sidretül münteha
Mon 24 October 2011, 12:53 pm GMT +0200
6. Uyuya Kalıp Namazı Kaçırmanın Hükmü
25. Saîd b. el-Museyyeb rivayet eder: Resûlullah (s.a.v.), Hay-ber fethinden dönüşünde gece yola devam etti. Gecenin yarısından çoğu geçince biraz uyuyup dinlenmek için konakladı. Bilal'e:
«—Uyuma, bizi sabah namazına kaldır» buyurdu ve uyudu. Ashab da uyudu. Bilâl bir süre bekledikten sonra —sabaha karşı— devesine dayandı, gözleri uykuya daldı. Güneş doğup yüzlerine vuruncaya kadar ne Resûlullah (s.a.v.), ne Bilâl, ne de Ashab uyandı.
Resulü Ekrem birden heyecanla uyanınca, Bilâl:
«— Ya Resulallah; Seni uyutan (Allah) beni de uyuttu.» dedi. Bunun üzerine Resûlullah hareket emri verdi. Savaşçılar develerini kaldırıp yola düştüler. Biraz gittikten sonra Resûlullah (s.a.v.) Bilal'e emretti. Bilâl kaamet etti. Resulü Ekrem cemaate sabah namazıni kıldırdı.[26] Namazdan sonra da: «Namazı unutup kılamayan onu hatırlayınca kılsın. Çünkü Allah Teâlâ kitabinda Beni hatırlayınca namazı kıl[27] buyurur» dedi.[28]
26. Zeyd b. Eşlem rivayet eder: Resûlullah bir gece Mekke yolunda konakladı. Kendilerini namaza kaldırması için de Bilâl'i vazifelendirdi ve uyudu. Ashab da uyudu. (Bir süre sonra) Bilâl da uyudu. Ancak güneş doğunca uyanabildiler. Uyanıp telâşa düşünce Resûlullah (s.a.v.) hemen bineklerine binmelerini, o vadiden çıkmalarını emretti, ve: «Bu vadide şeytan vardır» buyurdu. (Develerine ve atlarına) bindiler. Vadiyi geçtikten sonra, Resûlullah (s.a.v.) inmelerini ve abdest almalarını emretti. Bilâl'a da ezan okumasını veya kamet getirmesini söyledi. Resûlullah namazı kıldırdı, cemaate döndü. Korku ve heyecanlarını görünce onlara:
«Ey insanlar! Şüphesiz ruhumuzu Allah aldı (Bizi Allah uyuttu). Dileseydi ruhumuzu bize başka bir zamanda iade
ederdi. Bizi daha erken uyandırırdı.[29] Sizden kim uyuyakalır, yahut unutur da namazı kılanı azsa uyanınca, namazını vaktinde kıldığı gibi kılsın» dedikten sonra, Ebû Bekr'e dönerek: «Bilâl namaz kılıyordu, şeytan geldi onu yatırdı, ninni ile uyutulan çocuk gibi onu uyuttu.» dedi. Daha sonra Hz. Peygamber Bilâl'i çağırdı. Bilal, Resûlullah'in (daha önceden) Ebu Bekr'e haber verdiği şeylerin aynısını kendisine anlatınca, Ebu Bekr «Gerçekten senin Allah'ın Resulü olduğuna şahadet ederim» dedi.[30]
[26] Burada Resûlullah (s.a.v.)'ın uyandıktan sonra derhal namaz kılmayıp biraz gittikten sonra namaz kılmasının iki sebebi olabilir: a- Bilâl (r.a.)'ın, ezan ve ikameti ile bir kısım kişiler uyanmamış olabilirler, hepsinin uyanmasını sağlamak maksadiyle yola düşmüşlerdir. b- O vadide uyuyup kalmalarına şeytan sebep olmuştur. Şeytan olan bir vadiyi terk edip şeytan olmayan bir yere gitmek gayesiyle derhal namaz kılmamışlar, bir süre gittikten sonra kılmışlardır. Ancak biz, şeytanın bulunduğu yeri bilemeyeceğimiz için, hatırladığımız yerde namazımızı kılmalıyız. (Bâcî, Münteka, c.l, s.30)
[27] Taha süresindeki 14. ayeti kerîmenin bir meali de şöyledir: «Beni hatırlaman için namaz kıl.»
[28] Bu hadis, mürseldir; Müslim'de (Mesâcid, 5/309) mevsûl olarak yer almıştır. Ayrıca bkz. Şeybanî, 184.
[29] Resulü Ekrem bu sözü ile şu ayete işaret ediyor: «Allah (insanların) ölümü zamanında ruhları alır, ölmeyenlerin de uykuları sırasında. Böyle Ölümüne hükmettiği kimseninkini alıkor, diğerini belli bir vakte kadar gönderir. Bunda muhakkak düşünen insanlar için ibretler vardır.»» (Zümer sûresi, 42) «Uyku küçük ölüm» denilmesinin sebebi de budur.
[30] Bütün Muvatta râvîlerinin ittifakiyle hadis mürseldir.