sumeyye
Mon 19 July 2010, 02:55 pm GMT +0200
yar siyah severmiş,bilmeyip matemimi
Sevda muştuları getiren ben ve kederin kara habercisi Kaderimle bir türlü kesişmeyen kaderine siyahlar giydirmişken; siyahı sevdiğini bilseydim, damatırdım bütün hüzünlerimi
Yokluğunun sitemkârı karanlık uykusuzluğumun üstüne, gece denen örtüyü çekerken, bilsem ki en sevdiğin renk siyahtır, sitemini sustururdum uykularımın
Siyahı sevdiğini bilseydim, sevdamın hasar raporunu siyah kalemle düşmezdim beyaz sayfalara Aşk ilminin, nice ilimlerden üstün olduğunu fehmettiğim günden beri, yârin sevdiğini bilmek ilminin büyüklüğüne de vâkıfım Bildiğimin kibri değil, bilmediğimi bilmenin mahcubiyetiyle
Ben sana “sevdamsın” dedim ya sevgili Sevda’nın Acem dilinde “kara” demek olduğunu bile bile söyledimse, aşkın bir sezgi olduğunun da ispatını yaparak ispat ediyorum sana aşkımı
Bir zeytin tanesine bakıp, Aşk-ı Siyah risalesi yazmaya kalkışan deli gönül hikayesini bilir misin Ya da kara tahtalara beyaz tebeşirle yazdığı sevda şiirlerini, karalığına halel getirdi diye silen meczup kızın öyküsünü
Sen siyahı seversin, ben kırmızıyı Yani biz seninle bir uğurböceğinin kanatları gibiyiz Annesi babası sandıkta, biz ise karanlıktayız, karalar içinde Hadi gül de aydınlat artık bizi sevgili Öyle aydınlat ki, birden aydınlanan gözlerimize düşen karanlıklardan, yine sana açayım gözlerimiHani uğurböceğinin kanatları ayrılmaz ya
Ve sen ey mürekkebimin karası, mektuplarımın ucu tutuşturulmuş zifiri külleri, denizin dibindeki nadir siyah inciler, gurbetin rezmi kara tren, cümle siyah kuşlar, toprak, yağmur bulutu, ay tutulması, sobadaki kömür, taşplağın döndüğü eski gramafon, güzel ceylan gözleri ve sen ey süveydâ
Yar siyah severmiş, bilmeyip matemimi
ALINTI