saniyenur
Thu 2 August 2012, 07:22 am GMT +0200
Yeni Ahit'in Kısa Tarihçesi
"Bu yüzden, kutsal metinlerin bir kolleksiyonu olan Yeni Ahit, havariler döneminin tasarlanmamış ve beklenmedik bir ürünüdür. İlk ümitlerin gerçekleşmesi sonraki tarihlere ertelenirken ilk yüzyılın coşkusu yatıştı; ancak geride, değişen bir dünyada ve değişen bir şiddette de olsa ilk havarilerden Öğrendikleri inanç ve idealleri aziz tutmaya hâlâ devam eden geniş ve yaygın inananlar topluluğu bıraktı. Yeni Ahit'in oluşturulması bize, Hıristiyan Toplumun kabul edilmiş havari yazılarına başvurarak kendini dağılmaktan nasıl koruduğunu gösterir.
"Kilise yasasının esas sınırları son ve kesin şekilde dördüncü yüzyıla kadar çizilmemiş olmasına rağmen, araştırmalarımız Yeni Ahit'in ikinci yüzyılın sonuna doğru düşüncede çoktan tamamlandığını ortaya koymaktadır.
"Daha Önce de gördüğümüz gibi, ilk dönem Hıristiyanlarının kutsal metne ilavede bulunma düşünceleri yoktu. Çoğu Yahudi idi; hepsi de tıpkı Yahudiler gibi Eski Ahit'in otoritesini kabullenmişti. Ancak Eski Ahit'e ilave olarak Kilise, çok erken dönemlerden itibaren yazılı formda mevcut bulunan kendine ait metinlere de sahipti. İkinci yüzyılın Yeni Ahit'ine malzeme sağlayan bu metinler şunlardır:
1- İsa peygamberin sözleri;
2- Havari mektupları-oniki havariye ve diğer havarilere otorite verir;
3- Kehanetler-havariler döneminde Hıristiyan kutsal metnine belki de en sadık yaklaşım, bir örneği sonunda kilise yasasına katılan kehanet idi. Apolcalypse (İncil'in son kitabi)'mn yazarı bu çalışma için kendisine doğrudan vahiy nisbet etmektedir;
4- Kilise Düzeni- son olarak İsa'nın öğretisini oniki havari aracılığıyla sunduğu iddia edilen bir çalışmayı, Didache'yi zikredebiliriz.
"On iki ve on üçüncü yüzyıllar İle 14, yüzyılın ilk dönemlerinde elbette İncil çevirileri vardı, ancak bunların hepsi Fransızca idi; bölüm halinde de olsa İngilizce İncil 1525 yılından, bütün halinde 1535'den, ve İngiltere'de 1538'den Önce yayınlanmadı... 1516'da Erasmus kendisine has yeni bir Latince versiyonla birlikte Yeni Ahit'i Yunanca yayınladı; Eski Ahit'in İbrani dilindeki metni 1488 yılı gibi eski tarihte yayınlanmıştı.
"İngilizce'nin konuşulduğu yerlerde 'Yetki Verilmiş Versiyon' diye kabullenilen İngilizce İncil 1604'de başlanıp 1611'de yayınlanan Bishop İncili'nin gözden geçirilip tashih edilmiş halidir." (Encyclopaedia Britannica, c. III, sh. 513-533, Londra).
"Bible (İncil), Hıristiyan topluluk tarafından kutsal olarak tanınan ve inançlarının temelinde yer alan vahyin yazılı kayıtlarını buldukları kitaplar kolleksiyonuna verilen isimdir." {Encyclopaedia Britannica, sh. 499).
Britannica Ansiklopedisi tarafından yapılan İncil'in bu kısa tanımı, Hıristiyan ve Yahudilere ait bu dinî kitabın nitelik ve içeriğini açıkça göstermektedir. Diğer dini kitapların durumu bundan daha kötüdür. Bunlar, liderleri ve peygamberlerinin ayrıntılı hayatları veya metin için herhangi bir tarihi hakikilik bulundurmaksızın liderleri ve peygamberlerinin çalışmalarının kayıtları ve öykülerini içeren koli eksi yonlardan başka bir şey değildir.
İsa peygamberin hayatı bile çoğunlukla esrar perdesi altında gizlidir. Doğduğu ortam ile ilgili çok az ayrıntı bilinmektedir; sonra bir boşluk vardır ve onu sonraki buluşumuzda olgunluğa erip "Dağdaki vaaz"da olduğu gibi tebliğe başlar; ardından İncil onun çarmıha gerilişini anlatır. Tarih açısından bilindiği kadarıyla bu kısa hayatı boyunca onun öğretileri genellikle insan hayatının manevî ve ahlâkî yönü ile ilgilidir. Hayatın karmaşık ameli problemleri ve bunların çözümleri hakkında hiçbir şey barındırmaz; sosyal düzeyde İnsan ilişkilerini düzenleyecek rehber kaideler içermez.
Kısaca, bütün diğer dinlerin kutsal kitapları yalnızca metin açısından orjinalliklerini kaybetmekle kalmayıp beraberinde liderlerinin, havarilerin ve bilginlerinin sözlerini ve öykülerini içeren kolleksiyonlara dönüşmüşlerdir; bu nitelikleriyle Allah'ın Kelâmı veya Allah'ın vahyedilmiş mesajı oldukları öne sürülemez ve sürülmez. Bu yüzden, ne bu dinlerin takipçilerinden biri haklı olarak insanlık için İlahi Rehberliğin hâmili olduğunu iddia edebilir, ne de hayatları hakkındaki bilgi bu kadar üstünkörü ve inanılmaz olan liderleri veya peygamberleri yeryüzünün halklarına misal olabilir.
Keza, diğer dinlerin peygamber ve liderleri öğretilerinin bütün insanlığa şamil olduğunu asla iddia etmediler. Sadece kendi kabilesinin, kentinin veya ülkesinin insanına kendi zamanlarıyla bağlantılı sınırlı problemlerinin çözümünde rehberlik etmeye geldiler. Kendilerinin örnek hayatlarının gelecek bütün zamanların bütün insanlarınca takip edilmesi gerekli mükemmel bir örnek olduğunu da ileri sürmediler. Bu iddia ve taleplerden hiçbirisi bu peygamberler veya onların kitapları tarafından herhangi bir şekilde öne sürülmemiştir.
Kur'ân'da zikredildiği gibi (3: 49, 43; 59), İsa peygamber dağılmış İsrail kabilelerini bir araya toplayıp kurtuluşa erdirmek için geldiğini açıkça ve özellikle ifade etmiştir. İsa peygamber İncil'i yaymak için havarilerini göndereceği zaman onlara İsrail kabilelerine mensup olmayanlara gitmemelerini, kendisinin "İsrail'in kayıp koyununu" bulmaya geldiğini söylemiştir. Benzer şekilde, Musa peygamber de Kur'ân'da ifade edildiği gibi İsrail halkına yardım ve rehberlik etmek için gönderilmiştir (17: 2, 20: 47).