- Vasînin vasîsi olduğu çocuğa satması

Adsense kodları


Vasînin vasîsi olduğu çocuğa satması

Smf Seo Versiyon , -- Seo entegre sistem.

Array
sumeyye
Sun 13 March 2011, 01:35 pm GMT +0200
 

Vasînin, Vasîsi Olduğu Çocuğa Satması ve Ondan Satın Alması:



Çocuğun menfaati olduğunda ona malını satması ve onun malını kendisi için satın alması caiz olur (Ebû Yûsuf, İmam Muhammed): Meselâ; çocuğun malını değerinden fazla bir para ile kendisi için satın alması veya kendi malını değerinden daha az bir para ile çocuğa satması gibi. İmameyn dediler ki; 'nasıl ki, vekil müvekkilinin malını kendisi için satın alamaz ve kendi malını da ona satamazsa, aynı şekilde vasî de vesayeti altında bulunan çocuğun malını kendisi için satın alamaz ve kendi malını da ona satamaz.’

Ebû Hanîfe'nin görüşüne göre; yetimin malına en sağlam ve en iyi ve en güzel bir şekilde yaklaşmak nass ile caizdir. Bu hususda vasî de baba gibidir. [22]

 

Yetimin Malını Borç Vermek:

Vasî yetimin malını borç alamaz. Çocuğun babası ise, borç alabilir: Zira baba çocuğunun malını misli olan bir malın değeri üzerinden satın alabilir. Ama vasî bunu yapamaz. Aynı şekilde ihtiyaç duyulması halinde baba çocuğunun malından ihtiyacı kadarını alabilir. Ama vasî bunu yapamaz. Her ikisi de yetimin malını borç veremezler. Ama kadı borç verme salahiyetine sahiptir: Zira borç vermek, işin ibtidasında bir teberrûdur, ama nihayeti itibarıyla bir bedelleşme akdidir. Kadı'nın tasarrufu da karşılıklı bedelleşme akdi sayıldı. Çünkü kadı borçluyu hapsederek veya başka müeyyideler getirerek borcu ondan tahsil etme gücüne sahiptir. Başkası hakkında ise, teberrü sayıldı. Çünkü borç veren, borcu tahsilden nazarî olarak âcizdir ve ayrıca yetimin malı hususunda ihtiyatlı olmak için böyle denildi.

Vasî, yetimin malında tasarrufta bulunmada dededen daha fazla hak sahibidir: Zira vasiyyette bulunmakla babanın velayeti vasîye intikal etmiştir. Dolayısıyla babanın velayeti hükmen mevcuttur. Ayrıca dedenin varlığını bildiği halde vasîyi tercih etmesi, vasinin tasarrufunun dedeninkinden daha akıllıca olduğunun delilidir. Dolayısıyla vasinin tasarrufu dedeninkinden evlâdır. Baba her hangi bir kimseyi vasî tayin etmezse, velayet salahiyeti dedenin olur. Çünkü torunlarına o daha yakın, çocuklarına da, daha şefkatlidir. Bu sebeple vasî mevcud olsa da, torunlarını başkaları ile evlendirmede dede daha fazla salahiyet sahibidir. Ancak açıkladığımız sebepden dolayı malî tasarruflarda dededen önce, vasî gelir. Dedenin tayin ettiği vasî, babanın tayin ettiği vasî gibidir. Çünkü dede, yokluğu halinde baba mertebesindedir. Babanın tayin ettiği vasî yoksa, dedenin tayin ettiği vasî de böyledir. [23]





[22] Abdullah b. Mahmûd b. Mevdûd el- Mavsılî, El-İhtiyar Li-Ta'lîlî'l-Muhtar, Ümit Yayınları: 4/341.

[23] Abdullah b. Mahmûd b. Mevdûd el- Mavsılî, El-İhtiyar Li-Ta'lîlî'l-Muhtar, Ümit Yayınları: 4/341-342.