ehlidunya
Sat 14 July 2012, 01:47 pm GMT +0200
AHMET BATTAL
Yazı boş geçirmeyelim de…
Bilhassa büyük şehirlerde yaşayan işçi ve memur aileleri yazı daha verimli geçirmek için ne yapabilir?
Birincisi ailelerin ortak okuma programları icra etmesidir.
Bu tür programların icra edilebileceği çeşitli mekânlar var. Bazıları şehir içinde ve bazıları da daha huzurlu ve daha keyifli yerlerde.
Bu vesileyle bunlardan birini hatırlatıp dikkatinize sunalım.
Ankara’nın, dutu, kirazı ve domatesiyle meşhur Ayaş ilçesine bağlı Oltan kasabasında mülkiyeti Yeni Asya’ya ait olan bir sosyal tesis var.
Tesisin küçüklü büyüklü onaltı suit odası var. Her odada dört beş yatak, küçük bir mutfak, tuvalet, banyo, balkon var. Bir aile için ideal.
Birkaç aile olun, grubunuzu kurun, ilgililerle irtibata geçin, tarihi belirleyin, en az bir hafta için gidin…
(İlgilisi Barış Engin kardeşim ile görüştüm, dâvetini size ulaştırmaya söz verdim. Telefonu (0537) 203 22 84)
Ve, şehrin hayhuyundan uzak, yayla havasında, yeşillikler içinde tefekküre ve okumaya yeniden başlayın.
Sizin gibi şevk içinde program icrası için gelmiş olan başka grupların üyeleri ile tanışın, kaynaşın. Çocuklarınız yaşıtlarıyla kaynaşsın, toprakla buluşsun, sahura kadar koşsun.
Farkı göreceksiniz. “Seneye bir daha gidebilsek” diyeceksiniz. Tecrübe ile sabittir.
Yaz programlarının ikincisi akrabalarla bir araya gelmektir.
Bu beraberlik en az bir hafta sürmeli.
Alternatifli, eğlenceli ve rahat meşguliyetler ve programlar tercih edilmeli.
Bilhassa çocukların ve gençlerin kabiliyetlerini keşfedebilecekleri faaliyetler yapılmalı.
Yaşlı akrabaların da hazır bulunduğu bir düzen kurulmalı. Eski usûl geniş aile ortamı hazırlanmalı.
Gerekirse hazır tüketilmeli, hatta gerekirse aşçı tutulmalı. Ama hanımlar yemek hazırlama ve misafir ağırlama telâşesine girmemeli. Herkes misafir ve herkes ev sahibi olabilmeli.
Yemekler külfetsiz olmalı ve birlikte yenmeli. Birkaç sofra kurulacaksa, hanımlar, beyler, çocuklar, her biri kendi hizmetlerini görecek şekilde gruplaşmalı.
Bu bir araya gelmeler için elbette keseye uygun bir ortak mekâna ihtiyaç var.
En uygunu, bir pansiyon kiralayıp topluca burada kalmaktır. Hatta yukarıda anlattığımız sosyal tesis gibi yerler de tercih edilebilir.
Bu faaliyet aile bağlarını kuvvetlendirir. Çocukların aile eğitimine katkı yapar. Gençlerin büyüklerle ilişkilerini pekiştirir ve onlardan ders almalarına yardımcı olur.
Bilhassa kardeş çocuklarının (kuzenlerin) birbirlerini daha iyi tanımalarına ve kalıcı ilişkiler kurmalarına yardımcı olur.
Aile fertlerinin birbiriyle hayırda yarışmasına, birbirlerinin iyi yönlerini görüp örnek almasına yardımcı olur.
En önemlisi de kendisini çekirdek aileye mahkûm hisseden fertlerin sayısını azaltır ve aileyi ayakta tutar.
Keşke bir uzmanlar grubu bu uygulamayı bir projeye dönüştürse.
Keşke Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı bu projenin uygulanmasına destek verse.
Keşke TURSAB başta olmak üzere otelcilik ve pansiyonculukla ilgili meslek birlikleri bu uygulamayı destekleyecek tertibat kursalar, teşvikler sağlasalar. Onlar da kazanır, aile de.
Aile yazın böyle korunur. Böylece maddî ve manevî kışa da rahat girer.