SevD@_GüLü
Fri 14 January 2011, 02:22 pm GMT +0200
Vay halimize.....
Adam lokantanın yemeğini beğenmemiş ve garsonu çağırmış Garson gelince "lokantanın sahibini çağır" demiş Garson da ona "Patron, karşı lokantada yemek yiyor efendim" demiş
Hikaye gibi bir şey ama son günlerde televizyonlarda yiyecek ve içeceklerimiz üzerine oynanan oyunlar hakkında aklı başında profesörlerimiz konuşurken bu hikayenin gerçek olduğunu görürüz
Adam filan hazır çorba kralı imiş ama ürettiği mallar zararlı olduğundan kendisi kendi evine sokmazmış
Sucuk imal edip satan adam kendi evine daha güvenli başkasına ait sucuğu alırmış
Kendisi fenni yemlerle besicilik yapan adam kendisi dağda yayılan hayvanlardan et alır yermiş
Kendi ürettiği cipsi veya yoğurdu kendi çocuğuna yedirmeyen işadamları, ürettiği deterjanı kendi evine sokmayan patronlar şunu bilsinler ki sevgili Peygamberimiz "Sizden biri kendisi için arzu ettiğini kardeşi için de arzu etmedikçe (gerçekten) iman etmiş olmaz" buyurmuş (Buhari, Sahih, İman, Müslim, İman, Ahmet, Müsned, 3/176, 272, 278)
Müslüman olduğumuzu söylüyorsak, imanımızı kaybetmemek istiyorsak kendi çocuklarımıza layık gördüklerimizi başkalarına da layık görelim
Alırken satıcı gibi olalım, satarken alıcı gibi olalım
Alırken tam alan, verirken eksik tartanların vay haline diyor Rabbimiz (Mutaffifin süresi ayet 1-3)
Katkı maddelerinin tabii olanları pahalı, sentetik olanları ucuzdur, pazar payımızı artırmak için ucuzu seçelim diyenler de eksik tartanlar gurubuna girerler "Vay onların haline"
Siyasilerimiz de söz söylerken dil terazisine dikkat etmeli
Kendisine söylendiğinde rahatsız olacağı sözü başkasına söylememeli
Doğruların yanına yalan veya yanlış katarak sözünün etkisini artırdığını zannederken aslında o ağırlık günahının ağırlığıdır
Kendi evimizin koca kulak tarafından dinlenmesini istemediğimiz gibi biz de başkasının evini dinlemeyelim
Kendi canımızın, çocuğumuzun güven içinde olmasını istediğimiz gibi bütün canların güven içinde olmasını isteyelim ki Müslüman olduğumuzu ispat edelim
"Bana dokunmayan Siyonist bin yaşasın" diyenler şunu bilsinler ki, o Siyonist dokunacak adam bulamayınca ona, "Bin yaşasın" diyene de dokunacaktır
Terzilik yapıyorsan diktiğin her elbiseyi sevgiline dikiyormuş gibi dikeceksin
Lokum üretiyorsan sevgiline götürecekmiş gibi yapacaksın
Laf ebesi değil de söz ustası olmak istiyorsan sevgiline yazar gibi ve ona konuşur gibi kelamlar içinden söz seçeceksin
Yoksa iki dünyada da "Vay haline
alıntıdır
Adam lokantanın yemeğini beğenmemiş ve garsonu çağırmış Garson gelince "lokantanın sahibini çağır" demiş Garson da ona "Patron, karşı lokantada yemek yiyor efendim" demiş
Hikaye gibi bir şey ama son günlerde televizyonlarda yiyecek ve içeceklerimiz üzerine oynanan oyunlar hakkında aklı başında profesörlerimiz konuşurken bu hikayenin gerçek olduğunu görürüz
Adam filan hazır çorba kralı imiş ama ürettiği mallar zararlı olduğundan kendisi kendi evine sokmazmış
Sucuk imal edip satan adam kendi evine daha güvenli başkasına ait sucuğu alırmış
Kendisi fenni yemlerle besicilik yapan adam kendisi dağda yayılan hayvanlardan et alır yermiş
Kendi ürettiği cipsi veya yoğurdu kendi çocuğuna yedirmeyen işadamları, ürettiği deterjanı kendi evine sokmayan patronlar şunu bilsinler ki sevgili Peygamberimiz "Sizden biri kendisi için arzu ettiğini kardeşi için de arzu etmedikçe (gerçekten) iman etmiş olmaz" buyurmuş (Buhari, Sahih, İman, Müslim, İman, Ahmet, Müsned, 3/176, 272, 278)
Müslüman olduğumuzu söylüyorsak, imanımızı kaybetmemek istiyorsak kendi çocuklarımıza layık gördüklerimizi başkalarına da layık görelim
Alırken satıcı gibi olalım, satarken alıcı gibi olalım
Alırken tam alan, verirken eksik tartanların vay haline diyor Rabbimiz (Mutaffifin süresi ayet 1-3)
Katkı maddelerinin tabii olanları pahalı, sentetik olanları ucuzdur, pazar payımızı artırmak için ucuzu seçelim diyenler de eksik tartanlar gurubuna girerler "Vay onların haline"
Siyasilerimiz de söz söylerken dil terazisine dikkat etmeli
Kendisine söylendiğinde rahatsız olacağı sözü başkasına söylememeli
Doğruların yanına yalan veya yanlış katarak sözünün etkisini artırdığını zannederken aslında o ağırlık günahının ağırlığıdır
Kendi evimizin koca kulak tarafından dinlenmesini istemediğimiz gibi biz de başkasının evini dinlemeyelim
Kendi canımızın, çocuğumuzun güven içinde olmasını istediğimiz gibi bütün canların güven içinde olmasını isteyelim ki Müslüman olduğumuzu ispat edelim
"Bana dokunmayan Siyonist bin yaşasın" diyenler şunu bilsinler ki, o Siyonist dokunacak adam bulamayınca ona, "Bin yaşasın" diyene de dokunacaktır
Terzilik yapıyorsan diktiğin her elbiseyi sevgiline dikiyormuş gibi dikeceksin
Lokum üretiyorsan sevgiline götürecekmiş gibi yapacaksın
Laf ebesi değil de söz ustası olmak istiyorsan sevgiline yazar gibi ve ona konuşur gibi kelamlar içinden söz seçeceksin
Yoksa iki dünyada da "Vay haline
alıntıdır