sidretül münteha
Tue 4 January 2011, 04:14 pm GMT +0200
YARDIMLAŞMA, İTTİFAK KURMA, KARDEŞLİK, ŞEFAAT GİBİ ŞEYLERLE MÜSLÜMANLAR ARASINDA DAYANIŞMA
7799- Enes radiyallahu anh'dan: (Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:)
"Zalim olsun mazlum olsun kardeşine yardım et!" Bir adam dedi ki:
"Müslümana yardım ederim, fakat zalime nasıl yardım edeyim?" Cevap verdi:
"Zalimi zulmünden alıkoymakla ona yardım edersin. Çünkü onu zulümden menetmek ona yardım saydır." IBuhârî ve Tirmizî.]
7800- Cabir ve Ebû Talha radiyallahu anhumâ'dan:
(Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:)
"Namusu çiğnendiği, şahsiyetine sataşıldığı bir yerde müslümamn yardımına koşmayan bir kimseye, yardım istediği bir yerde Allah yardım etmez.
İrzına sataşıldığı ve şahsiyetinin çiğnendiği bir yerde müslümamn yardımına koşana gerektiği yerde Allah da yardım eder" |Ebû Dâvud]
7801- Ebû'd-Derdâ radiyallahu anh'dan: (Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:)
"Kim müslûman kardeşinin ırz ve şahsiyetini korursa, Allah onun yüzünü kıyamet gününde cehennem ateşinden uzak tutar." |Tirmizî]
7802- Sürâka bin Mâlik radiyallahu anh'dan:
(Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:)
"Günaha girmedikçe, en hayırlınız akraba ve kabilesini savunandır." |Ebû Dâvud]
7803- Vasile bin el-Eska' radiyallahu anh'dan:
Dedim ki: "Ey Allah'ın Resulü! Asabiyyet (ırkçılık) nedir?" Şöyle buyurdu:
"Zulüm işlemesinde kavmine yardım etmendir." [İkisi de Ebû Davud'a ait.|
7804- Cübeyr bin Mut'im radiyallahu anh'dan:
(Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:)
"islâm geldikten sonra cahiliyet döneminde Arap kabileleri arasında başkalarına baskı yapmak amacıyla yapılan yardımlaşma akdi (hılf) yoktur. Ancak İsiâm cahiliyet devrinde mazluma yardım amacıyla yapılan ahitleşmeleri kuvvetlendirmiş ve (daha da pekiştirmiştir)." [Müslim ve Ebû Dâvud.]
Ebû Dâvud dedi ki: "Bununla (Cahiliyede uygulanan) Mutaybîn akdini kastetmiştir."
7805- Âsim el-Ahvel'den, dedi ki:
Enes'e dedim ki:
"Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem'in 'İslâm geldikten sonra cahiliyet döneminde Arap kabileleri arasında başkalarına baskı yapmak amacıyla yapılan yardımlaşma akdi (hılf) yoktur.' dediğini sen duydun mu?"
Şöyle dedi: "Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem Kureyş ile Ensâr arasında dayanışma akdini benim evimde yaptı."
Diğer rivayette: "Muhacirlerle Ensâr arasında iki veya üç kere dayanışma ittifak ve birliğini benim evimde tesis etti" diye geçer.
[Buhari, Müslim ve Ebû Dâvud.]
7806- Enes radiyallahu anh'dan: "Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem, Talha ile Ebû Ubeyde'yi kardeş yaptı." [Müslim]
7807- Ebû Mûsâ radiyallahu anh'dan: "Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem oturuyordu, bir adam ondan bir şey istemek için geldi. Bunun üzerine bize yönelip şöyle buyurdu: 'Ona şefaat edin (yardımcı olun) da sevaba girin. Allah, Resulünün dilinden dilediğini yerine getirir'." [Mâlik hariç, altı hadis imamı.]
7808- Muâviye radiyallahu anh'dan: "İhtiyacını arzedene yardımcı olun ki ecir alasınız. Sizin yardım edip bu sebeple ecir alabilmeniz için ben bazı işleri (halletmeyi) geciktiririm. Zira Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurmuştur:
'ihtiyacı olana yardım edin de sevaba girin!'" [Ebû Dâvud]
7809- Nesâî'nin rivayeti:
Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu: "Şefaat edin (yardım ederek hayra vesile olun) ki ecir alasınız!"
Müellif bu rivayete başka bir şey ilave etmedi. Derim ki: Ben bunu Ebû Dâvud'da bulamadım. Nesâî ise bunu Muâviye'den, Zekât bahsinde şu lafızla rivayet etti: "Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: "Kişİ bazen benden bir şey ister de onu vermeyi geciktiririm ki, siz ona yardım etmekle ecre giresiniz." Evet Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: "Yardım edin ki sevaba giresiniz!"
