sumeyye
Fri 8 April 2011, 11:54 am GMT +0200
YOLCU NAMAZI
Dört rek'atli bir namaz yolcuya iki rek'at olarak farzdır (İmam Şâfıî): Hz. Âişe (ra) dedi ki; “Aslında namaz iki rek'at olarak farz kılındı. Sonra hazar hali için artırıldı. Fakat yolculuk hali için eski miktarında bırakıldı.” [159] Bu, üzerinde fikir yürütülmeksizin böyle bilinir. Bu hususda Hz. Ömer (ra) şöyle der; “Yolculuk namazı iki rek'attir, cuma namazı iki rek'attır. Hz. Peygamber'inizin lisanıyla bu, kısaltma yapılmaksızın tam olarak böyledir.”
İbn Abbas (ra) dan rivayet olunduğuna göre; Hz. Peygamber (sas) şöyle buyurmuştur:
“Doğrusu Allah (cc) Peygamberinin lisanı üzere namazı hazarda dört, seferde ise iki rek'at olarak üzerinize farz kıldı.” [160] Hz. Ali (ra) de böyle bir rivayette bulunmuştur.
Sabah, akşam ve vitir namazlarına gelince; bunlarda kısaltma olmadığı hususunda icmâ vardır. Kısaltma yapılması gereken bir namazı dört rek'atte tamamlayan bir kimse sünnete muhalefet etmiş olur. Çünkü Hz. Peygamber (sas) hicretten sonra Mekke halkına namaz kıldırdığında, iki rek'at kıldırmış; sonra da onlara şöyle buyurmuştu;
“Namazınızı (dört rek'ate) tamamlayın. Çünkü biz seferi bir kavimiz.” [161]
Seferi bir kimse, kısaltarak kılması gereken bir namazı dört rek'at olarak kılıp, ikinci ka'dede oturduğunda, ilk iki rek'at onun için farz yerine geçer. Ama selâmı tehir edişi sebebiyle iyi etmemiş olur. Son iki rek'att da farza ilâve ettiği için, onlar da nafile olurlar. İkinci ka'deye oturmazsa, farzı bâtıl olur. Çünkü o bir rüknü terk etmiştir ki; o rükün de namazın sonunda oturmakdır. [162]
Yolcu Olmanın Şartları:
Bir kimse deve yürüyüşü ile ve yaya olarak üç gün üç gecelik bir yola gitme kasdıyla şehrin evlerinden ayrılınca, yolcu olur: Çünkü o, bulunduğu şehirden çıkmadıkça, seferî olmaz. Ashab şehir dışındaki kulübeleri kasdederek; “Şu kamışdan yapılmış kulübeleri geride bıraktığımızda, namazı kısaltarak kılarız.” demişlerdir. [163]
[159] Bunu Buhari, Müslim ve Ahmed b.Hanbel rivayet etmiştir.
[160] Bu hadîsi Müslim, Neseî, İbn Mâce, Dârimî ve Ahmed b. Hanbel rivayet etmiştir.
[161] Bu hadîsi Ebû Dâvud, Tirmizî, Mâlik ve Müsned'inde Ahmed b. Hanbel rivayet etmiştir.
[162] Abdullah b. Mahmûd b. Mevdûd el- Mavsılî, El-İhtiyar Li-Ta'lîlî'l-Muhtar, Ümit Yayınları: 1/157.
[163] Abdullah b. Mahmûd b. Mevdûd el- Mavsılî, El-İhtiyar Li-Ta'lîlî'l-Muhtar, Ümit Yayınları: 1/158.