hafiza aise
Mon 4 April 2011, 12:36 pm GMT +0200
10. Yatsı Namazında Kıraat
53. Berâ ibnu'1-Âzib (r.a)'tan rivayet edilmiştir:
Peygamber (s.a.v) bir seferde idi. Yatsı namazını son (vaktinde) [580] kıldı. (Namazın) iki rekatinden birinde "ve't-Tîni ve'z-Zeytûni" suresini okudu. (Bu zamana kadar) ses yada kıraat yönünden ondan (daha güzel sesli yada ondan daha güzel okuyuşlu) hiç kimseyi dinlemedim. [581] Bu hadisi(n metnini), Buhârî ile Müslim rivayet etmiştir. [582] Ebu Dâvud ile Nesâî'nin rivayeti, ve Tîn ifadesiyle bitmektedir, Tirmizî ile Nesâî'nin rivayetinde şu ifade yer almaktadır:
"Resulullah (s.a.v) ile birlikte yatsı namazını kıldım. Bu namaz sırasında "ve't-Tîni ve'z-Zeytûni [583] suresini okudu. [584]
[580] Normalde en faziletli olan, namazı vaktinde kılmaktır. Fakat Tirmizîde geçen "Eğer ümmetime meşakket vermemiş olsaydım yatsıyı gecenin üçte biri yada yarısına kadar ertelemelerini emrederdim" hadisi; yatsı namazının en faziletli vaktinin, gecenin son üçte birinde olduğu ifade edilmektedir. Dolayısıyla kişi yatsı namazını ertelediğinde kendinde güç bulabilir ve uykuya yenilmediği takdirde yatsıyı gecenin son üçte birine ertelemesi müste-habtır. Başta Tahâvî (ö. 321/933), İmam Mâlik (ö. 179/795), İmam Ahmed (ö. 241/795), sahabilerile tabiunun bir çoğu, yatsıyı gecenin son üçte birine ertelemeyi müstehab kabul etmişlerdir, {ç)
[581] Buharı, Ezan 100, 102, Tefsiru Sure-i Tin (95) 1, Tevhid 52; Müslim, Salât 175 (464); Ebu Dâvud, Sefer 6 (1221); Tirmizî, Salât 231 (310); Nesâî, İftitâh 73; İbn Mâce, İkâme 10 (834, 835); Ahmed b. Hanbel, 4/284, 286, 291, 298, 301, 302, 303, 304
[582] Buhârî, Ezan 100, 102, Tefsiru Sure-i Tin (95) 1, Tevhid 52; Müslim, Salât 175 (464)
[583] Kur'an'daki sureler, tertip sırasına göre uzun ve kısa oluşları şu şekildedir:
a. Seb'u't-Tıval: Fatiha'dan sonra gelen 7 uzun sure. Bunlar; Bakara, Âl-i İmrân, Nisa, Mâide, En'am, A'râf
b. Miûn: Ayet sayılan 100'den fazla veya buna yakın olan surelere denir.
c. Mesânî: Ayet sayıları 100'den az olan surelere denir.
d. Mufassal: Daha kısa ve besmeleli fasılaları çok olan surelere denir. Bu da, 3 kısma ayrılır:
1. Hucurât suresinden Burûc suresine kadar olan olan surelere "Tıval", 2. Burûc suresinden Beyyine suresine kadar olan surelere "Evsat", 3. Beyyine suresinden Nâs suresine kadar olan surelere ise "Kısar" denir.
