- Yalanın küçüğü olur mu?

Adsense kodları


Yalanın küçüğü olur mu?

Smf Seo Versiyon , -- Seo entegre sistem.

rray
halim
Sat 24 December 2016, 11:19 am GMT +0200
Yalanın küçüğü olur mu?

İmam-ı Gazali,

"Sürekli işlenen küçük bir günah, istiğfarı yapılan ve bir daha işlenmeyen büyük bir günahtan daha büyüktür."
diyor bir eserinde. Çünkü, "istiğfar" ile insan o günahın atmosferinden çıkıyor, tekrar İlahi ölçüleri eksen alıyor ve ubudiyet tavrını takınıyor iken, "küçük" de olsa istiğfarı yapılmayan bir günah zamanla ölçüleri aşındırıyor ve insanı "yaşadığı gibi inanma" çizgisine sürüklüyor.

Durum bu olduğu hâlde, "küçük"lük bir meşrulaştırma aracı olarak çıkıyor karşımıza. Gündelik hayatın içinde söylenen nice yalan ve yapılan nice yanlış, "ufak-tefek"liğini ileri sürerek masumiyet zırhına büründürülüyor. Söz gelişi, çocuklarla olan diyaloğumuz, çoğu kez, "yalan"lar üzerine kuruluyor. Ağlayan ya da mızmızlanan bir çocuk, sustuğunda unutacağı vaatlerle kandırılıyor. "Susarsan sana şunu alırım." Çocuk susuyor; ama kendisine bir şey alınmıyor. Yahut "Aaa, elimde bir kuş var, gel bak." diyor "büyük"lerimiz. Çocuk geldiğinde, olmayan kuş birden uçup gidiveriyor! Mazeretimiz de hazır: "Çocuktur, anlamaz!.."

Veya, ölçüde tartıda, ufak-tefek oynamalar yapılıyor. Bir bakkal, yirmi gramlık bir şekere tamah edip, 980 gramına da haram bulaştırıyor. Bir pazarcı, bir kök ıspanağı kar edineyim derken, belki yüzlerce ıspanağı kendisi için "helal" olmaktan çıkarıyor. Bir gişe görevlisi, az miktar bozukluğa tamah ederek tahsilatı "yuvarlayıp", aldığı maaşa zehir katıyor. Bir tüccar, malı alırken, şu gün öderim deyip iki gün de atlatma payı biçerek alışverişini yalanla lekeliyor. Şu veya bu makamdaki yüz binlerce insan, "Ben yokum, tamam mı?" diyerek sekreterini veya santral memurunu "yalan makinesi" olarak kullanırken, katmerli bir yalanın yükünü sırtlanıyor. Beş saniyelik bir zamana tamah edip kırmızıda geçerken, bir başka insanın saniyelerini çaldığımız unutuluyor. "Aman canım" diyoruz, "iki saniye beklese ne olur?"

Sözün kısası, hayatımızın her gününde, ufak-tefek o kadar yalan ve küçük gördüğümüz o kadar haram var ki...

Biz tüm bunlar için "mühim değil" zırhını hazırlamışız gerçi. Ama adalet-i İlahi, "Hak haktır; büyüğüne, küçüğüne bakılmaz!" diye hükmediyor. Ve Adil-i Hakim, Zilzal suresinde Mahşer Gününü tasvir ederken, "küçük şeylerin büyüklüğü"nü de bildiriyor:

"O gün, insanlar işlerinin kendilerine gösterilmesi için bölük bölük dönerler. Kim zerre miskal iyilik yapmışsa onu görür (karşılığı verilir). Kim de zerre miskal kötülük yapmışsa onu görür (karşılığı verilir)." (Zilzal, 99/7, 8)
(bk. Gerçeğe Doğru, c.III, Zafer Yayınları)

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

HALACAHAN
Sat 24 December 2016, 04:46 pm GMT +0200
"O gün, insanlar işlerinin kendilerine gösterilmesi için bölük bölük dönerler. Kim zerre miskal iyilik yapmışsa onu görür (karşılığı verilir). Kim de zerre miskal kötülük yapmışsa onu görür (karşılığı verilir)." (Zilzal, 99/7, 8)
Mevlam iyilik yapanlardan eylesin bizleri

Bilal2009
Sat 24 December 2016, 06:09 pm GMT +0200
Rabbim bizleri yalan söyleyenlerden eylemesin Rabbim paylaşım için razı olsun