- Yeterince meyve ve sebze tüketimi atardamarlara iyi geliyor

Adsense kodları


Yeterince meyve ve sebze tüketimi atardamarlara iyi geliyor

Smf Seo Versiyon , -- Seo entegre sistem.

Array
ehlidunya
Sun 23 October 2011, 05:32 pm GMT +0200
YETERİNCE MEYVE VE SEBZE TÜKETMEK ATARDAMARLARIN İLERİDE DAHA İYİ OLMASINI SAĞLIYOR

Çocuklara meyve-sebze yedirmek için yeni bir gerekçe bulundu. Yeterince sebze-meyve yiyen çocukların atardamarları fazla sebze-meyve yemeyen çocukların atardamarlarına göre sonraki yıllarda daha sağlıklı ve daha az sert olmaktadır. Atardamarlardaki sertleşme kalb hastalıklarında mühim bir faktördür. Atardamarlar sert olduğunda kalb, kanı etkin şekilde pompalamakta zorlanır. Söz konusu araştırma, çalışmanın başlangıcında 3–18 yaşlarında olan 1.622 çocuğun 27 yıl süreyle takip edilmesiyle yapıldı. Atardamarların sertliği nabız dalgasının hızı ölçülerek tayin edildi. Atardamar ne kadar sertleşmişse nabız dalgasının hızı da o kadar fazladır. Araştırmada az sebze-meyve yiyen çocukların nabız dalgası hızının yetişkinlerdeki kadar yüksek olduğu, yani atardamarların sertleştiği bulundu. Araştırmanın neticeleri Circulation dergisinde yayımlandı. Bu neticeleri de dikkate alarak, çocuklara daha fazla sebze-meyve yedirmek için gayret göstermek gerektiği rahatlıkla söylenebilir. (WebMD Health News 29.11.2010)

ŞEKER HASTALARI NE TİP EGZERSİZLER YAPMALI?
En sık görülen şeker hastalığı tipi olan tip 1 diyabetli hastalarda dayanıklılık antrenmanlarıyla direnç (kuvvet) antrenmanlarının bir arada yapılması hastalığın kontrolü açısından en iyi neticeleri veriyor. Yeni bir çalışma bu iki antrenmanın bir arada yapıldığı takdirde sadece bir tip antrenman yapılmasına veya hiç antrenman yapılmamasına göre HbA1c seviyelerinin (istenildiği gibi) daha düşük olduğunu gösterdi. Egzersiz yapmanın şeker hastalığının kontrolü açısından faydalı olduğu biliniyordu; fakat bu faydanın en fazla olması için hangi egzersizlerin yapılması gerektiği konusunda elde net bilgi yoktu. Neticeleri Journal of the American Medical Association'da yayımlanan bu araştırma gerek dayanıklılık antrenmanlarının gerekse direnç antrenmanlarının şeker hastalığı açısından faydalı olduğunu, şeker hastalığının kontrol altında olup olmadığını ortaya koyan HbA1c seviyelerinin ancak bu iki antrenman bir arada yapılırsa azaldığını gösterdi. Dayanıklılık antrenmanları nispeten düşük seviyeli bir fizik aktivitenin uzunca bir süre devam ettirilmesiyle haftada en az 3–4 gün yapılır, buna 40–45 dakika yürüme misâl verilebilir. Direnç (kuvvet) antrenmanları ise kas kuvvetini artırmaya yönelik aktivitelerin düzenli olarak yapılmasıdır. (WebMD 23.11.2010)

YENİ ULTRAKAPASİTÖRLER
Ultrakapasitörler, elektrikli (hibrit) otomobillerde kullanılan alternatif bataryalardır. Mevcut lityum-iyon bataryalardan daha ucuz ve emniyetli olan bu bataryalar, enerjiyi çok kısa sürede yükleyebilir ve hemen kullanıma sunabilir. Ancak bu bataryalar, kullanımda olan diğer ticarî bataryalardan çok daha az enerji depolayabildikleri için, elektrikli otobüs türü vasıtalarda kısa süreli güç destekleme maksadıyla kullanılmaktadır.

Yeni geliştirilen grafen tabanlı elektroda sahip bir ultrakapasitörde, kilogram başına 85,6 watt-saatlik enerji depolanabildi. Bu, mevcut ticarî bataryalardan beş kat daha fazla enerji depolanması demektir. Grafen; kalınlığı bir atom olan grafit (karbon) tabakadır. Ticarî ultrakapasitörlerde elektrotlar çok gözenekli ve iyonları gözeneklerinde depolayan (aktive edilmiş) karbondan yapılır. Yeni geliştirilen grafen elektrotta ise, iyonlar karbon tabakalar arasında yer almakta ve bu sayede daha fazla enerji depolanabilmektedir. Araştırmacılar grafen malzemeyi kırışık bir kâğıt gibi yaparak, tabakalar arası yüzeyi, dolayısıyla depolanan iyon miktarını artırmışlardır.
Bu tür bataryaların en mühim özelliklerinden birisi de, şarj edilme sayısıdır. Bu bataryaların şarj sayısı arttıkça depolayabildikleri enerji miktarı da azalmaktadır. Grafen elektrotlu ultrakapasitörlerin testlerinde 500. şarjdan sonra depolanan enerji miktarında % 10'luk bir kayıp görülmüştür. Çalışmalar bu oranın daha küçük rakamlara düşürülmesi yönünde devam etmektedir.

YÜKSEK HIZLI KAMERALAR
İngiltere'de üniversite sanayi işbirliği çok yüksek hızda çalışan, çok yüksek çözünürlükte (birim alandaki piksel (noktacık) sayısı) bir kameranın yapılmasını netice verdi. Bilindiği gibi kameraların çözünürlükleri sunulan her yeni ürün modeli ile daha da artıyor ve bu da daha net fotoğraf alınabilmesini sağlıyor. Birim zamanda alınan resim sayısı normal video ve filmler için saniyede 24'tür. Daha hızlı çalışan kameralar 'niş pazar' denen ürün odaklı özel pazarlarda alınıp satılmakta ve özel uygulamalarda kullanılmaktadır. Bu uygulamaları; hücre/hücre altı görüntüleme, sinir (nöral) görüntüleme, biyokimyevî sensorlar, DNA/protein mikrodizi taramaları, yüksek hassasiyette astronomik gözlemler ve otomobil çarpışma testleri gibi farklı alanlarda ortaya çıkan ihtiyaçlar şekillendirmektedir.

Megaframe adı verilen ve 2004'ten beri devam eden projede saniyede bir milyon kare elde edilmiştir. Bu tip kameralarda katı-hâl optik sensorlar kullanılmaktadır. Geliştirilen teknoloji ile tek foton çığ diyot (single photon avalanch diode (SPAD)) elemanı adı verilen son derece hassas ve güçlü bir çip elde edilmiştir. Çalışmanın en büyük başarısı, çip üzerinde yapılandırılan Megaframe görüntüleyicinin görüntüleri algılaması ve bu görüntülerin kaydedebilmesindeki hızdır.

sızıntı