- Uyandığında yaptığı dualar

Adsense kodları


Uyandığında yaptığı dualar

Smf Seo Versiyon , -- Seo entegre sistem.

Array
hafiza aise
Thu 21 July 2011, 08:45 pm GMT +0200
2- Uyandığında Yaptığı Dualar:

 

Uyandığında şöyle derdi:

"Bizi ölümümüzden sonra dirilten Allah'a hamdolsun. O'nun huzurunda toplanacağız.[818]

Hz. Âişe anlatıyor: Gece uyandığında on defa tekbir getirir, on defa hamd eder, ve on defa:Allah'ı hamdiyle eksikliklerden tenzih ederim.", on defa:  "Melik ve Kuddus olan Allah'ı eksikliklerden tenzih ederim." der, on defa istiğfar eder, on defa lâ ilahe illallah der, bundan sonra da on defa:

"Allah'ım! Dünya sıkıntısından ve kıyamet sıkıntısından Sana sığını­rım." der ve tekbir getirip namaza başlardı.

Yine Hz. Âişe anlatıyor: Geceleyin uyandığında şöyle derdi:

"Senden başka ilâh yoktur. Seni eksikliklerden tenzih ederim. Alla-hım! Günahlarımı bağışlamanı isterim, rahmetini dilerim. Allah'ım! îlmi-mi artır. Beni hidayete eriştirdikten sonra gönlümü dalâlete meylettirme. Bana katından bir rahmet ihsan eyle. Şüphesiz Sen, ziyadesiyle ihsan eden­sin." Her iki hadisi de Ebu Davud rivayet etmiştir.[819]

Hz. Peygamber (s.a.) uykudan uyanan kişinin ne demesi gerektiğim de bildirmiştir: Uykudan uyandığında:

"Tek Allah'tan başka ilâh yoktur. O'nun ortağı yoktur. Mülk O'nun-dur. Hamd O'nadır. O herşeye kadirdir. Allah'a hamdolsun. Allah'ı bütün eksikliklerden tenzih ederim. Allah'tan başka ilâh yoktur. Allah en yüce­dir. Güç ye kuvvet ancak Aliyyü'1-Azîm olan Allah'a aittir." der, sonra da: "Allah'ım, beni bağışla." derse veya bir başka şekilde dua [820] ederse, duasının kabul olunacağını; abdest alıp namaz kıldığında na'mazmın kabul olunacağını haber vermiştir.[821] Buharî rivayet etmiştir.

İbn Abbas, Rasûlullah'ın (s.a.) yanında geçirdiği geceyi anlatıyor: Hz. Peygamber (s.a.) uyandığında başını gökyüzüne doğru kaldırdı ve "Gökle­rin ve yerin yaratılışında...Allah'ın varlığını gösteren deliller vardır." âye­tinden başlayarak Âl-i îmrân sûresinin son on âyetini okudu[822] ve şöyle dua etti:

'Allah'ım! Hamd Sana. Göklerin, yerin ve bunların içindekilerin nurusun Sert; Hamd Sana. Göklerin, yerin ve bunların içindekilerin idarecisi-sin Sen, Hamd Sana. Sen Hak'sın. Va'din haktır. Sözün gerçektir. Sana kavuşmak haktır. Cennet haktır. Cehennem haktır. Peygamberler haktır. Muhammed haktır. Kıyamet haktır. Allah'ım! Sana teslim oldum. Sana inandım. Sana tevekkül ettim. Sana sığındım. Sana yöneldim. Davamı sa­na açtım ve Senin hakemliğine baş vurdum. Yapmış olduğum ve yapaca­ğım gizli - aşikâr bütün günahlarımı bağışla. İlâhım Sensin. Senden başka ilâh yoktur. Güç ve kuvvet ancak Aliyyü'1-Azîm olan Allah'a aittir."[823] Hz. Âişe anlatıyor: Geceleyin kalktığında şöyle derdi:

"Cebrail, Mikail ve İsrafil'in Rabbi, göklerin ve yerin yaratıcısı, gizli­yi aşikârı bilen Allah'ım! Ayrılığa düştükleri konularda kulların arasında Sen hükmedersin. İzninle hak yolunda ayrılığa düşüldüğünde beni doğruya ulaştır. Şüphesiz Sen dilediğini doğru yola eriştirensin."[824]

