- Yaralının Teyemmümü

Adsense kodları


Yaralının Teyemmümü

Smf Seo Versiyon , -- Seo entegre sistem.

rray
reyyan
Mon 21 November 2011, 08:11 pm GMT +0200
125. Yaralının[227]  Teyemmümü

 
336. ...Câbir b. Abdillah (r.a.)den, şöyle demiştir:

Bir sefere çıkmıştık, bizden bir adama taş değdi ve başını yardı. Sonra bu zat ihtüâm oldu. Arkadaşlarına:

Benim teyemmüm etmeme ruhsat buluyor musunuz? diye sordu.

Sen suyu kullanabilirsin, sana (teyemmüm için) ruhsat bulmu­yoruz dediler.

Adam yıkandı akabinde de öldü. Peygamber (s.a.)ın huzuruna geldiğimizde bu hâdise (kendisine) haber verildi. Bunun üzerine Efen­dimiz (s.a.):

"(Fetvayı verenler) onu Öldürdüler, ALLAH da onları öldürsün. Bilmediklerini sorsalardı ya! Cehaletin ilacı ancak sormaktır. Onun teyemmüm etmesi, yarasının üzerine bir bez bağlayıp[228] sonra üzeri­ne meshetmesi ve vücudunun geri kalan kısmım da yıkaması ona ye­terdi, diye buyurdu.[229]

 
Açıklama
 
Hadis-i şerif, yaralı olan kişinin teyemmüm edebileceğini göstermektedır.Hattabi, bu hadisin teyemmümle guslü beraber yapmayı emrettiğini, diğeri olmadan birisinin kâfi olmayacağını söyledikten sonra, Hanefi ve Şâfiîlerin bu meseledeki görüşlerini kaydeder. Hattâbî'nin kaydına göre, Hanefî mezhebinde, uzuvların azı yaralı ise, su ile teyemmüm arası birleştirilir. Azaların çoğu yaralı ise, yıkanmaya lüzum yoktur, her ta­rafı için teyemmüm yeterlidir. Şafiî'de esah olan görüşe göre, yara az olsun çok olsun mutlaka gusül gerekir.

Ancak Hanefilerden Aynî, Hanefî Mezhebinin görüşünün, Hattâbî'nin isnad ettiği gibi olamadığını, doğrusunun şu şekilde olduğunu söyler: "Bir kimsenin vücudunun yandan çoğu sağlam olup da bazı yerlerinde yara var­sa, sıhhatli yerlerini yıkar, sargıların üzerine mesheder, teyemmüm edemez. Eğer bedeninin çoğu yaralı ise, sadece teyemmüm eder sıhhatli yerlerini yı­kamasına lüzum yoktur."

Hanefi Mezhebinin yaralılar hakkındaki görüşü Hattâbî'nin dediği gibi değil, Aynî'nin söylediği gibidir.

Aynî, üzerinde durduğumuz hadis-i şerifteki, teyemmümle guslü birleş­tirmeyi ifâde eder mahiyetteki ibareyi de şu şekilde izah etmiştir: "Peygam­ber (s.a.) gusulle teyemmümü birlikte yapmayı emretmemiştir. Ancak yaralı olan cünub bir kimsenin, ya teyemmüm edeceğini, ya da yaranın üzerini mes-hedip bedeninin kalan kısmını yıkayacağım beyân etmiştir. Fakat buradaki "teyemmüm edip yarasını mesheder" sözü, vücudunun ekserisinin yaralı olu­şuna,"bedeninin geri kalanım yıkar" sözü de vücudunun ekserisinin sıhhat­li oluşuna hamledilir. Böyle olmasa bile bu hadis ma'lûldür. Çünkü senedinde Zübeyr b. Hurayk vardır. Dârakutnî bu zat için "kuvvetli değildir", Beyhakî de bu hadis kuvvetli değildir, demektedir."

Aynî'nin sözleri burada sona ermektedir. Aynî ve Hattâbî'nin söyle­dikleri ile beraber diğer mütalaalar da değerlendirilirse, şöyle bir sonuca va­rılabilir:

Suyu kullandığı takdirde öleceğinden korkan bir kimsenin teyemmüm etmesi ittifakla caizdir. Eğer hastalığın artması veya tedavinin gecikmesin­den korkarsa, Ebû Hanife ve Mâlik'e göre teyemmüm ederek namaz kılabi­lir, iadesi de gerekmez. Şafiî mezhebindeki râcih görüş de budur. Bir kimsenin bir uzvunda yara, çıban veya kırık olur da üzerine sargı sarar ve onu çözdü­ğü takdirde öleceğinden korkarsa, Şafiî'ye göre sargının üzerine mesheder ve teyemmüm eder. Eğer sargıyı taharet üzere iken sarmışsa, bu şekilde kıl­dığı namazı iade gerekmez. Hanefîlerle Mâlik'e göre vücudunun bir kısmı­nın yaralı veya çıban olmakla beraber, sağlam tarafı fazla ise, oraları yıkayıp yaranın üzerini mesheder.Yaralı kısım daha fazla ise, sadece teyemmüm eder. Ahmed b. Hanbel ise sağlam kısımların yıkanacağını, kalan kısımların da teyemmüm edileceğini söyler.

Resûlullah (s.a.), yaralı olan sahâbiye teyemmüm ruhsatı vermedikleri için ölümüne sebep olanlara "Onu öldürdüler" dediği halde diyet almaması,haksız yere de olsa yanlış fetva verip de birisinin ölümüne sebep olan müf­tüye diyet gerekmediğine işaret eder.

