sumeyye
Wed 30 March 2011, 01:13 pm GMT +0200
30- VAKIF KİTABI
Vakıf kelimesi lügatte hapsetmek mânasındadır. Hayvanı vakfetmek; onu bulunduğu yerde hapsetmek demektir. Mevkuf (hasımların bulundurulduğu yer) kelimesi de buradan gelir. Çünkü insanlar orada durdurulurlar. Yani hesap için orada hapsedilirler.
Şefî ıstılahda ise vakıf; belli bir şeyi - inşâallah ileride açıklayacağımız gibi- belli bir şekilde hapsetmektir.
Vakfetmek; malı sahibinin mülkü olmak üzere bırakmak ve o malın menfaatlerini sadaka olarak vermek demektir. Hâkim kararıyla tescil edilmeyen (Ebû Yûsuf, İmam Muhammed, İmam Şâfıî) yahut; 'öldüğüm zaman malım vakıftır' şeklinde mal sahibinin vasiyyetine bağlı bulunmayan vakıf geçerli olmaz: Vakfın prensipde caiz olduğu hususunda icmâ-ı ümmet vardır. Zira rivayet edildiğine göre Hz. Peygamber (sas) Medine'deki yedi bahçeyi vakfetmiştir. Ayni şekilde sahabiler ve Hz. İbrahim (as) de bazı emlaki vakfetmişlerdir. Bu vakıflardan bazılan varlıklannı günümüze dek devam ettiregelmişlerdir. [1]
[1] Bu hadîsi Buharî Edebü'l- Müfred adlı eserinde rivayet etmiştir