hafiza aise
Tue 22 March 2011, 12:26 pm GMT +0200
8. Yiyeceklerde Ve Meyvlerde Selem
192. Abdullah ibn Abbâs (r.anhümâ)'dan rivayet edilmiştir:
Resulullah (s.a.v), Medine'ye geldiğinde, Medineliler meyvelerde bir veya iki seneliğine selem yapıyorlardı.[112] Bunun üzerine Resulullah (s.a.v), onlara:
Kim hurmada selem yapacaksa, belli ölçüde yada belli tartıda, belli bir müddete kadar yapsın' buyurdu. [113]
Konu ile ilgili başka bir rivayet ise, Ve belli tartıda" ifadesi yer almaktadır. [114]
Bu hadis(in bu şekildeki metinlerin)!, Buhârî ile Müslim rivayet etmiştir.
Tirmnizî'nin rivayeti de buna benzer olup yalnız, Bir veya iki seneliğine" ifadesine değil de, Ve belli tartıda" ifadesine yer vermiştir. [115]
Ebu Davud'un rivayeti de buna benzemektedir. [116]
Yine Buhârî'nin bir rivayeti buna benzer olup bu rivayetin içerisinde, İki yada üç seneliğine" ifadesi yer almaktadır. [117]
Nesâîde, bu hadisi rivayet edip rivayetin içerisinde, İki yada üç seneliğine" ifadesi yer almaktadır. [118]
[112] Selem" kelimesi sözlükte; vermek ve teslim etmek anlamına gelmektedir. Terim olarak İse; para peşin malı' veresiye olmak şartıyla yapılan akiddir. Yani peşin parayla mal satın almaktır.
Selemin sahih olarak meydana gelmesi için riayet edilmesi gerekli bazı şartlar vardır. Bu şartlar şunlardır:
1. Para peşin olarak hemen akid meclisinde ödenmelidir,
2. Para, belli olmalıdır.
3. Mal, belli olmalıdır,
4. Malın teslim zamanı belli olmalıdır.
5. Malın, eğer teslimi bir masraf ve zorluk gerektiriyorsa, teslim yeri de tespit edilmelidir,
6. Mal, mislî bir mal olmalıdır,
7. Malın, teslim edilebilir olması şarttır,
8. Mal, ta'yin ile teaayün eden şeylerden olmalıdır,
9. Mal, deyn (=zimmette bulunan) olmalıdır. Bu konuda daha geniş bilgi için b.k.z: Doç. Dr. Orhan Çeker, Fıkıh Dersleri 1, Seha Neşr. İstanbul 1994, s. 177-185 (ç)
[113] Buhârî, Selem 1, 2, 7; Müslim, Müsâkât 127, 128 (1604); Ebu Dâvud, İcâre 55 (3463); Tirmizî, Büyü' 70 (1311); Nesâî, Büyü' 63; İbn Mâce, Ticarât 59 (2280); Ahmed b. Hanbel, 1/282
[114] Buhârî, Selem 1, 2, 7; Müslim, Müsâkât 127, 128 (1604)
[115] Tirmizî, Büyü'70 (1311)
[116] Ebu Dâvud, İcâre 55 (3463}
[117] Buhârî, Selem 2, 7
[118] Nesâî, Büyü1 63
192. Abdullah ibn Abbâs (r.anhümâ)'dan rivayet edilmiştir:
Resulullah (s.a.v), Medine'ye geldiğinde, Medineliler meyvelerde bir veya iki seneliğine selem yapıyorlardı.[112] Bunun üzerine Resulullah (s.a.v), onlara:
Kim hurmada selem yapacaksa, belli ölçüde yada belli tartıda, belli bir müddete kadar yapsın' buyurdu. [113]
Konu ile ilgili başka bir rivayet ise, Ve belli tartıda" ifadesi yer almaktadır. [114]
Bu hadis(in bu şekildeki metinlerin)!, Buhârî ile Müslim rivayet etmiştir.
Tirmnizî'nin rivayeti de buna benzer olup yalnız, Bir veya iki seneliğine" ifadesine değil de, Ve belli tartıda" ifadesine yer vermiştir. [115]
Ebu Davud'un rivayeti de buna benzemektedir. [116]
Yine Buhârî'nin bir rivayeti buna benzer olup bu rivayetin içerisinde, İki yada üç seneliğine" ifadesi yer almaktadır. [117]
Nesâîde, bu hadisi rivayet edip rivayetin içerisinde, İki yada üç seneliğine" ifadesi yer almaktadır. [118]
[112] Selem" kelimesi sözlükte; vermek ve teslim etmek anlamına gelmektedir. Terim olarak İse; para peşin malı' veresiye olmak şartıyla yapılan akiddir. Yani peşin parayla mal satın almaktır.
Selemin sahih olarak meydana gelmesi için riayet edilmesi gerekli bazı şartlar vardır. Bu şartlar şunlardır:
1. Para peşin olarak hemen akid meclisinde ödenmelidir,
2. Para, belli olmalıdır.
3. Mal, belli olmalıdır,
4. Malın teslim zamanı belli olmalıdır.
5. Malın, eğer teslimi bir masraf ve zorluk gerektiriyorsa, teslim yeri de tespit edilmelidir,
6. Mal, mislî bir mal olmalıdır,
7. Malın, teslim edilebilir olması şarttır,
8. Mal, ta'yin ile teaayün eden şeylerden olmalıdır,
9. Mal, deyn (=zimmette bulunan) olmalıdır. Bu konuda daha geniş bilgi için b.k.z: Doç. Dr. Orhan Çeker, Fıkıh Dersleri 1, Seha Neşr. İstanbul 1994, s. 177-185 (ç)
[113] Buhârî, Selem 1, 2, 7; Müslim, Müsâkât 127, 128 (1604); Ebu Dâvud, İcâre 55 (3463); Tirmizî, Büyü' 70 (1311); Nesâî, Büyü' 63; İbn Mâce, Ticarât 59 (2280); Ahmed b. Hanbel, 1/282
[114] Buhârî, Selem 1, 2, 7; Müslim, Müsâkât 127, 128 (1604)
[115] Tirmizî, Büyü'70 (1311)
[116] Ebu Dâvud, İcâre 55 (3463}
[117] Buhârî, Selem 2, 7
[118] Nesâî, Büyü1 63