Resûlullah (s.a.)ın yanlış fetva verenler için, "Onu öldürdüler, ALLAH da onları öldürsün” buyurması, onların ölümü için dua değil, onları tehdid ve azarlamak içindir. Bundan sonra da Efendimiz, bilmeden fetva vermeyi ayıplamış ve bilmediklerini sorup öğrenmeye teşvik etmiştir.[230]

 
Bazı Hükümler
 
1. Bilmeden fetva vermek büyük bir günahtır.

2. Ilım öğrenmek cehaletin ilacıdır.

3. Hata da etse, fetva veren kimseye diyet yoktur.

4. Zarara uğramakdan korkan kişinin, guslü bırakıp teyemmüm etmesi caizdir.

5. Yaralı olan kimsenin yarayı bir sargı ile sardıktan sonra üzerine meshetmesi caizdir.[231]

 

337. ...Abdullah b. Abbâs (r. anhüma)dan; demiştir ki;

Resûlullah (s.a.) zamanında bir adam yaralandı sonra da ihtilam oldu. Yıkanmasını emrettiler o da yıkandı. Bunun üzerine adam öldü. Hâdise Peygamber (s.a.)e aktarıldı. Resûlullah (s.a.) şöyle buyurdu:

Onu öldürdüler, ALLAH da onları öldürsün, cehaletin şifâsı sor­mak değil miydi?[232]

 
Açıklama
 
Bir önceki hadiste zikredilen hâdisenin değişik bir rivayeti olan bu hadisi Evzâî'nin Ata'dan bizzat işitip işitmediğinde ihtilâf vardır. Ebû Zür'a ve Ebû Hâtim'den, Evzâî'nin bu hadisi Atâ'dan işitmedi­ği, onun İsmail b. Müslim'den, onun da Atâ'dan işittiği nakledilmiştir. Fakat Hâkim bu hadisi, Bişr b. Bekir, Evzaî ve Atâ b.^Ebî Rebah senediyle rivayet edip, "Bişr b. Bekir sıkadır, me'mundur" demiştir.

Evzâ’nin bu hadisi Atâ'dan bir defa vasıtalı, bir defa da vasıtasız ola­rak iki kere rivayet etmiş olması muhtemeldir. İmam Nevevî, "Bu, yân'ı bu babın hadisi ittifakla zayıftır. Peygamber (s.a.)'in Hz. Ali'ye sargı üzerine meshetmesini emrettiği haberine benzer." demektedir.

Hadisin muhtevası hakkında malumat edinmek için bir önceki hadisin açıklamasına bakılmalıdır.[233]

[229] İbn Mâce tahâre  93 (değişik şekilde).

     Sünen-i Ebu Davud Terceme ve Şerhi, Şamil Yayınları: 2/43-44.

[230] Sünen-i Ebu Davud Terceme ve Şerhi, Şamil Yayınları: 2/44-46.

[231] Sünen-i Ebu Davud Terceme ve Şerhi, Şamil Yayınları: 2/46.

[232] Ibn Mâce, tahâre 93; Ahmed b. Hanbel,!, 370.

     Sünen-i Ebu Davud Terceme ve Şerhi, Şamil Yayınları: 2/46.

[233] Sünen-i Ebu Davud Terceme ve Şerhi, Şamil Yayınları: 2/46-47.


HALACAHAN
Sat 20 August 2016, 08:36 pm GMT +0200
Özellikle dini konularda  kendi kendine karar almak asla doğru bir şey değildir..Bir konu hakkında sağlam bilgimkz yoksa bunu bilen birinden öğrenmeli ve ona göre karar vermeliyiz.. değilse hem maddi hem manevi zararlar vermiş oluruz..

yagmur_7-c
Sat 20 August 2016, 09:25 pm GMT +0200
Esselamu aleykum
Bilmediğimiz islere karışmak daha kötü sonuçlar doğurabilir...Rabbim bilmediğimiz islere bulaştırmasın inşallah...

ceren
Sun 21 August 2016, 08:10 pm GMT +0200
Aleykümselam.Mezheblerde yaralı kişinin teyemmüm ile abdest alması yada gusul abdest alması uygundur.Rabbim razı olsun bilgilerden Reyyan abla...

Bilal2009
Mon 5 December 2016, 05:26 am GMT +0200
Ve aleykümüsselam Bilen ile bilmeyen bir olmaz . Rabbim bizleri doğru yoldan ayırmasın Rabbim paylaşım için razı olsun

Sevgi.
Mon 5 December 2016, 05:32 am GMT +0200
Aleyna Ve Aleykümüsselăm. Yaralı birinin teyemmümle abdest alması yada gusul abdesti alması uygundur. Mevlam bizlere herşeyi adabına uygun yapanlardan eylesin inşaAllah. Amin ecmain
 Bilgiler için Allah ( c.c ) Razı olsun.

HALACAHAN
Mon 5 December 2016, 11:04 am GMT +0200
Sagligi ciddi sekilde tehdit eden bir durum varsa bunun onune gecmek icin Rabbimiz ibadetlerimizi yapma hususunda en guzle kolayliklari bermistir bizlere ..Rabbim sana sonsuz sukurler olsun

HALACAHAN
Mon 10 April 2017, 04:27 pm GMT +0200
Sagligimizi riske atmamak için rabbim ne güzel kolaylıklar nasip eylemis Allahım sana sonsuz şükürler olsun

ceren
Mon 10 April 2017, 09:44 pm GMT +0200
Aleykumselam.Rabbim bu durumda teyemmumune dikkat eden kullardan eylesin bizleri insallah...