- Yakınlara tasaddukta bulunmak daha üstündür

Adsense kodları


Yakınlara tasaddukta bulunmak daha üstündür

Smf Seo Versiyon , -- Seo entegre sistem.

Array
sumeyye
Fri 28 January 2011, 12:37 pm GMT +0200
Yakınlara Tasaddukta Bulunmak Daha Üstündür:

 

Sonra insanlardan bazılarının kendi aile ve yakınlarını ter-kettikleri, onlara gereken ilgiyi göstermedikleri, buna karşılık uzak kimselere tasaddukta bulundukları görülür. Bu durum, ya­kınlarını ihmal durumuna götürür. Bu, bir tür davranış bozuklu­ğudur ve kendi yakınlarıyla kaynaşmayı terketmektir. İşte bunun için, bu kapının da kapatılmasına ihtiyaç duyulmuştur. Bu meyan­da olmak üzere Rasûlullah (s.a.) şöyle buyurmuştur:

"Allah yolunda infâk ettiğin bir dinar, köle âzâdı için infâk ettiğin bir dinar, bir fakire sadaka olarak verdiğin bir dinar, aile­ne sarfettiğin bir dinar vardır. Bunların sevap itibariyle en büyü­ğü, ailene sarfettiğindir. [489]                                                           

"En üstün sadaka, zenginlikten verilen sadakadır. Bakmakla yükümlü olduğun kimselerden başla! [490] hadisiyle, hangi sadakamn daha üstün olduğu sorusuna verdiği, "Yoksulun verdiği sada­kadır. Bakmakla yükümlü olduğun kimselerden başla![491]şeklin­deki cevap arasında bir farklılık yoktur. Çünkü her birinin, ayrı bir mana ya da yöne hamledilmesİ imkânı vardır. Hadiste sözü edilen zenginlik, mal zenginliği değil; gönül zenginliğidir veya aile­ye yeterli olacak kadar malı olan kastedilmektedir. Veya şöyle de diyebiliriz: Zengin olan kimsenin sadakası, malı hakkında en bü­yük bereket sebebidir; yoksul olduğu halde sadaka vermek ise, cimrilik duygusunu en iyi izale eden bir davranıştır. Bu izah, teşrî kanunlarına son derece uygundur. [492]

 
Güvenilir Hazine Memuru:
 

Rasûlullah (s.a.) şöyle buyurmuştur:

"Aldığı emri infaz eden, topladığını gönül hoşluğu ile tasta­mam veren ve teslimine memur olduğu şahsa teslim eden güvenilir müslüman hazine memuru, iki sadaka verenden biridir. [493]

Yapması gereken şeyi yerine getirmesi, ona muhalefetten ka­çınması ve bütün bunları gönül hoşluğu ile yapması, o kimsenin nefsinin sehâvetine delâlet eder; gönül hoşluğu, tam ödemesi, nef­sinin yakın üzere olması da bunun belirtileri olur. Bu yüzden o ki­şi, sadakayı veren gerçek kişiden sonra ikinci defa veren olarak ni­telenmiştir[494].



[489] Müslim, Zekât, 39.

[490] Buhârî, Zekât, 18.

[491] Ebû Dâvûd, Zekât, 40.

[492] Şah Veliyyullah Dihlevî, Hüccetullâhi’l-Bâliğa İslâm Düşüncesinin İlkeleri, İz Yayınları: 2/145-146.

[493] Müslim, Zekât, 79.

[494] Şah Veliyyullah Dihlevî, Hüccetullâhi’l-Bâliğa İslâm Düşüncesinin İlkeleri, İz Yayınları: 2/146.