Hz. Âişe, "Namazına böyle başlıyordu." demiş de olabilir. Vitir kıl­dığında namazdan sonra üç defa:                         

"Melik ve Kuddûs olan Allah'ı eksikliklerden  tenzih ederim." der, üçüncü söyleyişinde sesini uzatırdı.[825]
 

[818] Buharî, 80/7, 80/8, 80/16, 97/13; Tirmizî, 3413; Ebu Davud, 5049; İbn Mâce, 3880; Ahmed b. Hanbel, Müsned, 5/385, 387, 397, 399, 407. Hepsi de Huzeyfe b. Yemân'-dan rivayet etmiştir. Ayrıca, Buharî (80/16, 97/13), Ahmed b. Hanbel (5/154), Ebu Zer'den; Müslim (2711) ve Ahmed (4/294, 302) Berâ b. Azib'den rivayet etmişlerdir.

[819] Birinci hadis: Ebu Davud, 5085; Senedinde Bakiyye b. Velîd vardır, tedlis yapan bir râvi olup hadisi mu'anan olarak rivayet etmiştir. Yine senedde yer alan Ömer b. Cü'-süm'ü İbn Hibbân'dan başkası sika kabu! etmemiştir. Nesâî'nin (3/209) bir başka yolla ve hasen bir senetle rivayet ettiği bir hadis vardır ki bu hadisi kuvvetlendirir.

İkinci hadis: Ebu Davud, 5061. Senedinde Abdullah b. Velid b. Kays et-Tücîbî vardır. Hafız İbn Hacer'in Tokrtb'At belirttiğine göre, bu râvinin hadisi leyyindir, yani hadis rivayetinde bu râvi gevşektir.

[820] Hafız İbn Hacer, Fethu'l-Bârî'de (3/33) diyor ki: Bu şekilde şüphe ifadesiyle (yani veya denilmek suretiyle) rivayet edilmiştir. İster onu, ister bunu söylerse anlamına gelmesi de muhtemeldir. Ancak birinci ihtimali İsmailî'nin rivayetindeki şu metin des­tekler: Sonra "Rabbim! Beni bağışla" derse günahları bağışlanır. Yahut. Hz. Pey­gamber (s.a.) : "Dua ederse, duası kabul olunur" buyurdu. Aİİ b. el-Medînî'nin riva­yeti ise şöyledir: Sonra "Rabbim! Beni bağışla." derse- yahut (Hz. Peygamber s.a.) dua ederse- buyurdu. Nesâî'nin rivayetinde yalnız birinci şık yeralmıştır.

[821] Buharî, 19/21; Ebu Davud, 5060; Tirmizî, 3411; îbn Mâce, 3878. "el-Aliyyü'1-Azim" sözü Buharî'de geçmemektedir. Ancak, İbn Mâce, Nesâî ve İbnü's-Sünnî'nin rivayet­lerinde bu söz sahih bir senedle nakledilmektedir.

[822] Buharî, 80/16, 97/13; Müslim, 763 (191).

[823] Buharî, 19/1, 97/8; Müslim, 769; Ahmed b. Hanbel,  1/358.           

[824] Müslim, 770; Tirmizî, 3416; İbn Mâce, 1357. Müslim'de hadisin baş tarafı şöyledir: Yahya b. Ebî Kesîr rivayet etti ki: Ebu Seleme b. Abdurrahman ibn Avf rivayet etti, dedi ki: Ümmü'1-mü'minin Âişe'ye sordum: Rasûlullah (s.a.) geceleyin kalktığı vakit namazına ne ile başlardı? dedim. Âişe: Geceleyin kalktığı vakit, namazına şu dua ile başlardı: "Ey Cebrail, Mikâil ve İsrafil'in Rabbi Allah'ım!..." dedi.

[825] Ebu Davud, 1430; Nesâî, 3/235; Ahmed, 3/406, 467, 5/123. Senedi sahihtir.

İbn Kayyim el-Cevziyye, Za’du’l-Mead, İklim Yayınları: 2/375-378.