte iç içe çıkmış olmaktadır.

Türün bazı özellikleri vardır ki, aklı olan herkes anlar. Bazı özellikleri de vardır ki, onları ancak derin vukufıyet sahibi zeki kimseler kavrayabilir. Yakutun, beraberinde taşıyan kimseyi fe­rahlatıcı ve ona cesaret verici özelliği gibi. Türün bazı özellikleri, o türün bütün fertlerinde bulunur. Bazı özellikleri de vardır ki, sa­dece ona ehil bulunan bazı fertlerinde bulunur. “Kabuli helîle” (İhlîlec) gibi. Bu bitki onu eliyle tutan kimseyi ishal eder. Şimdi siz kalkıp da:

“Hurmanın meyvesi niçin bu özelliktedir?” diyemezsi­niz. Çünkü böyle bir soru sakattır. Zira, eşyanın kendisinden ayrıl­maz özelliklerinin, kendisiyle birlikte bulunması “Niçin?” sorusu­na mahal olmaz.

 

Hayvanlar Alemindeki Âyetler:

 

Sonra hayvan çeşitlerine bakınız. Onlardan her bir türün -aynen ağaçlarda olduğu gibi- ayrı şekil ve yaratılışı olduğunu görürsünüz. Bunların yanında onların ihtiyarî hareketleri ve tabiî güdüleri (ilham), cibillî bir tedbir ve düzenleri olduğunu görürsü­nüz. Hayvan cinsinin türleri işte bu özelliklerle birbirlerinden ay­rılır. Meselâ davar ve sığır gibi mallar ot yer ve geviş alır; at, eşek, katır ot yer geviş almaz; yırtıcı hayvanlar et yer, kuşlar havada uçar; balıklar denizde yüzer. Hayvanlardan her bir türün çıkardığı ses, bir diğerininkine benzemez; cinsî ilişki şekilleri farklıdır, bir türün yavrulama ve yavrusunu besleme şekli diğerininkine benze­mez... Bütün bunların açıklanması uzun sürer. Türlerden herhan­gi birine yapılan ilham, mutlaka o türün mizacına uygun ve beka­sım temin edici olan bilgilerdir

Bütün bu ilhamlar, o türe, Yaratıcı tarafından türe ait özel­likler penceresinden sızdırılmaktadır. Çiçeklerin damarları (yap­rak çizgileri), meyvelerin tatları hep türe ait şekil ve özellik ile beraberlik arzeder.

Türe ait özelliklerden bazısı bütün fertlerde bulunurken, di­ğer bazıları sadece o özelliğe kabiliyeti bulunan ve sebeplerle uyum içinde olan bazı bireylerde mevcut olur. Her ne kadar bu ka­biliyet (bilkuvve/potansiyel olarak) türün bütün fertlerinde olsa bile bu tür özellikler fiilen sadece bazı fertlerde bulunur. Arılar ara­sında arı beyi ile belli bir süre eğitimden sonra insan seslerini taklit edebilen papağan böyledir.