sumeyye
Thu 16 August 2012, 06:28 am GMT +0200
Yolda Kalanlar:
İslâm dini, rızık ve geçimin sağlanması,[167] ilmî çalışma ve incelemeler, [168] Allah yolunda cihad [169] ve cihanşümul olan hacla ilgili seyahatleri [170] meşru kılmış, hatta teşvik etmiştir. Yolculuğa çıkan kimsenin malî güçlükle karşılaşması muhtemeldir. Bu sebeple, Kur’an-ı Kerim “yol oğlu” mânâsına gelen İbnu's-Sebîl kavramını “yolda kalanlar” mânâsına sekiz defa tekrarlar: Mekke devrinde inen âyetlerde [171] İbnu's-sebîl'e hakkının verilmesinden söz edilmektedir. Medine devri âyetlerinde İbnu's-sebil'e yapılan ödemeler, infak [172] ve ihsan [173] olarak değerlendirilmekte, ganimet ,[174] fey [175] ve zekât [176] gelirlerinden kendisine pay ayırılması emredilmektedir. Bu sosyal dayanışma yolu, din ve hukuk sistemlerinin önceden tanımadığı bir yoldur.
Klasik hukukçuların birinci tefsirine göre, İbnu's-sebîl, yolda kalanlar mânâsına gelir. Kendi yerinde zengin de olsa, yolculuktayken, kendisinde bir mal veya para kalmayan garip kimseye böylece zekâttan bir pay ayrılmış olur. [177]
Libya Bakanlar Kurulu, İbnu's-sebîl'i, “mubah ve taat bir iş ve maksat için zekât bölgesinde muhtaç düşen yolcu” şeklinde yorumlamıştır. [178]
[167] Mülk: 67/15; Müzemmil: 73/20.
[168] Ankebut: 29/20; Alu İmran: 3/138; el-Hacc: 22/46.
[169] Tevbe: 9/4142-121.
[170] Alu İmran: 3/97; Hacc: 22/37-38.
[171] İsra: 17/26; Rum: 30/38.
[172] Bakara: 2/315.
[173] Nisa: 4/36.
[174] el-Enfal: 8/41.
[175] Haşr: 59/8
[176] Tevbe: 9/60.
[177] Bilmen, HFK, c. IV, s. 116; Cezîrî, Fame, c. I, s. 621, 626; Ebu Zehra, age, s 178; Kâsânî, BS, c. II, s. 46; Maverdî, age, s. 123; Mergınânî, age, c. I, s. 112; Sıddıki, age, s. 182; Tabavî, Muhtasar, s. 52.
[178] Arak, age, s. 75.