- Yollarına düşerken

Adsense kodları


Yollarına düşerken

Smf Seo Versiyon , -- Seo entegre sistem.

Array
rabia
Thu 3 June 2010, 02:19 pm GMT +0200
Yollarına Düşerken

Kabe... Yeryüzünün ilk mescidi. Allah’ın beyti, sevgilisinin doğup, büyüdüğü topraklardaki yüce ve kutsal mekan..

Güzel yaşamaya dair ümitlerle, hayallerle giriyorum kapından. Aklımı başımdan alan bir sevda seli sanki kaynağından fışkırarak akıyor. Mikro âlemden, makro âleme bütün mevcudatın dönüşüne katılıyorum. Ak güvercinler gibi, boynum bükük ve ellerimde kalbim, dönüyorum.

- Lebbeyk Allahümme lebbeyk! Çağrına uydum ve geldim. Buyur Rabbim, emrin başım üzere... Dönüyorum, dünya dönüyor, âlem dönüyor, herşey ama herşey dönüyor. Akıllara durgurluk verecek bir duygu bu, bir sevgi, yaşanması ve anlatılması güç bir sevda. Senin sevdalılarının ruhaniyetine bürünüyorum. Allah’ım Seni sevenlerin kalbinde dönüyorum. Şu dönme bir an dursa, dünyanın kalbi sekteye uğrayacak ve kıyamet kopacak. Öyle ise dön ruhum, dön ve “Allah” de. Ak güvercinler gibi, ürkek ve nazlı, yaralı ceylanlar gibi mahzun bakışınla dön kalbim, bugün dönme günü, bugün “Allah” deme günü. Gün Allah (c.c)’ın günü...

Sonra Hacer oluyorum, zenci bir köle. Ne yüce bir köle ki, onun hareketleri kıyamete kadar müslümanlara örnek teşkil ediyor, ve yaptırılıyor. Evlâdına su aramak için çırpınan bedenine ve ruhuna sığınarak koşuyorum. Hacer, koş; kimsenin olmadığı bu ıssız çölde Allah var ve O yeter. Yeter ki; Sen sade O’na güven. Safa’ya bak, dön Merve’ye. Kimsecikler yok Allah’ım. Bir yudum su diye inleyen şu mahzun anaya acı Rabbim. Biz de susuz çöllerde yaşamaktayız. Kalbimiz, ab-ı hayata çok susadı. Dünyanın sularından kana kana içtik, lâkin sen’den uzaklaştık. Bu sular bizde firakı derinleştirdi. Hacer anama yağdırdığın gibi bir rahmet yağdır ya yerden, ya gökten. Acıyan yaralarımıza şifa olacak zemzemine kandır bizi...

Rahmet dağının burcu, burcu esintileri geliyor kalbime. Ak güvercinler, ak çadırlarda bir destana hazırlanıyor. “Durma’ya” Durduk Allah’ım “durun” dedin ve durduk. Dünyanın heryerinden müslüman kimliğini taşıyan insanlarla birlikte durdum. Askerle sivilin, işçiyle patronun, zenginle fakirin, beyazla siyahın farkının gözetilmediği bu mübarek beldelerde duruyoruz. Bir kul olarak, inanan ve inancının gereğini yaşamaya çalışan bir ümmet olarak duruyoruz Rabbim. Duruşumuzu kabul eyle. Hayatımızın tüm ayrıntılarına da bu durmayı serpiştir. Ümmeti böylece kabul eyle. Parça parça kalplere, ego kavgası yapan bu biçare ümmeti kabul ve affeyle. Bunca insan seline rağmen acınası halimize şifalar ver, İslamı dilden kalbe indir, aziz ve güçlü kıl Rabbim...

Sırada en büyük cihad var. Kalbimizden çık melun, ümmete fitne olma. Şeytan aleyhilla’ne; ümmetin içine fesatlık sokma. Yurdumuzdan, yuvamızdan, kalbimizden, ruhumuzdan, bedenimizden uzaklaş. Senin sesini dinlemiyoruz, senin yolundan gitmiyoruz, düşmanlığı açık bir düşmansın sen. Sana taş atmakla yetinmiyor, tüm nefretimizle birlikte sana savaşımızı haykırıyoruz. Nefsim sen de yoluma çok taşlar koydun, hayatın zor anlarında hep isyana teşvik ettin, hiç sabır bilmedin nefsim, hiç sabretmedin. Güzel bir kul olayım Rabbime demedin de, şeytanla iş birliği yaptın ve ruhumu yıktın nefsim, kalbimi yaktın. “Ben-ben” dedin daima, biz diyemedin, biz diyemedik, biz olamadık. Hep acıdı bir yanlarımız, hep ağrıdı. Ama şükürler olsun ki, ağlamayı ve dua etmeyi azda olsa becerdik.

Uzun, lacivert gecelerde; ülkemde, bazen karlar düşerken beyaz ve kimsesiz, duygular kalbimde yoğunlaşırken dualar gönderdim arşa, içinde hep sevgi yükselen. Sevdalar sakladım, bu diyarlara sırf ümmet için. Şu yapayalnız kalan ve bencillik duvarlarını bir türlü aşamayan cemaatlere sevgi gülleri derdimde sakladım.

Birgün şu ümmet ihya olacak. Şeytanlar birer birer sahneden çekilince, geriye yalnız Allah aşkı kalacak. O gün şu ümmet inşaallah gülecek. Güldür, ağladık Allah’ım çok ağladık.

“Kerim’dir onarır kulunun işini,

Ağlatırsa mevlam yine güldürür”

Güldür ve zemzemini yağdır Rabbim çok susadık...

Alıntı