Bu hadis, Resulullah (s.a.v)'in seferde yada hazarda yatsı namazlarında "Evsat-i mufassal" denilen Burûc suresi üe Beyyine sureleri arasındaki kısa sureleri okuduğunu göstermektedir. Çünkü Tin suresi, bu bolüm içerisinde yer almaktadır. Ayrıca bu hadis, yolculuk esnasında kılınan namazlarda kıraati kısa tutmanın caiz olduğuna işaret etmektedir, (ç)
[584] Nesâî, İftiran 72
53. Berâ ibnu'1-Âzib (r.a)'tan rivayet edilmiştir:
Peygamber (s.a.v) bir seferde idi. Yatsı namazını son (vaktinde) [580] kıldı. (Namazın) iki rekatinden birinde "ve't-Tîni ve'z-Zeytûni" suresini okudu. (Bu zamana kadar) ses yada kıraat yönünden ondan (daha güzel sesli yada ondan daha güzel okuyuşlu) hiç kimseyi dinlemedim. [581] Bu hadisi(n metnini), Buhârî ile Müslim rivayet etmiştir. [582] Ebu Dâvud ile Nesâî'nin rivayeti, ve Tîn ifadesiyle bitmektedir, Tirmizî ile Nesâî'nin rivayetinde şu ifade yer almaktadır:
"Resulullah (s.a.v) ile birlikte yatsı namazını kıldım. Bu namaz sırasında "ve't-Tîni ve'z-Zeytûni [583] suresini okudu. [584]
[580] Normalde en faziletli olan, namazı vaktinde kılmaktır. Fakat Tirmizîde geçen "Eğer ümmetime meşakket vermemiş olsaydım yatsıyı gecenin üçte biri yada yarısına kadar ertelemelerini emrederdim" hadisi; yatsı namazının en faziletli vaktinin, gecenin son üçte birinde olduğu ifade edilmektedir. Dolayısıyla kişi yatsı namazını ertelediğinde kendinde güç bulabilir ve uykuya yenilmediği takdirde yatsıyı gecenin son üçte birine ertelemesi müste-habtır. Başta Tahâvî (ö. 321/933), İmam Mâlik (ö. 179/795), İmam Ahmed (ö. 241/795), sahabilerile tabiunun bir çoğu, yatsıyı gecenin son üçte birine ertelemeyi müstehab kabul etmişlerdir, {ç)
[581] Buharı, Ezan 100, 102, Tefsiru Sure-i Tin (95) 1, Tevhid 52; Müslim, Salât 175 (464); Ebu Dâvud, Sefer 6 (1221); Tirmizî, Salât 231 (310); Nesâî, İftitâh 73; İbn Mâce, İkâme 10 (834, 835); Ahmed b. Hanbel, 4/284, 286, 291, 298, 301, 302, 303, 304
[582] Buhârî, Ezan 100, 102, Tefsiru Sure-i Tin (95) 1, Tevhid 52; Müslim, Salât 175 (464)
[583] Kur'an'daki sureler, tertip sırasına göre uzun ve kısa oluşları şu şekildedir:
a. Seb'u't-Tıval: Fatiha'dan sonra gelen 7 uzun sure. Bunlar; Bakara, Âl-i İmrân, Nisa, Mâide, En'am, A'râf
b. Miûn: Ayet sayılan 100'den fazla veya buna yakın olan surelere denir.
c. Mesânî: Ayet sayıları 100'den az olan surelere denir.
d. Mufassal: Daha kısa ve besmeleli fasılaları çok olan surelere denir. Bu da, 3 kısma ayrılır:
1. Hucurât suresinden Burûc suresine kadar olan olan surelere "Tıval", 2. Burûc suresinden Beyyine suresine kadar olan surelere "Evsat", 3. Beyyine suresinden Nâs suresine kadar olan surelere ise "Kısar" denir.
Bu hadis, Resulullah (s.a.v)'in seferde yada hazarda yatsı namazlarında "Evsat-i mufassal" denilen Burûc suresi üe Beyyine sureleri arasındaki kısa sureleri okuduğunu göstermektedir. Çünkü Tin suresi, bu bolüm içerisinde yer almaktadır. Ayrıca bu hadis, yolculuk esnasında kılınan namazlarda kıraati kısa tutmanın caiz olduğuna işaret etmektedir, (ç)
[584] Nesâî, İftiran 72