- Ve celle senâük

Adsense kodları


Ve celle senâük

Smf Seo Versiyon , -- Seo entegre sistem.

rray
ezelinur
Tue 29 June 2010, 05:28 pm GMT +0200


I.

Hatırladığım;
Yeşil bir kubbe…
Uzaktan seyredaldığım hengâme…
Bembeyaz mermerler üzerinde,
/kıldığım ıslak namaz../
Islaklığın sebebi yağmur değil,
Gözümden iki damla yaş
g/özyaşlarım,


                                    /fatiha’nın dilinden anlamaz../

II.

Sırf yutkunuşum boğazımı yırtıp geçmesin diye,
Sırf /duaya duran/ avuçlarım terlemesin diye,
Ruhuma okudum o fatiha’yı…
Herkes “âmin” dediyse de,

                                              /ikna olmadım../

III.

Gölgeliklere yasladım başımı…
Seher vaktiydi…
Güneş yeşil kubbenin ardından yavaş yavaş gösteriyordu kendisini…
Lakin son selamlamaydı bu,

                                              /güneşin gözüme son değişiydi../
                                              /güneşin, gözüme; “son” deyişiydi../


Güneşi öptüm ilk defa…
Sanki ormanlıkta kaybolmuş bir masal perisiydi.
Öpmelere doyamazken, aklım başıma geldi.
/bilmiyorum, daha önce neredeydi?/

IV.

“dünya” dedi kalbime yazan kalem…
“dünya!!”
                                                 /kalbime dünya düştü../

Oysa ben gözlerimden düşürmemiş miydim onu,
/gözümün yaşı gibi../
Kalbimi de nereden buldu?
Okuduğum kasideler geldi yanıma,
/redifi “su”ydu../
Bayılmışım sanki, sayıklamalarımda belirdi,

                                                /dest busi arzusu./

V.

Güneş ne zaman yükseldi bu kadar?
Gamame Mescidine varsam korur mu beni güneşten, bulutlar?
Olur mu Amberiye Mescidine üzerime sinen misk kokusu, teselli?
Duyar mı Bilal, içimden okuduğum ezanın sesini?
Ya Osman…
Hayâsızlığımdan O(sav)’nun boynunu eğdirdiğim yerde,
/gelip kaldırır mı ayağa, melekleri../
Ah Ebubekir…
Ayağını sokan yılan olsaydım…
Değil mi ki gözyaşını düşürdü, gül kokulunun gül yanağına…

VI.

Şimdi bir gözyaşı da benim gözümde…
Ben ağlarken Uhud da ağladı, katıla katıla…
Paramparça olan Hamza’ya…
Mübarek yüzlü Musab’a…
Mağaraya Muhammed’i taşıyan Talha’ya…
Derken, Cebrail’in hıçkırıkları yükseldi,
/sidre-i müntehadan../
Yetişmeliydi, Habib’in yanağından akmadan kan…

VII.

İşte, kelimelerim…
Sisli, puslu, paslı bir dünyadan…
Kansız, yaşsız, gülsüz, yağmursuz bir mekândan…
Baharı yok, kışı yok kirlettiklerimin…
Önü yok, sonu yok…
Arefesi yok, ertesi yok…
Kimsesizliğin koynunda,
Yatsının sonunda kılınan bir cenaze namazı sessizliğinde…
Rükûsu yok, secdesi yok…
Tek fazlası;
                                                 /ve celle senaük../

Başka fazlalar omzumda yük..

Tek fazlası;

/ve celle senaük../

Tekbirle zahire sırtımızı döndük…

 

-Hümeyra Özdemir

Rüveyha
Thu 30 October 2014, 12:38 pm GMT +0200
Esselamu Aleyküm ve Rahmetullah .Mevlam razı olsun kardeşim.Azameti, celali yüksek olan Rabbimizin yine merhametine sığınıyoruz.Rabbim idrakimizi artırsın inşaAllah..

cerendemir
Thu 30 October 2014, 12:47 pm GMT +0200
Aleykümselam.Rabbim razı olsun paylaşan kardeşimizden inşallah.....

neslihan
Sun 7 December 2014, 11:22 pm GMT +0200
a.s.. değişik bir tarz yazısı fakat anlam bakımından çok güzel Rabbim razı olsun.

saniye
Sun 7 December 2014, 11:30 pm GMT +0200

İşte, kelimelerim…
Sisli, puslu, paslı bir dünyadan…
Kansız, yaşsız, gülsüz, yağmursuz bir mekândan…
Baharı yok, kışı yok kirlettiklerimin…
Önü yok, sonu yok…
Arefesi yok, ertesi yok…
Kimsesizliğin koynunda,
Yatsının sonunda kılınan bir cenaze namazı sessizliğinde…
Rükûsu yok, secdesi yok…
Tek fazlası;
                                                 /ve celle senaük../
Çok güzel bir şiir. Rabbim razı olsun bizlerin de okumasına vesile olduğunuz için.

aysegul999
Sat 25 April 2015, 07:43 pm GMT +0200
Allah c.c razı olsun.

saniye
Sat 25 April 2015, 08:27 pm GMT +0200
Bir kez daha okumuş olduk bu güzel satırları. Rabbim razi olsun.