SevD@_GüLü
Thu 10 May 2012, 09:56 pm GMT +0200
Yazamadım
Zorlandım bu mevzuda yazmak isterken.Sanki edebe dair hissiyat gelişmemiş.Düşündüm de..kaç kere elime kağıt kalem aldım.Edebi yazamadı kalem.
Sizlere ondan bahsetmeyeceğim.Çünkü kendisini zıddı kadar tanımıyorum.Görmedim.Fakat onun hakkında anlatılanları yani duyduklarımı ve okuduklarımı aktarabilirim.
Bütün ahvaliyle Resulullah(sav) edebi yansıtırmış.Bir kaç yönüyle değil..her halükarda edeb içerisindeymiş.Onun beni en çok etkileyen davranışlarından birisi.Kızı gelince ayağa kalkar yerine oturturmuş.
Sonrasında sahabelerden ve Allah cc ın dostlarından öğreniyoruz edebi..Kimseden birşey istememeye özen gösterdiklerini..Kabeye doğru ayak uzatmadıklarını..büyüklerin yanında konuşmadıklarını..seslerini yükseltmediklerini,sadaka taşlarını..fakirlere incitmeden yardım ettiklerini..evlerinin içinden önce kapılarının önünü süpürdüklerini...birşey pişirdiklerinde komşuyla, gelen misafirlerle paylaştıklarını..
Kitap sayfalarını çevirirken dahi nazikçe...kullandıkları kelimelerde şefkatlice olduklarını.."Lambayı yakar mısın" demediklerini "bizi aydınlatır mısın".. yakmak ve ateş biraz menfi geldiği için.Dimağlara hem müsbet hep güzelliği işlemek adına.
Duyduklarımı, okuduklarımı uygulamaya çalışıyorum lakin edeble henüz tanışamadım.Onunla hasbihalim olmadığı için bizzat kendisinden bana akseden br hal olmadı.Kendime ait edeblerim henüz yok. Fikirlerim var..yemek tariflerim var..dualarım var..hafıza kartım var.. lakin edebî mülâhaza ve müntesipliğimiz henüz oluşmadı.
Çünkü bizler Allah cc 'ın şeriatının müntesibi olmadık. Farzlar yapılacaktı..sünnetler hayatımızın her anında görülecekti edeb işte ondan sonra kendini gösterecekti.
Göremedim..lakin duydum ve okudum..Hayran kaldım kendisine.Hatta onunla alakalı bir tavır sergilesem ruhumun yüceleştiğini sanki yükseldiğini de hissettim.
Kapıyı kapatırken kolunu kıvıraraktan örtmeyi dahi yapmadığımızı "kapıları çarptığımızı"
bir odadan diğer odaya bağırmamayı bırakın sokaktaki seslerimizin..
Kullandığımız lüzumsuz ve içi gaflet, pişmanlık,yılgınlık ve atalet dolu sözlerimizin
Hasretimizi büyüttüğünü, hüznümüzü artırdığını..belki de yalnızlaştığımızı... gösteriyor olması
Kederle aradığımız,beklediğimiz, olmak istediğimiz salih insanları..takvalı kulları kitap satırlarında ve menkıbelerde bulmakla yetinmek ve yalnız Menzil'de görmek...
Edeb.. sen olsaydım..yazar mıydım hiç.
Zorlandım bu mevzuda yazmak isterken.Sanki edebe dair hissiyat gelişmemiş.Düşündüm de..kaç kere elime kağıt kalem aldım.Edebi yazamadı kalem.
Sizlere ondan bahsetmeyeceğim.Çünkü kendisini zıddı kadar tanımıyorum.Görmedim.Fakat onun hakkında anlatılanları yani duyduklarımı ve okuduklarımı aktarabilirim.
Bütün ahvaliyle Resulullah(sav) edebi yansıtırmış.Bir kaç yönüyle değil..her halükarda edeb içerisindeymiş.Onun beni en çok etkileyen davranışlarından birisi.Kızı gelince ayağa kalkar yerine oturturmuş.
Sonrasında sahabelerden ve Allah cc ın dostlarından öğreniyoruz edebi..Kimseden birşey istememeye özen gösterdiklerini..Kabeye doğru ayak uzatmadıklarını..büyüklerin yanında konuşmadıklarını..seslerini yükseltmediklerini,sadaka taşlarını..fakirlere incitmeden yardım ettiklerini..evlerinin içinden önce kapılarının önünü süpürdüklerini...birşey pişirdiklerinde komşuyla, gelen misafirlerle paylaştıklarını..
Kitap sayfalarını çevirirken dahi nazikçe...kullandıkları kelimelerde şefkatlice olduklarını.."Lambayı yakar mısın" demediklerini "bizi aydınlatır mısın".. yakmak ve ateş biraz menfi geldiği için.Dimağlara hem müsbet hep güzelliği işlemek adına.
Duyduklarımı, okuduklarımı uygulamaya çalışıyorum lakin edeble henüz tanışamadım.Onunla hasbihalim olmadığı için bizzat kendisinden bana akseden br hal olmadı.Kendime ait edeblerim henüz yok. Fikirlerim var..yemek tariflerim var..dualarım var..hafıza kartım var.. lakin edebî mülâhaza ve müntesipliğimiz henüz oluşmadı.
Çünkü bizler Allah cc 'ın şeriatının müntesibi olmadık. Farzlar yapılacaktı..sünnetler hayatımızın her anında görülecekti edeb işte ondan sonra kendini gösterecekti.
Göremedim..lakin duydum ve okudum..Hayran kaldım kendisine.Hatta onunla alakalı bir tavır sergilesem ruhumun yüceleştiğini sanki yükseldiğini de hissettim.
Kapıyı kapatırken kolunu kıvıraraktan örtmeyi dahi yapmadığımızı "kapıları çarptığımızı"
bir odadan diğer odaya bağırmamayı bırakın sokaktaki seslerimizin..
Kullandığımız lüzumsuz ve içi gaflet, pişmanlık,yılgınlık ve atalet dolu sözlerimizin
Hasretimizi büyüttüğünü, hüznümüzü artırdığını..belki de yalnızlaştığımızı... gösteriyor olması
Kederle aradığımız,beklediğimiz, olmak istediğimiz salih insanları..takvalı kulları kitap satırlarında ve menkıbelerde bulmakla yetinmek ve yalnız Menzil'de görmek...
Edeb.. sen olsaydım..yazar mıydım hiç.