7810- İbn Ömer radiyallahu anh'dan; (Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:)
"Müslüman müslümanın kardeşidir; ona zulmetmez, onu (tehlikede) yalnız bırakmaz. Kim kardeşinin ihtiyacını giderirse Allah da onun ihtiyacını giderir. Kim bir müslüman kardeşinin bir sıkıntısını giderirse Allah da onun kıyamet sıkıntılarından bir sıkıntısını bertaraf eder. Kim müslüman kardeşinin ayıbını örterse Allah da kıyamet gününde onun ayıbını örter." [Ebû Dâvud]
7811- Rezîn şunu ekledi:
"Kim müslümanla beraber gidip de hakkını (başkasından) ahp ona verirse, Allah ayakların kayacağı Sırat üzerinde onun ayağını sabit kılıp kaydırmaz."
Derim ki: Müellif bu hadisi iki hadisten sonra tekrar etti ve şöyle dedi: Buhârî, Müslim ve Tirmizî." Ancak Ebû Davud'u zikretmedi.
7812- Ebû Hureyre radiyallahu anh'dan: (Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:)
"Kim bir müslümanın dünya sıkıntılarından bir sıkıntısını giderirse, Allah onun kıyamet sıkıntılarından bir sıkıntısını giderir. Kim güç durumda olan bir müslümana kolaylık sağlarsa, Allah ona hem dünyada, hem de âhirette kolaylık ihsan eder. Kim bir müslümanın ayıbını örterse, Allah onun dünya ve ûhiret ayıplarını örter. Kul kardeşinin yardımında oldukça, Allah da onun yardımında olur." IMüslim, Tirmizî ve Ebû Dâvud.]
7813- Ebû Hureyre radiyallahu anlı'dan: (Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:)
"Din samimiyettir,"
Dediler ki:
"Kime karşı ey Allah'ın Resulü?"
"Allah'a kitabına ve müstumanların liderlerine karşı samimi davranmaktır. Müslüman, müslümanın kardeşidir. Onu yüzüstü bırakmaz. Ona yalan söylemez. Ona zulmetmez. Her biriniz kardeşinin aynasıdır. Eğer onda bir rahatsızlık görürse, ondan onu bertaraf etsin" buyurdu. |Tirmizî|
7814- Ebû Mûsâ radiyallahu anlı'dan: (Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:)
"Mü'min mü'min için, parçaları kenetlenmiş bir bina gibidir."
(Bunu söylerken) Mübarek parmaklarını birbirine kenetledi. [BuhM, Müslim ve Tirmizî]
7815- Ebû Hureyre radiyallahu anh'dan:
(Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:)
"Mü'minin mü'min üzerinde altı hakkı vardır: Hasta olduğunda onu ziyaret eder, öldüğünde cenazesinde bulunur, davet ettiğinde, davetine icabet eder, karşılaştığında ona selâm verir, aksırdığında ona 'Yerhamükellah/' der, yanında da olsa, uzakta da olsa iyiliğini İster." [Mâlik hariç, altı hadis imamı. Lafız Nesâî'nin.j
7816- Ebû Zer radiyallahu anh'dan: (Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:)
"Biriniz yapacağı en küçük iyiliği bile asla hakir görmesin. Yapacak hiçbir şey bulamazsa kardeşini güler yüzle karşılasın. Bir et satın alırsan ya da bir tencere kaynatırsan suyunu çok katıp komşuna ondan ikram et!" [Tirmizî]
7817- İbn Ömer radiyallahu anh'dan: (Allah Resulü sallalîahu aleyhi ve sellem buyurdu:)
"Allah insanların ihtiyaçlarını gidermek için birtakım insanlar yaratmıştır ki, insanlar muhtaç olduklarında onlara koşarlar, işte onlar Allah'ın azabından emin olanlardır."
[Taberânî, Mu'cemu'l-Kebir'de leyyin bir senedle]
7818- İbn Abbâs radiyallahu anh'dan:
(Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:)
"Kim, müslüman kardeşinin işine koşarsa, onun için bu, on sene itikafta kalmaktan daha hayırlıdır. Kim de sırf Allah rızasını talep etmek için bir gün itikafa girse, Allah onunla cehennem arasında, her birinin arasındaki mesafe doğu ile batı arası kadar olan üç hendek kılar."
[Taberânî, Mu''cennt'I-Evsat'ta. zayıf bir senedle.]
7819- Ebû Hureyre radiyallahu anh'dan: (Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:)
"Kim bir hidayete çağırırsa, kendisine uyanların ecri kadar, onların ecrinden hiçbir şey eksilmeksizin ecir alır. Kim de bir dalâlete davet ederse, dalâlete gidenlerin günahı gibi, onların günahlarından hiç eksilmeksi-zin günah alır."
[Buhârî, Müslim, Ebû Dâvud ve Tirmİzî]
7800- Bu hadisi Ebû Dâvud (4884), İshâk b. es-Sabbâh an İbn e. Meryem ani'l-Leys an Yahyâ b. Süleym an İsm. b. Beşîr an Câbir ve Ebî Talha senedi ile tahrîc etti.
7801- Bu hadisi Tirmizî (1931), Ah. b. Muh. an İbni'l-Mübârek an Ebî Bekr en-Nehşelî an Merzk Ebî Bekr et-Teymî an Ümmi'd-Derdâ an Ebi'd-Derdâ senedi ile tahrîc etti ve isnâdı hakkında "hasen" hükmü verdi.
