- Yaz kumaşlarıyla da tesettür

Adsense kodları


Yaz kumaşlarıyla da tesettür

Smf Seo Versiyon , -- Seo entegre sistem.

Array
ehlidunya
Tue 27 July 2010, 08:41 pm GMT +0200
Yaz kumaşlarıyla da tesettürlü olunamaz mı?
   
Yazın sıcak günlerinde kalın giysilerle tesettürlü dolaşmak insanı zorluyor. Altını göstermeyen ince yaz kumaşlarıyla da tesettürlü olunamaz mı?

Mutlaka kalın kış kumaşı ve hantal model taşımaya mecbur muyuz bu sıcak yaz günlerinde?

Bu sorunun cevabı bu köşede çokça verilmiş, tesettürlü giyimin uyulması gereken ölçüleri açık ve net bir şekilde geçmişte anlatılmıştır. O ölçüleri bir daha hatırlayacak olursak yaz kumaşlarıyla da tesettürlü olmanın çok kolay ve koruyucu olduğunu anlamakta zorlanmayız. İsterseniz şu sıcak günlerde tesettürlü giyimin tarifini bir daha gözden geçirelim. Ne demiştik geçmişte?

- Tesettürlü giyim: (el-yüz dışında) tüm bedeni örten bol bir giyimden ibarettir!.

Bu kısa tariften de anlaşılıyor ki, sıcakta taşınması zor kalın kış kumaşı ve hantal model giyme mecburiyeti yoktur tesettürün tarifinde.

Yeter ki tüm bedeni örten bu giyim, beden hatlarını belli etmeyecek bollukta ve altını gösteremeyecek kalınlıkta olsun.

Bu tarife göre, sıcak yaz aylarında kolayca taşınacak kumaşlarla da tesettürlü olunabileceği gibi, soğuk kış aylarında da ihtiyaç duyulan kalın kumaşlarla da tesettürlü olunabilmektedir.

Nitekim sıcak Arabistan'daki hanımın tesettürlü giyimi çarşaf gibi ince ve bol kumaşlardan oluşurken, soğuk kuzey kutbundaki hanımın tesettürlü giyimi de kalın kumaşlı tulumlardan oluşabilmektedir. Sibirya'daki hanım ince çarşaf giyse anında donar, Arabistan'daki hanım da kalın tulum giyse anında yanar. Demek ki iklimlerin sıcak soğuk ihtiyacına göre giyim modelleri, kumaş çeşitleri tercih edilebilir tesettürlü giyimlerde de..

Yeter ki, seçilen bu giyim çeşitlerinin ihmal edilemez şartı, beden hatlarını teşhir etmeyen bollukta ve altını göstermeyen kalınlıkta olsun.

Tesettürlü giyimin darlık ve inceliği konusunda çarpıcı uyarılarda bulunan Efendimiz (sas) Hazretleri, çok dar ve ince giyinerek bedenlerini teşhirde bulunanların aslında giyinmemişlerden sayıldıklarına işaret ettiği hadisinde:

- Kasiyatün, ariyatün!.. 'tabirini kullanmıştır. Yani giyinmişler ama yine de giyinmemişler gibidirler!.

Demek ki, giyindikleri kumaş, ya altını gösterecek derecede ince ve şeffaftır ya da beden hatlarını ortaya çıkaracak derecede dardır ki, giyindikleri halde giyinmemişler gibi görünmekteler.

Hemen ifade etmeliyim ki, arz ettiğimiz ölçülere uygun şekilde hazırlanan tesettürlü giyimin modeli zengin, çeşidi de fazladır. İklim şartlarına, kültür zenginliğine, sosyal çevresine, iç dünyasındaki isteklerine göre tesettürlü giyim modellerini oluşturmak ve beğendiğini de tercih etmek mümkündür. Hatta etek, tunik, pardösü altında giyilen şalvar gibi geniş pantolonun dahi tesettür temin ettiğini uygulamada görmek mümkündür. Nitekim arabaya binip inerken, merdivenden çıkıp inerken etek altından giyilen geniş pantolonun daha da kullanışlı ve koruyucu olduğunu söylemek yanlış olmasa gerektir. Yeter ki pantolonun üzerinde kabalarını kapatan bir örtü olsun, teşhir söz konusu olmasın.

Hanımların tesettürlerini çirkin göstermekten kaçınmak gibi bir sorumlulukları da vardır. Çünkü tesettürlü giyim bir örnek giyim ise, bu örneğin herkesin sevebileceği 'ben de böyle giyinebilirim, ne güzel giyinmiş bu hanımefendi' diyebileceği sevimlilikte ve kullanışlılıkta olmasına da dikkat etmesi gerekmektedir. Tesettürlü bir giyimin uçlarının zemindeki tozları, çamurları süpürdüğünü görenlerin 'ne güzel giyinmiş bu hanım' diye sempati ile baktıklarını düşünmek mümkün mü? Bu görüntüde olan tesettürlünün giyimini sevdirdiğini söylemesi kabil mi?

Bu ölçüleri hatırlarken hoşgörü anlayışımızı da unutmamak gerekmektedir.

Bilindiği üzere bizde ' ya hep, ya hiç'çilik yoktur!. Tesettürü baştan tam olarak gerçekleştiremeyenler, ne kadarını yapabiliyorlarsa onunla başlayabilirler. Yeter ki tesettürün arz ettiğimiz kesin sınırlarını bilsinler, ne kadarını gerçekleştirebildiğinin farkında olsunlar, ileride kalan eksiğini de tamamlama niyet ve azminde bulunsunlar..

Zaten kimse kendisini kusursuz giyim sahibi olarak da göremez. Kim benim kusurum yok, diyorsa o söz en büyük kusur olarak ona yetip de artar bile. Gönüllerdeki niyeti bilen Rabb'imizdir. Esas olan da niyetimizi bilen Rabb'imizin rızasıdır. İnsanların içinde bulunduğu şartlarını insanlar bilmeyebilir ama Rabb'imiz bilir..


AHMET ŞAHİN