ehlidunya
Thu 6 October 2011, 12:06 pm GMT +0200
Yardım ediyoruz; ama gönüllü olmuyoruz
Halk olarak zor durumda kalanlara kayıtsız kalamıyoruz. Bunun son örneğini Somali'ye yapılan yardımlarda görmek mümkün.
Ankara Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Sosyal Hizmet Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Emine Özmete ve ekibinin gerçekleştirdiği bir çalışmada, katılımcıların çoğunun hayır kurumu ya da ihtiyacı olanlara maddi yardım sağladığı ortaya çıktı. Kamu sektöründe çalışan 338 kadın ve erkek ile yapılan görüşmeler sonucunda; katılımcıların yüzde 71,5'i sıklıkla bir hayır kurumu ya da ihtiyacı olanlara para, giyecek, yiyecek vb. bağışlar yapıyor. Ayrıca katılımcılar, ekonomik zorluk çeken komşuları, aile üyeleri ya da akrabaları olduğunda onlara yardım edebilmek için ilk olarak diğer aile bireylerinden yardım istiyor. Arkadaş ve komşularından yardım isteyenlerin sayısı ise yüzde 7. Çünkü araştırmaya katılanların yaklaşık yarısı komşularını tanımadıklarını söylüyor.
Öte yandan katılımcılar hayırsever davranışlar göstermelerine karşın büyük çoğunluğu herhangi bir gönüllü kuruluş ya da sivil toplum örgütüne üye değil. Üye olanların ise daha çok kültür ve hemşehri dernekleri ile okul aile birliklerine kayıtlı oldukları belirlendi.
Kadınların çevresi daha geniş
Araştırmada katılımcıların sosyal iletişim ağı (tanınan kişilerin sayı ve genişliği) üzerinde de çalışmalar yapıldı. Buna göre kadınların sosyal iletişim ağları, erkeklere göre daha geniş. Kadınlar; işe girme, işteki problem ve hukuk sorunlarını çözme, çocukları ile ilgilenecek birine ihtiyaç duyduklarında ve finansal konularda tavsiye alabilmek için birilerini daha çok tanıyor. Erkekler ise ihtiyaç duyduklarında arabasını alabilecekleri kişilere daha yakın. Sosyal iletişim ağlarına ilişkin diğer bir sonuca göre; bireyler kendilerini oturdukları çevrede saygı ve kabul gören bir kişi olarak düşünüyor. Bir problem olduğunda her zaman kendilerine yardım edecek birilerinin olduğunu, komşularının çoğunu güvenilir buldukları söylüyorlar.
Halk olarak zor durumda kalanlara kayıtsız kalamıyoruz. Bunun son örneğini Somali'ye yapılan yardımlarda görmek mümkün.
Ankara Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Sosyal Hizmet Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Emine Özmete ve ekibinin gerçekleştirdiği bir çalışmada, katılımcıların çoğunun hayır kurumu ya da ihtiyacı olanlara maddi yardım sağladığı ortaya çıktı. Kamu sektöründe çalışan 338 kadın ve erkek ile yapılan görüşmeler sonucunda; katılımcıların yüzde 71,5'i sıklıkla bir hayır kurumu ya da ihtiyacı olanlara para, giyecek, yiyecek vb. bağışlar yapıyor. Ayrıca katılımcılar, ekonomik zorluk çeken komşuları, aile üyeleri ya da akrabaları olduğunda onlara yardım edebilmek için ilk olarak diğer aile bireylerinden yardım istiyor. Arkadaş ve komşularından yardım isteyenlerin sayısı ise yüzde 7. Çünkü araştırmaya katılanların yaklaşık yarısı komşularını tanımadıklarını söylüyor.
Öte yandan katılımcılar hayırsever davranışlar göstermelerine karşın büyük çoğunluğu herhangi bir gönüllü kuruluş ya da sivil toplum örgütüne üye değil. Üye olanların ise daha çok kültür ve hemşehri dernekleri ile okul aile birliklerine kayıtlı oldukları belirlendi.
Kadınların çevresi daha geniş
Araştırmada katılımcıların sosyal iletişim ağı (tanınan kişilerin sayı ve genişliği) üzerinde de çalışmalar yapıldı. Buna göre kadınların sosyal iletişim ağları, erkeklere göre daha geniş. Kadınlar; işe girme, işteki problem ve hukuk sorunlarını çözme, çocukları ile ilgilenecek birine ihtiyaç duyduklarında ve finansal konularda tavsiye alabilmek için birilerini daha çok tanıyor. Erkekler ise ihtiyaç duyduklarında arabasını alabilecekleri kişilere daha yakın. Sosyal iletişim ağlarına ilişkin diğer bir sonuca göre; bireyler kendilerini oturdukları çevrede saygı ve kabul gören bir kişi olarak düşünüyor. Bir problem olduğunda her zaman kendilerine yardım edecek birilerinin olduğunu, komşularının çoğunu güvenilir buldukları söylüyorlar.