- Yüce Allah’ın Kelam ve Muhabbet Sıfatları

Adsense kodları


Yüce Allah’ın Kelam ve Muhabbet Sıfatları

Smf Seo Versiyon , -- Seo entegre sistem.

Array
saniyenur
Mon 9 January 2012, 07:23 pm GMT +0200
Yüce Allah’ın Kelam ve Muhabbet Sıfatları


Yüce Allah şöyle buyurmaktadır: "Allah İbrahim’i halil (dost) edinmiştir." (en-Nisa, 4/125); "Allah Musa ile de konuştu." (en-Nisa, 4/164)

Hulle (halil, dost edinme), muhabbetin kemal derecesidir.

Cehmiyye her iki cihetten de muhabbetin hakikatini kabul etmezler. Çünkü onların iddiasına göre muhabbet ancak seven ile sevilen arasındaki bir ilişki halinde söz konusu olur. Kadim ile muhdes (sonradan yaratılmış) arasında ise muhabbeti gerektirecek böyle bir ilişki söz konusu değildir. Onlar aynı şekilde -önceden de geçtiği üzere- konuşmanın hakikatini de inkar etmişlerdir.

İslam’da bu bid’ati ilk olarak ortaya koyan kişi ise hicri ikinci yüzyılın başlarında el-Câ’d b. Dirhem olmuştur. Irak ve doğu bölgelerinin emiri Halid b. Abdullah el-Kasrî Vâsıt’ta onu kurban gibi boğazlamıştır. Kurban bayramı günü insanlara hutbe irad etmiş ve şöyle demişti: Ey insanlar, kurbanlarınızı kesiniz, Allah keseceğiniz kurbanları kabul etsin. Ben de el-Ca’d b. Dirhem’i kurban diye keseceğim. Çünkü o Yüce Allah’ın İbrahim’i halil edinmediğini ve Musa ile de özel bir şekilde konuşmadığını iddia etmektedir. Daha sonra Halid minberden indi ve el-Ca’d’ı kesti.[1]

O, çağdaşı tabiîn alimlerinden aldığı fetva ile bunu yapmıştı. Dine ve bu dinin mensuplarına geçen bu hizmeti dolayısıyla Allah onu mükâfatlandırsın.

Daha sonra el-Cehm b. Safvan, Ca’d’ın bu görüşünü almış, bunu açıkça ortaya koymuş ve bu görüşü esas alarak başkaları ile tartışmıştır. Cehmiyye de ona izafe edilmiştir. el-Cehm’i de Horasan emiri Selm b. Ahvez öldürmüştür.

Daha sonra bu görüş Amr b. Ubeyd’in izinden giden Mutezile’ye intikal etmiştir. Onların da bu görüşleri Me’mun’un halifeliği döneminde güç kazanmış ve bu İslamın önder ilim adamları bu hususta mihnete maruz kalıncaya ve bu hususta onlara muvafakat etmeye davet edildikleri zamana kadar devam etmiştir.

Ayet-i kerîme’nin delalet ettiği gerçeğe Sahih(i Buharî)deki hadisler de delâlet etmektedir. Ebu Said el-Hudrî, Peygamber -Sallallahu aleyhi vesellem-in şöyle buyurduğunu rivayet etmektedir: "Eğer ben yeryüzü insanlarından bir halil edinecek olsaydım, şüphesiz Ebu Bekir’i halil edinirdim. Fakat sizin bu arkadaşınız Allah’ın halilidir."[2] Bununla kendi şahsını kastediyordu.

Bir başka rivayette de şöyle denilmektedir: "Ben herbir halile, halillik etmekten uzak olduğumu bildiririm. Eğer yeryüzü insanlarından bir halil edinecek olsaydım, elbetteki Ebu Bekir’i halil edinirdim."[3]

Bir başka rivayette de: "Muhakkak Allah İbrahim’i halil edindiği gibi, beni de halil edinmiştir."[4]

Böylelikle Peygamber -Sallallahu aleyhi vesellem- yaratılmışlardan herhangi bir kimseyi kendisine halil edinmesinin uygun olmadığını ve eğer böyle birşey mümkün olsaydı, insanlar arasında buna en layık kişinin Ebu Bekr es-Sıddiyk olacağını açıkça belirtmektedir. Bununla birlikte o kendi zatını bir takım kimseleri sevmekle de nitelendirmiştir. Mesela Muaz’a: "Allah’a yemin ederim, gerçekten ben seni seviyorum."[5] demiştir. Ensar’a da böyle söylemiştir. Zeyd b. Harise de Rasûlullah -Sallallahu aleyhi vesellem-in sevdiği kişilerdendi, oğlu Üsame de ve buna benzer başkaları da böyleydi. Amr b. el-'As ona: İnsanlar arasında en çok kimi seviyorsun, diye sorduğunda, Âişe’yi diye cevap vermişti. Ya erkeklerden deyince, bu sefer: Babasını diye cevap vermişti.[6]


[1] Buhârî, Halku Ef'âli'l-İbâd, s.69.

[2] Buhârî 3654; Müslim 2382, 2383; Tirmizî 3656; İbn Mâce 93; Müsned, I, 377, 379, 409, 433.

[3] Müslim 532.

[4] Müslim 532

[5]. Ebû Dâvûd 1522; Müsned, V, 245, 247.

[6] Buhârî 3662, 4358; Müslim 2384; Tirmizî 3885