reyyan
Sat 13 July 2013, 04:41 am GMT +0200
Yalanın pembesi beyazı olmaz
Efendimiz (sas) bir hadis-i şerifte şöyle buyurur: “Müminin işlediği her günah kalbinde siyah bir nokta meydana getirir. Tövbe edip af dileyince o siyah nokta kalbinden silinir.
Efendimiz (sas) bir hadis-i şerifte şöyle buyurur: “Müminin işlediği her günah kalbinde siyah bir nokta meydana getirir. Tövbe edip af dileyince o siyah nokta kalbinden silinir.
Emel Temizay'ın haberi:
Eğer günaha günah eklerse siyah noktalar çoğalıp kalbini kaplar.” Yalanlar da böyledir. Küçük yalanlar, kalpte küçük noktalar oluşturur. Yine bir gün ashab-ı güzin Peygamber Efendimiz’e (sas) soruyor, ‘Müslüman zina yapar mı?’ Efendimiz de şöyle buyuruyor: ‘Belki nefsinin havasına uyar, şeytan azdırır belki.’ Tekrar soruyorlar, ‘Müslüman içki içer mi?’ Efendimiz, ‘Belki nefsini zapt edemez. Belki şeytan azdırır, içki içer.’ diyor. Son olarak ‘Müslüman yalan söyler mi?’ diye soruyorlar. Peygamberimiz (sas), iki dizinin üzerine kalkıp sağ elini yukarı kaldırıp (şehâdet, işaret parmağını dikip diğerlerini yumup), ‘Vallahi Müslüman yalan söylemez.’ diyor.
İstanbul Üniversitesi İlahiyat Fakültesi İslam Hukukçusu Doç. Dr. Abdüsselam Arı da, yalandan uzak duran Müslüman’ın birçok yanlış ve kötülükten korunacağını söylüyor. Kişinin dostunun dinine göre değerlendirileceğine dikkat çeken Arı, “Yalan söyleyenden uzak duracaksın ki Peygamber Efendimiz tarafından münasip görülmeyen bir kötülükten kendini koruyabilesin.” ifadelerini kullanıyor ve şu kıssayı aktarıyor: “Hz. Ömer (ra) bir gün bir çobanın yanına gidiyor. ‘Bu sürüden bize bir koyun sat.’ diyor. Çoban da, ‘Ben çobanım, koyunlar benim değil’ diyor. Hz. Ömer, çobanı denemek maksadıyla, ‘Kurt kaptı dersin. Efendini böyle ikna edersin.’ Çoban, ‘Efendime yalan söylerim ama Allah’a ne söyleyeceğim.’ der. Bu cevap, Hz. Ömer’in çok hoşuna gidiyor. Medine’ye dönünce köle olan bu çobanı satın alıyor ve azat ediyor.”
Yalanın haram olduğunu belirten İstanbul Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Hadis Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Mustafa Ertürk de kişinin hesaba çekilmeden kendisini hesaba çekmesi gerektiğini dile getiriyor. Ertürk, yalan alışkanlığından vazgeçmek için şu tavsiyelerde bulunuyor: “Yalan renklere büründürülemez, yalanın pembesi beyazı olmaz. Dolayısıyla bugün küçük ve önemsiz gördüğümüz yalanlar yarın bir kar topu misali büyür. Kişi kendisine ‘Bugün ne kadar Allah’ın haram kıldıklarını yapmadım.’ sorusunu sorarsa ve yalan sayısını azaltırsa bu illetten kurtulabilir. Ramazan ayını bu anlamda başlangıç olarak kabul edersek ‘Emrolunduğun gibi dosdoğru ol.’ ayetini kendimize, düşüncemize, hayatımızın her anına ilke olarak yerleştirirsek İslam’ı gerçek anlamda yaşamanın sadece belirli gün ve gecelere tahsis ederek olmayacağını idrak etmiş oluruz.”
Zaman