- Vakit İçinde Su Bulan Müteyemmimin Durumu

Adsense kodları


Vakit İçinde Su Bulan Müteyemmimin Durumu

Smf Seo Versiyon , -- Seo entegre sistem.

rray
reyyan
Mon 21 November 2011, 08:02 pm GMT +0200

126. Namazı Kıldıktan Sonra Vakit İçinde Su Bulan Müteyemmimin Durumu

 

338. ...Ebû Saîd el-Hudrî'den ; demiştir ki;

"İki kişi bir yolculuğa çıktılar. Namaz vakti geldi ama yanların­da su yoktu. Temiz toprakla teyemmüm edip namazlarını kıldılar. Bilâhere vakit çıkmadan suyu buldular. Birisi abdestini ve namazım iade etti, öbürü ise iade edemedi. Sonra Resûlullah (s.a.)'e gelip durumu anlattılar, Resûlullah (s.a.) iade etmeyene:

Sünnete uydun, namazın sahihdir; abdest alıp namazını iade edene de "senin de ecrin iki kattır." buyurdu.[234]

Ebû Dâvûd dedi ki:

İbn Nâfî'den başkaları bu hadisi, Leys, Amîre b, EbîNaciye, Bekr b. Sevâde, Ata b. Yesâr senediyle Resûlullah (s.a.)dan rivayet etti.

Ebû Dâvûd dedi ki; Bu hadiste, Ebû Saîd el-Hudrî'nin zikredil­mesi mahfuz değildir.. Dolay isiyle hadis mürseldir.[235]

 
Açıklama
 
Hattabi bu hadis hakkında şunları söylemektedir:

"Bu hadisten anlaşıldığına göre, su ile abdest alan hakkında olduğu gibi, teyemmüm eden için de namazı vaktin başında kılmak sünnet­tir. Ancak bu meselede ulema ihtilaf etmişlerdir. İbn Ömer'in, vakit içeri­sinde istediği anda teyemmüm eder dediği rivayet edilmiştir. Atâ, Süfyân, Ebû Hanife ve Ahmed b. Hanbel de aynı şeyi söylemişlerdir. İmam Mâlik'-in görüşü de buna benzemektedir. Ancak Mâlik, kişi suyun bulunması umul­mayan bir yerde ise, vaktin başında teyemmüm eder ve namazını kılar demiştir.

Zuhrî'nin, "vaktin çıkmasından korktuğu bir zamana kadar teyemmüm edemez" dediği rivayet edilmiştir.

Aynı şekilde teyemmüm edip namazını kıldıktan sonra, daha vakit çık­madan suyu bulan kişinin ne yapması gerektiği de ihtilaflıdır. Atâ, Tâvûs, İbn Sırın, Mekhûl ve Zührî'ye göre namazını iade etmelidir. Evzâî ise, bunu müstehab görmüş "vâcib" dememiştir.

Cumhurun görüşüne göre ise, namazı iadeye lüzum yoktur. Bu, îbn Ömer'den de rivayet edilmiştir. Şafiî, Mâlikî,Hanbelî ve Hanefî mezhepleri­nin görüşleri de bu şekildedir.

Hattâbî'nin özet olarak verdiği bu malumat namazı kıldıktan sonra su­yu gören kimseye ait hükümler ile namaz vakti girince hemen teyemmüm edilip namazın kılınıp kılınmayacağı husundaki ihtilaflara işaret etmektedir. Teyemmümle namaza duran veya henüz namaza durmadan suyu gören kim­senin ne yapması gerekdiği de aynı şekilde ihtilaflıdır.

Cumhura göre, namaza durduktan sora suyu bulan kimse namazını kes­mez. Ebû Hanîfe ve bir rivayetinde Ahmed b. Hanbel teyemmümün bozul­duğu görüşündedirler. Ancak Muğnî'nin ifâdesine göre, Ahmed b. Hanbel cumhurun görüşünden dönmüştür. Hanefî mezhebinde namaz içinde su bu­lunsa teyemmüm bozulacağından namaz da bozulmuş olur, yeniden nama­zın kılınması icab eder. Muzenî, Sevrî, Evzâî ve İbn Şureyh'de bu görüştedir.

Teyemmüm edip de henüz namaza durulmadan su bulunacak olursa, ittifakla teyemmüm bozulur.

Her ne kadar yukarıda Hattâbî'nin sözleri nakledilirken, namazını te­yemmüm ile kılıp vakit çıkmadan suyu gören kimsenin namazını iadeye lü­zum olmadığı dört mezhebin görüşü olarak verilmişse de bu konuda Şâfiiî mezhebinde bazı ayrılıklar vardır. Bunları İmam Nevevî şu şekiide ifâde et­mektedir:

"Teyemmümle kılman namazın iadesi meselesine gelince, bizim mez­hebimize (safilere) göre hastalık, yara ve buna benzer bir sebepten dolayı teyemmüm etmişse, iade gerekmez. Suyu kullanmaktan âciz olduğu için te­yemmüm etmişse -ki, yolculukta olduğu gibi- suyun olmadığı bir yerde ise yine iade gerekmez. Ama suyun bulunmaması nâdir olan bir yerde te­yemmüm etmişse iadesi gerekir. Sahih olan görüş budur."[236]

 
Bazı Hükümler
 
1. Suyun bulunmadığı yerde teyemmüm yapılabilir.

2. Önemli meselelerin merciine götürülmesi gerekir.

3. İçtihada ehil olan kişi içtihadından mes'ûldür.

4. Teyemmüm eden kimsenin namazını kıldıktan sonra vakit çıkmadan suyu bulması halinde namazını iade etmesine gerek yoktur.[237]

 

339. ...İsmail b. Ubeyd, Atâ b, Yesâr'dan:

"Resûlullah'in ashabından iki zat" (diye başlayarak) önceki ha­disi manâ olarak rivayet etti.[238]

 
Açıklama
 
Musannifin bu rivayeti Sünen'e alması, senetlerdejki bazı farklılıklara işaret etmek içindir. Bu farklılıklar, hadis metinleri­nin başındaki isnat silsilesinde kendisini göstermektedir.[239]

[234] Nesâî, ğusul 27; Dârimı, vudu 65.

[235] Sünen-i Ebu Davud Terceme ve Şerhi, Şamil Yayınları: 2/47-48.

[236] Sünen-i Ebu Davud Terceme ve Şerhi, Şamil Yayınları: 2/48-49.

[237] Sünen-i Ebu Davud Terceme ve Şerhi, Şamil Yayınları: 2/49.

[238] Sünen-i Ebu Davud Terceme ve Şerhi, Şamil Yayınları: 2/49-50.

[239] Sünen-i Ebu Davud Terceme ve Şerhi, Şamil Yayınları: 2/50.


Bilal2009
Tue 5 December 2023, 07:13 am GMT +0200
Esselamu aleyküm Rabbim paylaşım için razı olsun