hafiza aise
Wed 15 June 2011, 02:30 pm GMT +0200
5— Yaraların Tedavisi:
Yaraların tedavisi konusunda Allah Rasûlü'nün (s.a.) tutumu şöyledir^
Sahihayn'da. Ebu Hâzim'den rivayete göre Sehl b. Sa'd'ı, Uhud şında Rasûlullah'm (s.a.) yarasının nasıl tedavi edildiği sorulduğunda şöyle anlattığını işitmiştir: "Rasûlullah'in (s.a.) yüzü yaralandı, küçük azı dişi kırıldı. Ve başındaki miğferi de yarıldı. Hz. Fâtıma (r. anha) kanı yıkıyor, Hz. Ali (r.a.) de kalkan ile su döküyordu. Hz. Fâtıma kanın durmadığını görünce, bir parça Jıasır aldı ve onu yaktı. Hasır kül haline gelince o külü yara_ya_ yapıştırdı ve böylece kanı durdurmuş oldu."[428]
Bu kül berdîden[429] imal edilmiş hasırın külüdür. Bu bitkinin külünün kanı durdurma konusunda kuvvetli bir etkisi vardır. Çünkü kuruluğu çok, yamalığı azdır. Kuruluğu fazla olan ilaçlarda yamcilık özelliği de bulunduğunda, kanı kurutur ve emer. İşte bu kül şayet burnu kanayan birinin burnuna yalnız olarak veya sirke ile birlikte püskürtüldüğünde burun kanamasını keser.
Kanun sahibi (îbn Sina) der ki: "Berdî, kanamalara faydalı olup kam durdurur. Yumuşak yaralara püskürtülerek saçılır ve yara bununla (pansuman yapılarak) tedavi edilmiş olur. Mısır kağıdı eskiden bu bitkiden imal edilirdi. Mizacı soğuk-kurudur. Külü, ekletülfem[430] hastalığına faydalı olup kanın çıkmasına ve habis (pis) yaraların azmasına engel olur." [431]
[428] Buharı, 56/85; Müslim, 1790.
[429] Berdî (Papirüs): Kamış gibi suda yetişen bir bitki olup bir metre ve biraz fazla boyu Va dır. Çoğunlukla yukarı Nil'de yetişir. Eski Mısırlılar yazı yazmak için bu bitkiden sahif' ler yaparlardı. Hasır yapımında da kullanılmıştır. Bk. Mucemu'I-Vasît, 48.
[430] Ekletülfem: Yara şeklinde görünen bir hastalıktır. Az bir zamanda bir çok yerde çıka Kokusu vardır. Nerede çıkarsa onun ismiyle anılır. Ağızda çıktığında da ekletülfem deni Bk. Tehânevî, Keşşaf, 1/87.
[431] İbn Kayyim el-Cevziyye, Za’du’l-Mead, İklim Yayınları: 4/288-289.
Yaraların tedavisi konusunda Allah Rasûlü'nün (s.a.) tutumu şöyledir^
Sahihayn'da. Ebu Hâzim'den rivayete göre Sehl b. Sa'd'ı, Uhud şında Rasûlullah'm (s.a.) yarasının nasıl tedavi edildiği sorulduğunda şöyle anlattığını işitmiştir: "Rasûlullah'in (s.a.) yüzü yaralandı, küçük azı dişi kırıldı. Ve başındaki miğferi de yarıldı. Hz. Fâtıma (r. anha) kanı yıkıyor, Hz. Ali (r.a.) de kalkan ile su döküyordu. Hz. Fâtıma kanın durmadığını görünce, bir parça Jıasır aldı ve onu yaktı. Hasır kül haline gelince o külü yara_ya_ yapıştırdı ve böylece kanı durdurmuş oldu."[428]
Bu kül berdîden[429] imal edilmiş hasırın külüdür. Bu bitkinin külünün kanı durdurma konusunda kuvvetli bir etkisi vardır. Çünkü kuruluğu çok, yamalığı azdır. Kuruluğu fazla olan ilaçlarda yamcilık özelliği de bulunduğunda, kanı kurutur ve emer. İşte bu kül şayet burnu kanayan birinin burnuna yalnız olarak veya sirke ile birlikte püskürtüldüğünde burun kanamasını keser.
Kanun sahibi (îbn Sina) der ki: "Berdî, kanamalara faydalı olup kam durdurur. Yumuşak yaralara püskürtülerek saçılır ve yara bununla (pansuman yapılarak) tedavi edilmiş olur. Mısır kağıdı eskiden bu bitkiden imal edilirdi. Mizacı soğuk-kurudur. Külü, ekletülfem[430] hastalığına faydalı olup kanın çıkmasına ve habis (pis) yaraların azmasına engel olur." [431]
[428] Buharı, 56/85; Müslim, 1790.
[429] Berdî (Papirüs): Kamış gibi suda yetişen bir bitki olup bir metre ve biraz fazla boyu Va dır. Çoğunlukla yukarı Nil'de yetişir. Eski Mısırlılar yazı yazmak için bu bitkiden sahif' ler yaparlardı. Hasır yapımında da kullanılmıştır. Bk. Mucemu'I-Vasît, 48.
[430] Ekletülfem: Yara şeklinde görünen bir hastalıktır. Az bir zamanda bir çok yerde çıka Kokusu vardır. Nerede çıkarsa onun ismiyle anılır. Ağızda çıktığında da ekletülfem deni Bk. Tehânevî, Keşşaf, 1/87.
[431] İbn Kayyim el-Cevziyye, Za’du’l-Mead, İklim Yayınları: 4/288-289.