saniyenur
Mon 14 November 2011, 08:04 pm GMT +0200
19- Yemek Sahibinin Davet Etmediği Kimse Davetlinin Peşine Takılıp Geldiği Zaman Ziyafete Giden Davetlinin Ne Yapacağı Ve Yemek Sahibinin Takılıp Gelen Kimseye İzin Vermesinin Mustehab Olması
1863- Ebu Mes'ud el-Ensârî (r.a)'tan rivayet edilmiştir:
“Ensar'dan Ebû Şuayb adında bir adam vardı. Bu kimsenin, kasap bir kölesi vardı. Ebû Şuayb, Resulullah (s.a.v.)'i görerek yüzünden aç olduğunu anladı ve kölesine:
“Vah sana! Bize beş kişilik yemek yap, çünkü ben beş kişinin beşincisi olarak Peygamber (s.a.v.)'i davet etmek istiyorum” dedi.
“O da yemeği yaptı. Sonra Peygamber (s.a.v.)'e gelip beş kişinin beşincisi olarak onu yemeğe davet etti. Derken bunların arkasına altıncı bir adam takılıp geldi. Peygamber (s.a.v.), davat etti olduğu kapıya vardığında, ev sahibine:
“Bu kimse, bizim arkamıza takılıp geldi. İstersen ona izin ver, dilersen dönüp gitsin” buyurdu. Ebû Şuayb:
“Hayır! Bilâkis ona izin veriyorum, ey Allah'ın resulü!” dedi. [117]
Açıklama:
Bir topluluğu yemeğe davet edecek olan kimse, onlara yetecek kadar yemek hazırlamalıdır.
“Bir kişiye hazırlanan yemek ikiye de yeter” hadisiyle istidlal ederek işi kısadan tutmamalıdır. Zaten misafir hakkında cömert davranmak gerekir. Çünkü çağrılmayan bir kimse de gelebilir.
Ayrıca bir yere gitmekte olan topluluğun arkasına takılarak onlarla beraber gitmekte sakınca yoktur. Zira yasak olsaydı Peygamber (s.a.v.) o kimsenin gelmesine izin vermezdi. Yasak olan davet, sahibinin İzni olmaksızın içeri girmesidir.
Çağnlmadan gelen misafiri davet edilenler geri çevirmemelidirler. Çünkü ev sahibinin onu da kabul etme olasılığı vardır. Böylesi için davetliler, ev sahibinden izin istemelidirler.
1864- Enes b. Mâlik (r.a)'tan rivayet edilmiştir:
“Resulullah (s.a.v.)'in güzel çorba pişiren İranlı bir komşusu vardı. Bu kimse, bir gün Resulullah (s.a.v.)'e de yemek hazırladı. Sonra gidip Resulullah (s.a.v.) yemeğe davet etti. Peygamber (s.a.v.), komşusuna Aişe'yi kast ederek:
“Bu da davetli mi?” diye sordu. Komşusu:
“Hayır!” diye cevap verdi. Bunun üzerine Resulullah (s.a.v.), komşusuna:
“Öyleyse ben de gelemem!” diye cevap verdi.
Daha sonra bu komşusu, tekrar Resulullah (s.a.v.)'i yemeğe davet etmeye geldi. Resulüliah (s.a.v.) yine Aişe'yi kast ederek:
“Bunu da davet ediyor musun?” diye sordu. Adam:
“Hayır!” diye cevap verdi. Bunun üzerine Resulullah (s.a.v.):
“Öyleyse ben de gidemem!” dedi.
Sonra bu komşusu tekrar dönerek Resulullah (s.a.v.)'i yemeğe davet etti. Resulullah (s.a.v.) yine Aişe'yi kastederek:
“Bunu da davet ediyor musun?” diye sordu. Adam üçüncü defa da:
“Evet, davetlidir!” diye cevap verdi.
Bunun üzerine Resulullah (s.a.v.) ile Âişe, birlikte kalkıp birbiri ardınca o komşusunun evine geldiler. [118]
[117] Buhârî, Büyü 21, Mezalim 14, Et'İme 34, 57; Tirmizî, Nikah 12, 1099; Nesâî, Sünenü'l-Kübrâ, 6614; Ahmed b. Hanbel, Müsned, 3/396, 4/120, 121.
[118] Nesâî, Talak 23; Ahmed b. Hanbel, Müsned, 3/123, 272.