hafiza aise
Sat 27 November 2010, 06:28 pm GMT +0200
Yıllarca Namaz Kılmayan Kimse Ne Yapmalıdır?
Daha önce de ifade ettiğimiz gibi, bu durumdaki kimsenin, kılmadığı namazları kaza etmesi Vacip1 değildir.[347] Ancak bunlardan dolayı nasûh tövbesi/bir daha kesinlikle işlememek üzere tövbe etmesi, Yüce Allah'ın dinini dosdoğru yaşaması ve namazlarına özen göstermesi gerekir.
Mazeret Sonucu Vakti Geçirilmiş Namazların Kazası:
Tembellik veya gevşeklik nedeniyle değil de, şer'î mazereti nedeniyle namaz vaktini geçiren kimsenin, mazereti sona erer ermez, o namazı kaza etmesi 'farzdır'. Çünkü Peygamber (sallal-lâhu aleyhi ve sellem) uyuyakalan kimse hakkında; hatırladığı zaman kılsın. Bunun dışında onun bir kefareti yoktur' buyurmuştur. -Hadis daha önce geçmişti-. Hanefî, Mâlikî ve Hanbelî mezheplerinin görüşü budur.
Uyandığında güneşin doğmuş olduğunu gören kimse, uykuyu alışkanlık haline getirip, vaktin geçmesine uykuyu hüccet edinmesi caiz değildir. Bilakis, yapması gereken uyanır uyanmaz namazı kılmasıdır. Çünkü uyandığı an, o namazın vakti hükmündedir.
Şer'î Mazeretle Geçmiş Namazların Kazasında Sıra:
Şer'î mazeretli olarak vakti geçirilen namazlar, sırasına uygun olarak kaza edilir. Câbir (radiyallâhu anh) anlatıyor; Hendek günü, Ömer bin Hattâb güneş battıktan sonra geldi Kureyş kâfirlerine beddua etmeye başladı ve; 'Ey Allah'ın Rasulü! ikindi namazım neredeyse güneş batmadan önce kılamayacaktım' dedi. Rasuiullah (sallaüâhu aleyhi ve sellem) Vallahi, ben de kılamadım!' buyurdu. Sonra abdest aldı, bizler de abdest aldık. Güneş battıktan sonra, Önce ikindi namazını, sonra da akşam namazını kıldırdı.[348]
Ancak sıraya riayet edildiğinde, en son namazın vakti çıkacak ise, önce o vakte ait namaz kılınır, sonra da vakti geçmiş namazlar kılınır. Sıraya uyulmadan kılınan vakte ait namazın kazası gerekmez. Çünkü bunu gerektiren herhangi bir delil yoktur.
Geçmiş Namazlar, 'Vaktinde Nasıl Kılmıyorsa, Kazası da Aynı Şekilde Kılınır:
Meselâ, yatsı namazını kılmayı unutan birisi, gündüz vakti hatırladığında, yatsı namazını gündüz vakti cehri/kıraati sesli yaparak kılar.
Ebû Saîd (radiyallâhu anh) hadisinde Hendek anlatılırken, '.. .Peygamber (sallallâhu aleyhi ve sellem), Bilâl'e 'kamet getirmesini' emretti. O da, öğle namazı için kamet getirdi. Hasulullah (sallallâhu aleyhi ve sellem) bu namazı vaktinde kılıyor gibi kıldı.[349] Bu namazı, güneş battıktan sonra kılmışlardı. Alimlerin tercih edilen görüşü budur.
Sünnet Namazların Kazası Meşrudur:
Bu konu yeri geldiğinde açıklanacaktır.
[347] Hanefî mezhebi de dahil olmak üzere âlimlerin çoğunluğuna göre kaza etmesi gerekir. (Çeu.)
[348] Buharı, 598; Müslim, 209.
[349] Nesâî, 1/297; Ahmed bin Hanbel, Müsned, 3/25. Sahih hadistir.
Daha önce de ifade ettiğimiz gibi, bu durumdaki kimsenin, kılmadığı namazları kaza etmesi Vacip1 değildir.[347] Ancak bunlardan dolayı nasûh tövbesi/bir daha kesinlikle işlememek üzere tövbe etmesi, Yüce Allah'ın dinini dosdoğru yaşaması ve namazlarına özen göstermesi gerekir.
Mazeret Sonucu Vakti Geçirilmiş Namazların Kazası:
Tembellik veya gevşeklik nedeniyle değil de, şer'î mazereti nedeniyle namaz vaktini geçiren kimsenin, mazereti sona erer ermez, o namazı kaza etmesi 'farzdır'. Çünkü Peygamber (sallal-lâhu aleyhi ve sellem) uyuyakalan kimse hakkında; hatırladığı zaman kılsın. Bunun dışında onun bir kefareti yoktur' buyurmuştur. -Hadis daha önce geçmişti-. Hanefî, Mâlikî ve Hanbelî mezheplerinin görüşü budur.
Uyandığında güneşin doğmuş olduğunu gören kimse, uykuyu alışkanlık haline getirip, vaktin geçmesine uykuyu hüccet edinmesi caiz değildir. Bilakis, yapması gereken uyanır uyanmaz namazı kılmasıdır. Çünkü uyandığı an, o namazın vakti hükmündedir.
Şer'î Mazeretle Geçmiş Namazların Kazasında Sıra:
Şer'î mazeretli olarak vakti geçirilen namazlar, sırasına uygun olarak kaza edilir. Câbir (radiyallâhu anh) anlatıyor; Hendek günü, Ömer bin Hattâb güneş battıktan sonra geldi Kureyş kâfirlerine beddua etmeye başladı ve; 'Ey Allah'ın Rasulü! ikindi namazım neredeyse güneş batmadan önce kılamayacaktım' dedi. Rasuiullah (sallaüâhu aleyhi ve sellem) Vallahi, ben de kılamadım!' buyurdu. Sonra abdest aldı, bizler de abdest aldık. Güneş battıktan sonra, Önce ikindi namazını, sonra da akşam namazını kıldırdı.[348]
Ancak sıraya riayet edildiğinde, en son namazın vakti çıkacak ise, önce o vakte ait namaz kılınır, sonra da vakti geçmiş namazlar kılınır. Sıraya uyulmadan kılınan vakte ait namazın kazası gerekmez. Çünkü bunu gerektiren herhangi bir delil yoktur.
Geçmiş Namazlar, 'Vaktinde Nasıl Kılmıyorsa, Kazası da Aynı Şekilde Kılınır:
Meselâ, yatsı namazını kılmayı unutan birisi, gündüz vakti hatırladığında, yatsı namazını gündüz vakti cehri/kıraati sesli yaparak kılar.
Ebû Saîd (radiyallâhu anh) hadisinde Hendek anlatılırken, '.. .Peygamber (sallallâhu aleyhi ve sellem), Bilâl'e 'kamet getirmesini' emretti. O da, öğle namazı için kamet getirdi. Hasulullah (sallallâhu aleyhi ve sellem) bu namazı vaktinde kılıyor gibi kıldı.[349] Bu namazı, güneş battıktan sonra kılmışlardı. Alimlerin tercih edilen görüşü budur.
Sünnet Namazların Kazası Meşrudur:
Bu konu yeri geldiğinde açıklanacaktır.
[347] Hanefî mezhebi de dahil olmak üzere âlimlerin çoğunluğuna göre kaza etmesi gerekir. (Çeu.)
[348] Buharı, 598; Müslim, 209.
[349] Nesâî, 1/297; Ahmed bin Hanbel, Müsned, 3/25. Sahih hadistir.