sidretül münteha
Tue 21 December 2010, 08:25 pm GMT +0200
(299) Yıldırımlar Anında Dua
721— Salim, babası Abdullah'dan işittiğine göre, demiştir ki, Peygamber (Sav), şimşekleri ve gök gürültüsünü işittiği zaman şöyle buyururdu:
— Allah'ım, bizi şimşeğinle Öldürme, bizi azabınla helak etme ve bundan önce bize afiyet ver.»[163]
Bir fırtına ve kasırganın, bir yağmur ve sel tufanının başlangıcı, gök gürültüsü ve şimşek çakmalarla alâmetlendiğinden bunun büyük habercisi olan şimşek ve gök gürültüleri anında Peygamberimiz böyle dua etmeyi bize öğretmiş oluyor. Bu korkunç ve dehşet anlarında, insanı Allah'dan başka kim kurtarabilir? Her işte olduğu gibi, dehşet ve felâket anlarında yine Allah'a yönelip, ona dua etmek kulun vazifesidir.[164]
722— (167-s.) İbni Abbâs, gök gürültüsünü işittiği zaman şöyle derdi:
— Gök gürültüsü ile tesbih edilen Allah ne yücedir!.. İbni Abbâs demiştir ki:
— Çoban koyunlarını çağırdığı gibi, melek olan gök gürültüsü de yağmuru öyle çağırır.[165]
(Bu haber için başka bir kaynak bulunamamıştır.)[166]
723— (168-s.) Rivayet edilmiştir ki, Abdullah ibni Zübeyr gök gürültüsünü işittiği zaman, sözünü bırakıp şöyle derdi:
«— o yüce Allah'ı teşbih ederim ki, [gök gürültüsü ona hamd ve tesbih eder, melekler de ondan korkarak...] (Ra'd sûresi, âyet: 13) Sonra şöyle derdi: Gerçekten bu gök gürültüsü, yeryüzündekilere şiddetli bir korkutmadır.»[167]
Bugünkü fen ispat ediyor ki, bütün kâinat zerresiyle beraber hareket halindedir. Bu hareketlerin bir kısmı akıl ve irade tesiriyle meydana gelmekte, bir kısmı da duygu ve iradenin dışında cereyan etmektedir. Hareket etmekte olan canlı ve cansız varlıklar, kendilerine hâkim bir kuvvetin sevk ve idaresine bağlı olarak devirlerini tamamlarlar. Bu ilâhî kudretin tasarrufu altında bulunup teslimiyetten başka imkâna sahip olmayan varlıkların hareketleri hal lisanı ile Allah'ı teşbihtir, onu yüceltmedir ve onun sonsuz kudretini İspat eden büyük delildir. Zaten âyet-i kerîmede şöyle buyuruluyor:
«Hiç bir şey yoktur kî, Allah'ı hamd ile tesbih etmesin.» (Isra sûresi, âyet: 44).
Şimşekler, yıldırımlar, gök gürültüleri hep bu umumî hükmün içine girmiş olduklarından Allah'ı yüceltmek ve onun yüce kudretiyle varlığını ispat etmektedirler. Hem bu vazifeyi fasılasız büyük bir intizamla devam ettirmektedirler. Ancak canlılar iradeleriyle bu teşbihleri yaptıkları zaman, karşılığında mükâfat kazanirlor, İnkârları halinde de azab çekerler. İrade dışı teşbihler, doğrudan doğruya Allah'ın kudretiyle meydana gelip, kulun bunlar üzerinde bir kesbi bulunmadığından insanlara fayda sağlamazlar. Allah'a boyun eğen zelil birer mahluk olduklarını izhar ederler. Düşünen ve araştıran akı! sahipleri için, bu âlemde Allah'ın azamet ve kudretine, onun üstün varlığına delâlet eden sayısız alâmetler vardır.
(Bu haberi İmam Malık tahriç etmiştir: Fadlu'llah : C. II, s. 186).[168]
[162] A. Fikri YAVUZ, İmam Buhari’nin Derlediği Ahlak Hadisleri (Edeb-ül Müfred), Sönmez Neşriyat: 2/73.
[163] Tirmizi: Kltabu d-Dua, (Sİ.) Bab. Hadis : 3446. Tadlu'llah: C. II, s. 184.
A. Fikri YAVUZ, İmam Buhari’nin Derlediği Ahlak Hadisleri (Edeb-ül Müfred), Sönmez Neşriyat: 2/74.
[164] A. Fikri YAVUZ, İmam Buhari’nin Derlediği Ahlak Hadisleri (Edeb-ül Müfred), Sönmez Neşriyat: 2/74.
[165] A. Fikri YAVUZ, İmam Buhari’nin Derlediği Ahlak Hadisleri (Edeb-ül Müfred), Sönmez Neşriyat: 2/74-75.
[166] A. Fikri YAVUZ, İmam Buhari’nin Derlediği Ahlak Hadisleri (Edeb-ül Müfred), Sönmez Neşriyat: 2/75.
[167] A. Fikri YAVUZ, İmam Buhari’nin Derlediği Ahlak Hadisleri (Edeb-ül Müfred), Sönmez Neşriyat: 2/75.
[168] A. Fikri YAVUZ, İmam Buhari’nin Derlediği Ahlak Hadisleri (Edeb-ül Müfred), Sönmez Neşriyat: 2/75-76.