- Ya geriye sarsaydı hayatımız

Adsense kodları


Ya geriye sarsaydı hayatımız

Smf Seo Versiyon , -- Seo entegre sistem.

Array
sumeyye
Thu 3 June 2010, 09:11 am GMT +0200
Ya Geriye Sarsaydı Hayatımız?


Hayatımızın filmini tersine çevirme seçeneğimiz olsaydı, neler olurdu acaba? Bu fikri, hemen kendime uyguladım Şu anda 40’ını aşmış bir ağabeyiniz olarak, geri sarılması eğlenceli olacak uzunca bir hayat filmim var

Evliyim; bir hanımefendinin eşi, iki delikanlının ve bir küçük hanımefendinin babasıyım Amcayım ve dayıyım da! Hayli kabarık sayıda yeğenim de var Tanıyanım da çok Memleketin hemen her yerine konferans ve söyleşiye çağrılıyorum Sokakta gezerken beni birbirlerine parmakla gösteren hayranlarım var Bir meslek sahibiyim İşsiz değilim; birkaç işi birden yapabiliyorum Aşırı yoğunluktan bile yakınıyorum Zaten bildiğinizi tahmin ettiğim bütün bu detayları, geriye doğru çevrilecek filmin en baş kısmını işaretlemek için kaydettim

Şöyle bir beş yıl geriye gittiğimde, mesela, 2002 yılına geldiğimde, ilk olarak kızım Zeynep’i kaybediyorum Zeynep’i kaybettiğim için üzüleceğimi sanmayınZeynep ortalıktan kaybolurken, benim de Zeynep’in etrafında ördüğüm hasretlerim, sevinçlerim el etek çekiyor kalbimden Zeynep kayboluyor ama Zeynep’in kayboluşuna dair hüznüm de kayboluyor Zeynep’siz yaşadığım yıllar, Zeynep’sizliği dert edineceğim yıllar değil ki! Az daha geriye gittiğimde, ikinci oğlum Mustafa Ahmed pılını pırtısını toplayıp gidiyor Öyle bir gitme ki, ardından bakmıyorum bile Mustafa Ahmed’sizlik benim 10 yıl öncem için zaten normal bir şeyNe ben onu özlüyorum ne de o beni özlüyor Tanışmıyoruz bile

Filmin yarıya yakınını geriye doğru sardığımda, büyük oğlum Furkan da gözden uzaklaşıyor Gözden uzaklaştığı yetmiyor Furkan’ın, gönülden de epey ırağa düşüyor Furkan yok; yokluğunu dert edinen bir annesi ve babası da yok Şimdilerde 15 yaşında olan delikanlının yokluğunu öylesine umursamaz haldeyiz ki, Furkan bir bilse, bize darılırdı Hadi biraz daha saralım filmi, birden ben ve eşim birbirimizi kaybediyoruz Hayattayız hayatta olmasına ama tanışmıyoruzKalplerimizi birbirine bağlayan bağ çoktan çözülmüş Bizi birbirimiz için vazgeçilmez eyleyen o muhabbet hepten buharlaşmış Belki aynı otobüste yan yanayız ama sıradan birileriyiz Belki aynı koridorda karşılıklı yürüyoruz ama hiç bakışmıyoruz Birbirimizi aramıyoruz Birimiz farz-ı muhal o dönemde ölecek olsa, diğeri onun ardı sıra ağlamayacaktı bile

Bu arada yeğenlerimin çoğu da bir gölge gibi çekilmişler hayatımdan Tanıyanlarım yanımdan yöremden uzaklaşmışlar Hayranlarımın hiçbiri yok ortada Eyvah; tanınmıyorum Şehirde gideceğim bir yer yok Evimin adresi kayboldu Nerede oturduğumu bilmiyorum Özleyeceğim çocuklarım da yok; çocuk özlemim de yokÖzleyemediğim için üzüldüğüm bir yuvam yok Şimdilerde en çok özlediğim, ayrı kalmaya tahammül edemeyeceğim kişileri ve şeyleri özlemiyorum; onları özlemeyi bile özlemiyorum Filmi biraz daha geriye sardığımda, mesleğimi de kaybediyorum Zorlu bir üniversite sınavının ortasında, terli elleriyle kurşunkalemini tutmaya çalışan bir yeniyetmeyim Daha da geriye gittiğimde, yüzümü yitiriyorum, hayatımı kaybediyorum Düşecek olsa, çöpe atılacak birkaç yüz hücrelik biçimsiz bir su damlasıyım

Filmin tam bittiği yerde, bir insan bile değilim Hayatım yok; varlığım yok Benim annem ve babam da beni özlüyor değiller Yokluğuma razılar; bensiz pekâlâ yaşayabiliyorlar Yokum; öyle yokum ki, yokluğum kimsenin umurunda değil Eksiğim hayattan; öylesine eksiğim ki eksikliğimi kimse çekmiyor Hiçbir işe lazım değilim; bir lüzumsuzum Bir işin ucundan tutmamı beklemiyorlar Ne bir baltaya sapım, ne bir dış kapının mandalıyım Olsam da bir olmasam da bir Yokluğum bir yerde bir boşluk oluşturmuyor Kapladığım bir alan yok

Ama şimdi! Ama burada! Adımın bile hatırlanmamasına bozuluyorum Cep telefonunda ismimin silinmesine içerliyorum Kendimce, eksikliğim ne çok şeyi eksiltir diye düşünüyorum Kızımın gözündeki o kocaman baba hacmini ben dolduruyorum Sevdiklerimin gönlünde yokluğuna asla razı olunmaz bir yer kapladığımı düşünüyorum Eve geç kalırsam üzülecekler var sanıyorum Bu hafta yazı yazmasam, mahzun olacaklar var diye ümit ediyorum

Kıl kadar varlığım bile yokken, kılına zarar gelmesini istemediğim sevdiklerimle birlikte, kılına bile dokunulmaz bir insan olarak var kılındığıma, üstelik bunları fark edecek bir mümin olarak yaşatıldığıma şaşıyorum, şükrediyorumÜzerine de kaymaklısından bir sonsuz hayat bekliyorum

Ne kadar çok oluyorum değil mi?


Dr Senai Demirci