müzzemmil
Thu 15 September 2011, 08:29 pm GMT +0200
Yine Müşriklerden Utbenin İtirafı
Hz. Cabir Bini Abdullâhdan naklen rivayet edilir ki: Kureyşliler bir gün toplanarak, sihirden, şiirden ve kehanetten en çok anlayan Utbe Bini Rebiayı Peygamber Efendimize gönderip onunla Resülüllâhi imtihan etmeye ve tasavvurlarına göre de cevap veremez duruma düşürmeye karar verirler. Bu maksatla giden Utbe Resülüllâha, sen mi hayırlısın yoksa banan Abdullah mı? diye sorar. Resülüllâh ise susar ve cevap vermez. Utbe tekrar konuşarak, sen mi hayırlısın yoksa deden Abdul Muttalip mi? diye ikinci soruyu yapar Resülüllâh yine susar. Bu sefer Utbe Peygamberi susturduğunu sanarak şu terbiyesiz konuşmayı yapar
- Ya Muhammed eğer babanın ve dedenin senden hayırlı olduklarına inanıyorsan, onların ilahlarını nasıl ayıplar ve kötülersin?. Yok eğer sen onlardan hayırlı olduğuna inanıyorsan, o halde susma konuş da, ne olduğunu görüp anlayalım. Vallahi kavmine senin kadar zararlı kimseyi görmedik. Birliğimizi parçaladın, dinimizi ayıpladın, Arabın içinde kavmini rezil ettin, hatta işi o duruma getirdin ki biri birimize kılıç kullanmaya gebe haldeyiz. İhtiyacın varsa sana, en varlıklı duruma gelene kadar aramızda malımızdan toplayıp verelim. Kadın istiyorsan, istediğin kadınlardan sana on adet alalım.
Bunun üzerine Resülüllâh Utbeye, sözünün bitip bitmediğini sorar. Utbe de, sözünün bittiğini söyler. Bu sefer Peygamber Efendimiz, Besmeleyle Fussılet Sûresini başından itibaren okumaya, Utbe de ellerini arkaya dayayarak dinlemeye başlar. Vakta ki meali kerimi “Onlar yüz çevirirlerse de ki : Ad ve Semud(u çarpan) yıldırım gibi bir azabı(n size de gelebileceğini) hatırlatırım» olan 13. ayeti okur, Utbe Resülüllâha hitaben bu sana yeter, bu sana yeter der ve korku içinde kalkıp gider.
Beğevînin tefsirinin bildirildiğine göre Utbe, doğruca evine kapanır dışarı çıkmaz. Kendisini bekleyen Kureyşliler, Utmenin evine kapandığını görünce, başlarında Ebueehil olmak üzere Utbeyi evinde ziyaret ederler ve ona, seni Muhammed kandırdı, onun nimetleri tatlı geldi, istersen sana istediğin kadar mal verelim de Muhammedi destekleme, derler. Ebucehilin ağziyle söylenen bu sözden büsbütün hiddetlenen Utbe şöyle der :
- Önce yemin ediyorum ki ebediyen Muhammedle konuşmayacağım. Şunu da söyleyeyim ki ben, Kureyşin içinde en fazla malı olan bir kişiyim. Ancak şunu da ilave edeyim ki, Muhammedin söyledikleri ne şiirdi, ne sihirdi ve ne de, kehanetti. O bana “eğer yüz çevirirseniz, sizlere, Ad ve Semud kavimlerine çarpan yıldırımlar gibi bir azabın gelebileceğini hatırlatırım» deyince çok korktum. İyi bilirsiniz ki Muhammed yalan söylemez. Ey Kureyşliler, beni dinleyin, Muhammedi ve ona uyanları bırakın, onun verdiği haberler mutlaka gerçekleşir de başımıza azap yağar diye korkarım. Bu söylediklerim benim kanaatimdir, siz bildiğinizi yapın. [707]
[707] Siretün-Nebi: S. 123, 124 232 Ahmet Gürkan, Kur’an’ın Nasih Ve Mensuh Ayetleri, Yeni İlahiyat Kitabevi, Ankara, 1980: 230-231.