sumeyye
Sat 16 January 2010, 10:15 pm GMT +0200
Yûsuf Aleyhisselâmın Tâbut´unun Bulunup Götürülüşü:
İsrail oğulları, Mısırdan çıktıkları zaman, yolu, şaşırdılar.
Üzerlerine, gecenin karanlığı da, çöktü.
Birbirlerine:
"Nedir bu hal?" diye sormağa başladılar.
Yaşlı Bilginleri:
"Yûsuf Aleyhisselâm, vefat edeceği sırada, kendisinin kemiklerini, yanımızda taşımadıkça, Mısırdan çıkmayacağız diye Allah adına, İsrail oğullarından Ahd´ü Mîsak almıştı!" dediler.
Mûsâ Aleyhisselâm:
"Onun kabrinin yerini, kim biliyor?" diye sordu.
"İsrail oğullarının Koca karısı biliyor!" dediler. [332]
İsrail oğullarının Koca Karısı, hem kötürüm, hem âmâ idi. [333]
Mûsâ Aleyhisselâm, haber salıp onu, getirtti:
"Bana, Yûsuf (Aleyhisselâm)ün kabrini göster!" dedi.
Koca karı:
"Sen, bana hükmümü[334], dört şeyi [335] vermedikçe [336], sana, onu, haber vermem!" dedi. [337]
Mûsâ Aleyhisselâm:
"Hükmün, nedir?" diye sordu. [338]
Koca Karı:
1) Ayaklarımı çözüp yürür hale getirmendir.
2) Gözümü, bana geri çevirmendir.
3) Gençliğimi, bana geri çevirmendir. [339]
4) Cennet köşküne seninle birlikte girmem[340] ve senin yanında bulunmam-dır!" dedi. [341]
Koca karının bu istekleri, Mûsâ Aleyhisselâmın ağırına gitti [342]. İsteklerini, ka bul etmek istemedi.
Yüce AUâh, Mûsâ Aleyhisselâma:
"Ona, hükmünü ver! [343]
Şüphesiz ki, senin taahhüdünü, yerine getirmek, bana düşer!" diye Vahyetti.
Mûsâ Aleyhisselâm, Koca Karının dileğini kabul etti. [344]
"Olur!" dedi. [345]
Koca Karı:
"Ben, çok yaşlıyım. Yürümekten de, âcizim. Beni, taşıyınız!" dedi.
Taşıdılar.
Nîl´in yanına varınca:
"İşte, o, şu suyun içindedir!" dedi. [346]
Onları, suyun toplandığı bir yere götürdü. [347]
"Şu suyu, çekiniz!" dedi.
Çektiler.
"Kazınız yeri!" dedi.
Kazdılar. [348]
Nîl´in kenarında, Mermer bir sandık içinde olduğu halde, onu, çıkardılar. [349]
Sandık, yere çıkarılınca, yol, gündüzün ziyası gibi oldu. [350]
Yûsuf Aleyhisselâmın Tâbutu taşınırken, ay da, doğmuş, yolu, gündüz gibi aydınlatmış, doğru yolu, onun sayesinde bulmuşlardır.
Yûsuf Aleyhisselâmın Tâbutu, Kenan ilinde kale dışındaki hâlen bulunduğu yere gömülmüştür. [351]
[332] Sâlebî-Arais s.142, ibn.Hacer-Metalibül´âliye C.3.S.274.
[333] Sâlebî-Arais s. 142.
[334] Sâlebî-Arais s.142, ibn.Hacer-Metalibül´âliye c.3,s.274.
[335] Sâlebî-Arais s.142.
[336] Sâlebî-Arais s.142, İbn.Hacer-Metalibül´âliye c.3,s.274.
[337] Sâlebî-Arais s.142.
[338] Sâlebî-Arais s.142, ibn.Hacer-Metalibül´âlieye c.3,s.274.
[339] Sâlebî-Araiss.142 .
[340] Taberî-Tarih c.l.s.214, Sâlebî-Arais s.197.
[341] Salebî-Arais s. 142, ibn.Hacer-Metalib.c.3,s.274.
[342] Sâlebî-Arais s. 142.
[343] Salebî-Arais s.142, ibn.Hacer-Metâlib, C.3.S.274.
[344] Sâlebî-Arais s. 142.
[345] Taberî-Tarih c.1,s.215, Sâlebî-Arais s.197.
[346] Taberî-Tarih c.1,s.215, Sâlebî-Arais s.197.
[347] Sâlebî-Arais s.142, İbn.Hacer-Metalibül´âliye c.3,s.274.
[348] Taberî-Tarih c.1,s.215, Sâlebî-Arais s.197, ibn.Hacer-Metâlib.c.3,s.274.
[349] Taberî-Tarih c.1,s.215, Sâlebî-Arais s.142,197.
[350] İbn.Hacer-Metalibül´âliye c.3,s.274.
[351] Sâlebî-Arais s. 142.
M. Asım Köksal, Peygamberler Tarihi, Türkiye Diyanet Vakfı Yayınları: 2/57-59.