- Uyumlu olmak

Adsense kodları


Uyumlu olmak

Smf Seo Versiyon , -- Seo entegre sistem.

Array
sumeyye
Tue 6 July 2010, 01:15 pm GMT +0200
Uyumlu Olmak

Sebepler zincirinde bir şeylere tutunarak tüketiyoruz ömrümüzü Her canlının ve farklı birer dünya olan insanoğlunun tutunmaya çalıştığı noktalar var şüphesiz Kalben bağlandığımız, zaman zaman maddiyatın ötesine de uzandığımız, kimi zaman ise mânâsına tam olarak eremediğimiz birçok şey Hep bir uyum ararız, yahut kendimizi uyduracak bir sebep… Bazen cismen, bazen de ruhen teyakkuzda kaldığımız, belki de gün içinde en çok konuştuğumuz şeydir, uyum adını verdiğimiz bağlanma şekli
Peki, neye uyum? Kime uyma? Yahut nedendir insanın uyumlu olma isteği? Önce cisimdeki tezahürüne bir bakalım: “Kişi kıyafetiyle karşılanır, liyakatiyle uğurlanırmış” Bu ifadenin tesir alanına göre uyum, belki de giyim ve kuşamda aradığımız kıstas Ağaların, paşaların hassasiyeti gibi olmasa da, özen ister elbet giyim kuşam Ve uyumlu olmalıdır birbiriyle, kuşanılan her bir parça Üstteki gömlek, alttaki eteğin rengini karşılamalı, ayakkabılar hiç değilse, kola takılan çantayla benzeşmeli Etek, gömlek işi de değil sadece Kulaktaki küpe, kol düğmesiyle uyumlu olmalı… Parmakta yüzük varsa, iki tektaş yan yana gelmemeli Aman ha, yüzüklü eli taşıyan kol da, mutlaka uyumlu bir bilezikle ziynetlendirilmeli… Mantoda da uyum dışına çıkılmasın! Mantoyla gören de uyumlu desin, mantoyu çıkarınca da uyum aksın ılgıt ılgıt… Değil mi ki insan kıyafetiyle karşılanır? Peki, liyakati de var mı bunun? “Uyumlu giyinmek sünnettir…” liyakatse, ölçüyü kaçırmamak da, herhalde yanıbaşında olması gereken diğer bir sünnettir Dolaplardan taşan kıyafetin haddi hesabı yoksa, israf kapımıza dayanmış da bizler onu tanıyamıyorsak, ne olur acaba uyumlu hâlimizin adı? Bir yazma bağlamışım başıma, anamın gül yüzü gibi İçine de istediğimden, gönlümün uyumundan olur almış bir bone Kimseler bakmamış da kime uyduğuma, kimseler merak etmemiş de Fatıma’ya (r anha) mı, Aişe’ye (r anha) mi benzemeye çalıştığıma; ama herkes görmüş uyumsuz oluşunu bonemin renginin… Eyvahlara götürmez mi bu renk körlüğü?
Giydiğimiz kıyafetlerin en küçük noktalarında bile uyum ararken, uyum anlayışımıza uymayanı tahkir edip gıybete batarken, nicedir diye sorduk mu hiç mânevî uyumumuz? Ayakkabıların etek, gömlekle uyumunu ayna karşısında saatlerce ölçerken, aklımıza geldi mi hiç az önce kıldığımız namazın miraca uyup uymadığı? Baktığımız yüzlerin, gördüğümüz gözlerin, oturup kalkmalarımızın mü’min sıfatına uyup uymadığını kaç kere düşündük acaba? Boş yere tüketilmiş vakitlerin, yarım kalan kitapların, duası edilmemiş namazların, tilâveti tamamlanmamış Kur’ân-ı Kerîmlerin Resulullah’ın (sas) çizdiği âsûde çizgiye hiç uymadığını söyleyebildik mi nefsimize? “Mânevîyata uyum bilmez nefsim, günahlara bu uyum nereye kadar?” diyebildik mi aynalara bağıra bağıra? “İyi hâl üzere yaratılmış benliğim, Rahmân’a ait olan ruhum, ötelere uyumumuz ne kadar?” diye akıttığımız ince yaşlar ömrümüzün neresinde? Bir hassas ruhlar vardı içimizde, bir de hissiz ruhlar… Öyle söylüyordu bağrı yanık münadi… Hassasiyetlerimizi o Sevgili’nin iklimine uyumlu kılıp, ruhumuzu onun yağmurlarında yıkayarak; “Sana uydum ey Allah’ın Habibi…” dediğimiz vakit ne zamandı? İşlediğimiz günahları hangi mazeret kılıfına uydurup da unuttuk? En son günahı hangi dünyalık uyum adına işledik? Yahut hangi şikemperver yanımızla yıktık ibadet neşvesindeki ruh dinamiklerimizi? Hangi yalancı uyumlar kandırdı Resulullah’a (sas) uyma yolunda ilerlerken? Hangi yalancı göze baktı gönül gözümüz? Helâl dairesi keyfe kâfi iken, hangi uykular girdi teheccütle aramıza? Hangi dünya meşgaleleri çaldı namaz insanı oluşumuzu? Hangi lezzetler unutturdu pazartesi-perşembe orucumuzu? Hangi zaaflarımız kaptı kaçtı, O’nun adını anlatmaya sevdalı vakitlerimizi? Nelere aldandık, kimlere uyduk?
Böyle işte asıl uyum mülâhazası, uyumlu olma sevdalısı olana… Kaşın, gözün; ipeğin, astarın; eteğin, gömleğin değil gönlün uyumuna bakmalı kalb aynasında Ukbaya bakan yüzüyle dünyaya sırtı dönük gönül eri olabilmekte marifet… Marifet, kul olup, Allah ve Resulü’ne (sas) uyumu cennetlere, ebedlere ve rıza-ı ilâhiye kadar taşımakta… Velhasıl asıl uyumlu olmak, kulluğa uyum sağlamakta


Arzu Çetin Ermiş