saniyenur
Fri 24 August 2012, 10:19 am GMT +0200
Yiyecek Ve İçecek
Yiyecek ve içecek konusunda en önemli noktalar şunlardır.
Tıpkı alkollü içkiler de olduğu gibi, domuzun da (eti ve yağı) bütün şekilleriyle Müslümanlar tarafından tüketilmesi yasaktır. Alkollü içkiler konusunda bir yanlış anlaşılmanın giderilmesi gerekiyor: Kur'ân-ı Kerîm'de geçen hamr terimi, gerçi aslında mayalanmış Üzüm şüyu anlamına geliyordu. Fakat daha Hz. Peygamber zamanında bu anlam, üzüm, hurma, arpa ve diğer herhangi bir maddeden imal edilen, sarhoş edici, alkollü içki türlerini kapsıyordu. "Hamr yasağı" vahyedildiğinde, Medinelilerin sadece şarapları değil, bütün alkollü içki stoklarını sokağa dökmeleri bunun apaçık delilidir. Medine'de, Hz. Peygamber zamanında hamr'ın hurmalardan imal edildiğini de hatırlatalım. Ete gelince, Müslüman sadece îslâmî bir şekilde kesilmiş hayvanların ve kuşların etini yiyebilir. Kur'ân'da şöyle buyurulmaktadır: "Leş, kan, domuz eti, Allah'tan başkasının adı anılarak kesilen, boğulan, dövülerek, düşerek, birbiriyle dövüşerek Ölen, canı çıkmadan kestiğiniz hariç yırtıcı hayvanlar tarafından yenilen, dikilen o taşlar için kesilen hayvanlar, sizin için haram kılınmıştır... Açlık sebebiyle zaruret içinde olanlar, günaha kaymayacak bir şekilde, bu haram kılınan şeylerden yiyebilirler. Çünkü Allah çok bağışlayan ve çok merhamet edendir." (5: 3). Yenilmesi helâl olan hayvanlar ve kuşlar bile, gayrimüslimler tarafından bo-ğazlanmışlarsa, haram olurlar. Kesmekle ilgili dinî kuralları gözetmeleri şartıyla Kitap Eh~ li'nin (Yahudi ve Hıristiyanların) kestikleri bunun dışındadır. İster Hıristiyan tarafından olsun, ister Müslüman tarafından olsun, boğmak suretiyle öldürülen tavuk helâl değildir, Kurbağa ve timsah gibi hem karada hem denizde yaşayan hayvanlar haramdır.
İslâmî usûlde hayvan kesimi şu şekilde olur: En başta Bismillah (Allah'ın adıyla) denilir, ardından boğaz (çene altından) kesilir, yani nefes ve yemek borusu, iki boyun damarı kesilir, omurgaya dokunmaktan kaçınılır ve hayvan tam olarak can vermeden başının gövdesinden koparılmaması ve derisinin yüzülmemesi gerekir.
Yiyecek ve içecek için altın veya gümüş kapkacak ve çatal bıçakların kullanılması Müslümanlara tamamiyle haramdır. Hz. Peygamber şöyle buyurmaktadır: "Altın ve ipek kullanımı ümmetimin erkeklerine haram, kadınlarına helâl kılındı." Bunların birkaç istisnası vardır. Nitekim ipeğin savaş elbisesi olarak kullanılması caizdir. Altın da sadece madenî para olarak değil, diş cerrahisinde de kullanılabilir. Halife Hz. Osman dişlerine altın kaplama yaptırmıştı. Erfece b. Es'ad adlı bir sahabi, Hz. Peygamber'in kendisine, bir savaşta kaybettiği burnunun yerine daha Önce yapılan gümüşten burun harabolduğu için altın bir burun takmasına izin verdiğini rivayet etmektedir.