sumeyye
Sat 26 June 2010, 01:02 pm GMT +0200
Yeşil Kubbe'ye Mektup
Vuslatına varan yollara çıkabilmek için kör gözle rimi görmediğim gözlerine mıhlayıp “hicranla yandım” diyebilsem, “yanıyorum” diyebilsem
Şefkatine hasretle büzüşmüş soğuk ellerimde, tükenmişliğimin delili bir avuç kül olmuş yüreğimi huzuruna getirip “maşukumdan şikâyet bana yakışmaz, lâkin işte hicranınla yanan yüreğim senden uzaklığımı, nakışlığımı anlatıyor” diyebilsem
Hicran bir ateş, vuslat yollarını kapatanYaktıkça büyüyen, büyüdükçe yakanVe hicran, yanmadan geçilmeyen yolların sadık muhafızıVazgeçilmez terbiye Arzunun büyüklüğü nispetinde ızdırap çekmek Kavuşmak için iştiyak ateşiyle yanmak Yandıkça vuslata giden yolda olduğunu anlamak Ve yakınlaşmak onun kılavuzluğunda Sevgili’ye… Yakınlaştıkça “Hicran arefesindeyim,ama şükür ki, senin yollarındayım, hayalimi gör” diyebilseydim…
Sen, asırların ulaşamayacağı zamanlarda, amanın altın diliminde, ben ise sana, ulaşacak bir buud bulabilme çabasıyla zamanlarını ümitle çoğaltan garipler ikliminde
Sadece adını yaşamak oysa içimde büyüttüğüm arzu Adın anılınca yaşaracak bir göz, burkulacak bir yüreğe sahip olabilmek hicranını yaşayarak Seninle aydınlanacak rüyalardan uyanınca ağlayabilmek Bir daha görebilme ümidiyle geceler boyu uykuları kovalayabilmek Ve seni saklayabilmek, en kalabalık mekânların, en meşgul zamanların içinde Yüreğin en ak yerinde hicranın tazeliğini her an yaşayabilmek
Sana hicranım bir duadır hâl lisanıyla Ama yalvarırken bile riya duvarlarına çarpıp yere düşen kelimeler dökülür dudaklarımdan Her gözyaşı ızdırabın tecessüm etmiş şekli diye utanırım varlık duygusu ve iddiası ile ağlayan gözlerimden Yine de yazdığım ne varsa seni düşünüp, duadır kabul edenlerin en merhametlisinin mak----- “Fani olan ne varsa elimin tersiyle itip, her şeyimi hicran ateşinde yakmaya geldim, bana bir vuslat ümidi, bana bir parça ikram” diyebilsem
Senin aşkını yaşayanlardan öğrensem gerçek hicranı kokunu duyabilsem cennet soluklardan Yönelse ayaklarım arzın en şerefli toprağına Ve yürüsem yürüsem ayrılığı senin yakınında anlamak için Sonu vuslat olmayan yolların yorgunluğuyla…İlk defa riyadan uzak ıslansa yanaklarımBedenimi sana yakın kılandan vuslat istesem Ve tutmasa dizlerim, yığılsam gül kokan topraklarına…
Vuslatını yaşıyorum zannederek türbene bakıp, “buradasın biliyorum ama, ben burada değilim, sana gelen yollardan bir hicran namesi yazıyorum” diyebilsem
Kör gözlerimi yeşil kubbene mıhlayıp “hicranınla yandım” diyebilsem…
“Yanıyorum” diyebilsem…
Şemsi Nur Gök