sumeyye
Wed 27 January 2010, 09:38 pm GMT +0200
Uteybe´nin Bir Arslan Tarafından Isırılıp Öldürülüşü
Uteybe Kureyşîlerden bir ticaret kafilesiyle yola çıktı.
Zerka´[440] diye anılan bir yerde geceleyin konakladılar.
O gece bir arslan gelip çevrelerinde dolaşmaya başlayınca, Uteybe:
"Vay anam! Vallahi, Muhammed´in dediği gibi, bu beni yiyecek! Benim katilim İbn Ebi Kebşe´dir. Kendisi Mekke´de, ben Şam´da olsam da!" dedi.
Arslan o gece çevrelerinde dolaştıktan sonra dönüp gitti!
Arkadaşları Uteybeyi ortalarına alıp uyudular.[441]
Arslan geri geldi. Aralarından geçti.[442] Yavaş yavaş ve koklaya koklaya, Uteybe´nin yanına kadar vardı,[443] başını yakalayıp öyle bir ısırışla ısırdı ki, işini bitiriverdi![444]
Uteybe, can çekişirken:
"Ben size ´Muhammed insanların en doğru sözlüsüdür demedim mi?" diyerek ölüp gitti.[445]
Oğlunun arslan tarafından öldürüldüğünü işitince, Ebu Leheb de:
"Ben size ´Muhammed´in oğlum hakkındaki duasından korkuyorum dememiş miydim?" demiştir.[446]
4- Ukbeb. Ebi Muaytda, Peygamberimiz (a.s.)a düşmanlıkta ve işkence yapmakta müşrik lerin en aşırılarındandı.
Peygamberimiz (a.s.), ona:
"Ey Eban´ın babası! Senden gördüğümüz şeyleri sen daha kısmayacak, azaltmayacak mısın?"diye sorduğu zaman, Ukbe:
"Hayır! Sen üzerinde durduğun şeyi [peygamberliği] bırakıncaya kadar, kısmayacağım!" dedi.
Peygamberimiz (a.s.):
"Vallahi, sen ya bu davranışlarından vazgeçersin, ya da başına ansızın bir belâ gelip çatar!" buyur du.
Ukbe b. Ebi Muayt bir gün bir zenbile doldurduğu insan pisliğini Peygamberimiz (a.s.) m kapısının önüne dökmek isterken, Peygamberimiz (a.s.)ın halası Ervâ Hatunun oğlu Tuleyb b. Umeyr gördü. Hemen zenbilini elinden alarak, Ukbe´nin başına döktü!
Ukbe, Tuleyb´e yapışıp, onu çeke çeke annesi Ervâ Hatunun yanına götürdü. Ona:
"Oğlunun Muhammed yüzünden bana şu yaptığını görmüyor musun?" dedi.
Ervâ Hatun:
"Sen, ondan, bundan daha lâyık bir davranış mı beklerdin? O, onun dayısının oğlu olur. Mallarımız ve canlarımız Muhammed´in uğruna feda olsun!" dedi.[447]
[440] Zerka´, Havran´dadır. (Belâzurî, Ensâbu´l-eşrâf, t 1, s. 131)
[441] Beyhakî, Delâil, c. 2, s. 339, Heysemî, Mecmau´z-zevâid, c. 6, s. 19.
[442] Heysemî, Mecmau´z-zevâid, c. 6, s. 19.
[443] Belâzurî, Ensâbu´l-eşrâf, c. 1, s. 131.
[444] Belâzurî, Ensâb, c. 1, s. 131, Beyhakî, Delâil, c. 2, s. 339, Heysemî, Meanau´z-zevâid, c. 6, s. 19.
[445] Belâzurî, Ensâbu´l-eşrâf, c. 1, s. 131.
[446] Beyhakî, Delâilü´n-nübüvve, c. 2, s. 338.
[447] İbn Sa´d´dan naklen Belâzurî, Ensâbu´l-eşrâf, c. 1, s. 147.
M. Asım Köksal, İslam Tarihi, Köksal Yayıncılık: 1/358-359.