7802- Bu hadisi Ebû Dâvud (5120), Ah. b. Amr b. es. Serih an Eyyûb b. Süveyd an Usâme b. Zeyd an Saîd b. el-Müseyyeb an Surâka b. Mâlik senedi ile tahrîc etti.
7803- Bu hadisi Ebû Dâvud (5119), Mahmûd b. Hâlid ani'l-Feryâbî an Seleme b. Beşr an binti Vâsile an ebîhâ senedi ile tahrîc etti.
7804- Bu hadisi Lafzıyla Müslim (fadâilu's-sahâbe 206, s. 1961), Sa'd b. İbr. an ebîhî an Cübeyr tarikiyle; Ebû Dâvud (5121), Abdullah b. e. Sül. an Cübeyr tarikiyle tahrîc ettiler. Lafız Müslim'e aittir.
7805- Bu hadisi Buhârî (kefâlet 2/3, III, 57; edeb 67/2, VII, 92; i'tisâm 16/17, VIII, 154), Müslim (fadâilu's-sahâbe 204-5, s. 1960) ve Ebû Dâvud (2926), Âsım el-Ahvel an Enes asl-ı senedi ile tahrîc ettiler.
7806- Bu hadisi Müslim (fadâilu's-sahâbe 203, s. 1960), Haccâc b. eş-Şâir an Abdissamed an Hammâd b. Seleme an Sâbit an Enes senedi ile tahrîc etti.
7807- Bu hadisi Buhârî (ede 37, VII, 80), Müslim (birr 145, 2026), Ebû Dâvud (5131), Tirmizî (2673) ve Nesâî (zekât 65, V, 78), Büreyd b. Abdillah b. e. Bürde an ceddihî an Ebî Mûsâ asl-ı senedi ile tahrîc ettiler.
7808-7809- Bu hadisi Ebû Dâvud (5132) ve Nesâî (zekât 65/2, V, 78), Süfyân b. Uyeyne an Amr b. Dînâr an Vehb b. Münebbih an ahîhî an Muâviye asl-ı senedi ile tahrîc ettiler.
7810-7811- Bu hadisi Buhârî (mazâlim 3, III, 98), Müslim (birr 58, s. 1996), Ebû Dâvud (4893) ve Tirmizî (1426), Ukayl ani'z-Zührî an Sâlim an ebîhî asl-ı senedi ile tahrîc ettiler.
7812- Bu hadisi Müslim (zikr ve'd-duâ 38, s. 2074), Ebû Dâvud (4946) ve Tirmizî (1425, 1931, 2946), el-A'meş an Ebî Sâlih an Ebî Hureyre asla senedi ile tahrîc ettiler.
7813- Bu hadisin metni iki parça halindedir. Her ikisini de Tirmizî peşpeşe (1926-7), el-Ka'kâ' b. Hakîm an Ebî Sâlih an Ebî Hureyre ve Zeyd b. Eslem an Ebî Sâlih... tarikleriyle tahrîc etti.
İlk rivayetin isnâdına "hasen sahîh" hükmü verdi.
7814- Bu hadisi Buhârî (salât 88/2, I, 123; mazâlim 5/2, III, 98; edeb 36, VII, 80), Müslim (birr 65, s. 1999), Tirmizî (1928) ve Nesâî (zekât 67, V, 79), Büreyd b. Abdillah b. e. Bürde an ceddihî Ebî Bürde an Ebî Mûsâ asl-ı senedi ile tahrîc ettiler.
7815- Bu hadisi bu lafzıyla Tirmizî (2737) ve Nesâî (cenâiz 52/3, IV, 53), Kuteybe an Muh. b. Mûsâ el-Mahzûmî an Saîd el-Makburî an Ebî Hureyre asl-ı senedi ile;
Ayrıca aynı manası ile Buhârî (cenâiz 2/2, II, 70), Müslim (selâm 4, s. 1704-5), Ebû Dâvud (5030), ez-Zührî an Saîd b. el-Müseyyeb an Ebî Hureyre asl-ı senedi ile tahrîc ettiler.
7816- Bu hadisi Tirmizî (1833), el-Hüseyn b. Alî b. el-Esved an Amr b. Muh. el-Ankarî an İsrâîl an Sâlih b. Rüstem an Ebî İmrân el-Cevnî an Abdillah b. es-Sâmit an Ebî Zer senedi ile tahrîc etti ve isnâdı hakkında "hasen sahîh" hükmü verdi.
7817- Heysemî, Taberânî'nin şeyhi Ah. b. Târık hakkında bilgisi olmadığını ve diğer râvilerinin de Sahîh ricâlinden olduğunu söyledi (Mecma‘ VIII, 192).
7818- Heysemî, isnâdı hakkında ceyyid hükmü verdi (Mecma‘ VIII, 192).
7819- Bu hadisi Müslim (ilm 16, s. 2060), Ebû Dâvud (4609), Tirmizî (2679) ve İbn Mâce (206), İsmaîl b. Ca'fer ani'l-Alâ an ebîhî an Ebî Hureyre asl-ı senedi ile tahrîc ettiler.