- Uygulamada Web 2.0

Adsense kodları


Uygulamada Web 2.0

Smf Seo Versiyon , -- Seo entegre sistem.

Array
hafiza aise
Sat 30 June 2012, 12:30 pm GMT +0200
Uygulamada Web 2.0
Hakkı ÖCAL • 62. Sayı / DOSYA YAZILARI


WEB 2.0’ın hepimizin hayatına yansıyan en önemli yanı, “Kullanıcı tarafından sağlanan içerik” (user-contributed content) olarak özetlenebilir. Kullanıcının sağladığı içerik, işlevsel olarak yapılanın ne olduğunu anlatıyor; ama biraz derin düşününce bu ifade, “kişilerin kendilerine ait olmayan sitelere ekledikleri içerik“ anlamına geliyor ki, sonuçta ortaya örneğin Facebook’ta sahip olduğumuz “profil” veya “sayfa” hakkında “bana ait olmayan site” tanımlaması çıkmış oluyor. Gerçek şu ki, bir mesh-up sitesinde (Web 2.0 ailesinden bir sitede) benim profilimi içeren sayfa benimdir ve ben bu bilgileri oraya başkalarının sayfalarına mesh-up olsun diye yazıyorum. Neden böyle bir şeyi arzu ediyorum? Çünkü eğer ben bu bilgileri sadece kendi imalatım olan bir siteye koymuş olsa idim, başka birisinin bilgisayarını her açtığında benim güncellediğim bilgilerime ulaşması için RSS gibi zor ve onun adına ilave çaba gerektiren eski teknolojileri kullanması gerekecekti. Oysa bana kendi sitesinde kendi profilimi oluşturma imkanı veren mesh-up sitesinin sağladığı otomasyon, çok daha hızlı bilgi alışverişi sağlıyor. Bana bu imkânı veren “site” neden benim kendi malım sayılmasın?

Fakat tümüyle kullanıcı üretimi olan bir içeriğe dayanan sitenin de elbette olumlu ve olumsuz noktaları olsa gerek. Fakat ben ne kadar kafa patlatsam bu işin olumsuz yanını düşünemiyorum. Web 2.0’ı gerekli kılan unsurlar olarak sıraladığımız şeyler birer geçici toplumsal merak ise, ve tarifi gereği bu şeyler geçtiği zaman, ortada bir talep ve ona bağlı bir arz kalmayacak ise, yine de bunu zaaf saymamak gerekir. Çünkü Web 2.0, kullanılan teknolojiler itibariyle, Web 1.0’ın “dot com” balonu gibi, patlayacak ve patladığı zaman hisse senedi ve tahvil borsalarını da beraberinde sürükleyecek bir yatırım gerektirmiyor. Fakat görüyoruz ki, Google gibi, Microsoft (MS) gibi, hatta Oracle gibi belli başlı yerleşik Bilişim Teknolojisi (BT) firmaları Web 2.0 ürünü girişimlere büyük paralar yatırmaya başladılar. Olsa olsa bu firmaların bu cesur yatırımlarından bekledikleri nema hasıl olmayabilir. Ki sonuçta bu olması beklenen kazançta kayıp olacağı cihetle, ne BT endüstrisine, ne de ona dayalı diğer kurumlara bir zarar vermez.

Bu başlık altında akla gelecek bir diğer soru ise “İçeriğinin tümünü kullanıcılarından alan bir sitede ideal yönetim nasıl olmalı?” olabilir. Böyle bir işe kalkışacak BT’ci kendisine, arkadaşlarına ve kendisini destekleyecek yatırımcılara bulabildiği bütün Web 2.0 kitaplarını okumalı ve okutmalıdır. Tim O'Reilly’nin, Web 2.0 ufkumuzu açan makalesini* iyice anlamak gerekir. Bu anlayışın bende doğurduğu yönetim tarzı şu olurdu: Sitenin yönetimi tamamen “hands-off” olmalıdır, yani içeriğe karışmamak esas olmalıdır. Kullanıcı üretimi içeriğin, geleneksel medya kuruluşları karşısındaki gücünü henüz bu gücü üretenler bile tam kavramış değil. Web 2.0’ın önemini abartmak şöyle dursun, bu suretle oluşturulan iletişimin neler getireceği, getirebileceği hakkında henüz tam düşünmeye başlamış bile sayılmayız. Geleneksel yayın organlarının, mesh-up sitelerden yaptıkları alıntılara veya BBC’den tutun, AP, Reuters, NBC, ABC, CBS gibi sadece ABD’de ve İngiltere’de değil, tüm dünyada geleneksel yayın organlarına içerik sağlayan kurumların “kullanıcı” dedikleri kişilere (Reuters haber ajansı sitesinin kullanıcısı kimdir acaba?) kendilerine içerik vermeleri için sağladıkları teşviklere bakarsak, “vatandaş gazeteci” (citizen journalist) kavramının nelere gebe olduğuna dair bazı ipuçları bulmamız mümkün olacaktır.

* http://www.oreillynet.com/pub/a/oreilly/tim/news/2005/09/30/what-is-web-20.html