- Yol Ayrımı

Adsense kodları


Yol Ayrımı

Smf Seo Versiyon , -- Seo entegre sistem.

Array
seymanur K
Sat 16 July 2011, 02:17 pm GMT +0200
Yol Ayrımı


Mutlak doğru inanç sistemi ve hayat tarzı anlamıyla İslâm'ın özünü Allah'a ve Re-sul'üne itaat oluşturmaktadır. Kişiyi dünya ve ahiret esenliğine ulaştıracak olan teslimiyet budur. Ancak bunlara ek olarak toplumsal hayatın gerektirdiği başka teslimiyetlerden de bahsedilebilir. Cahilin alime, bilmeyenin bilene, askerin ko­mutanına, yönetilenin yönetene, çocuğun ebeveynine itaati, toplumsal hayatın, yaşamanın gerekli ve hatta çoğu zaman zorunlu kıldığı itaat alanlarıdır. Ancak bu aşamada insan bir yol ayrımmdadır. Söz konusu alandaki bu bazı itaatler, Allah'a ve ResuI'e itaatle çatışıp sahibini esenlik yolunun yolcusu olmaktan çıkararak ce­henneme sürükleyeceği gibi, esenlik yolunun yolcusu oluşunu kolaylaştıran ve sağlamlaşman itaatler de olabilirler. Bu ayrımda temel ölçü, hiçbir itaatin Allah'a itaatin referansı olan vahiyle (Kur'an'la) çatışmaması şartıdır. Yegâne ölçü Kur'an'dır. Peygambere itaat de dahil olmak üzere hiçbir itaat vahye (Kur'an'a) rağmen gerçekleşmemelidir. Bu açıdan Hz. Peygamberin kendi konumunu sürek­li belirtmesi ve kendisine itaatin Allah'a rağmen gerçekleşen bir itaat olmayacağına dikkat çekmiş olması önemlidir. Şu da önemlidir ki peygamber de bir insan olarak kendisine vahyolunana aynen diğer insanlar da olduğu üzere kayıtsız-şart-sız teslim olmak ve gereklerine göre davranmak zorundadır. Bu durum Hz. Sa­lih'in dilinden şöyle ifade edilmiştir: 'Ey kavmim! Eğer ben Rabbimden (verilen) apaçık bir delil üzerinde isem ve O bana kendinden bir rahmet (peygamberlik) vermişse, buna ne dersiniz? Bu durum karşısında O'na âsi olursam beni Allah'tan (O'nun azabından) kim korur? O zaman siz de bana ziyan vermekten fazla bir şey yapamaz­sınız.[125]

Vahye (Kur'an) ve peygambere itaatin dışında yer alan ve üstelik Kur'an'm ita­at edilmesini emrettiği mercilerden birisini de 'emir sahiplerine/yetkililere' itaat oluşturmaktadır. Konuyla ilgili ayet şöyledir: 'Ey iman edenler! Allah'a itaat edin. Peygamber'e ve sizden olan emir sahiplerine/yetkililere de itaat edin. Eğer bir husus­ta anlaşmazlığa düşerseniz Allah'a ve ahirete gerçekten inanıyorsanız onu Allah'a ve Resûl'e götürün (onların talimatına göre halledin); bu hem hayırlı, hem de netice ba­kımından daha güzeldi.[126] Ayette ilk dikkat çeken özellik emir sahiple­rine/yetkililere itaat şartının Allah'a, peygambere itaat şartlarına bağlı olarak ifade edilmiş olmasıdır. Üstelik kendilerine itaat edilmesi gerekenler Allah ve Resulüne itaat eden emir sahipleri/yetkililerdir. Çünkü ayette 'Ey iman edenler!., sizden olan emir sahiplerine/yetkililere de itaat edin' denmektedir. Buna göre itaat dairelerinin en dış halkasını Allah'a itaat, bir içteki daireyi peygambere itaat, en içteki daireyi ise 'iman eden' vasfına sahip 'emir sahiplerine/yetkililere' itaat oluşturmaktadır. Eğer olur ki emir sahiplerine/yetkililere itaatte bir problem çıkarsa, problemin çö­zümü için Allah (Kur'an) ve Resulüne (Sünnet) gidilecektir. Bu aynı zamanda Al­lah'a ve Peygambere rağmen emir sahiplerine/yetkililere itaat edilemeyeceği ger­çeğini dile getiren bir uyarıdır.


[125] Hüd, 11:63

[126] Nisa, 4:59