sumeyye
Fri 19 February 2010, 11:53 am GMT +0200
Useyd b. Hudayr´ın Abdullah b. Übeyy İçin Özür ve Af Dileyişi
Medine´ye doğru hareket edildiği sırada, Useyd b. Hudayr, Peygamberimiz Aleyhisselamın yanına vanp kendisine peygamberlik selamıyla selam verdikten sonra:
"Ey Allah´ın Peygamberi! Vallahi, bilinmeyen bir saatte hareket ettin. Sen böyle bir saatte yola çıkmazdın!?" dedi.
Peygamberimiz Aleyhisselam:
"Adamınızın söylediği şey sana haber verilmedi mi?" diye sordu.
Useyd b. Hudayr
"Hangi adam yâ Rasûlallah?" dedi.
Peygamberimiz Aleyhisselam:
"Abdullah b. Übeyy!" diye buyurdu.
Useyd b. Hudayr
"Ne söylemiş o?" diye sordu.
Peygamberimiz Aleyhisselam:
"O, ´Medine´ye dönersek, muhakkak, aziz olan zelil ve hakir olanı oradan çıkaracaktır demiş!" buyurdu.
Useyd b. Hudayr
"Vallahi yâ Rasûlallah! İstersen, sen onu Medine´den sürer çıkarırsın!
Vallahi, zelil olan odur! Aziz olan ise sensin!
Yâ Rasûlallah! Ona sen yine de şefkatle muamele buyur!
Vallahi, Allah seni bize getirdiği sırada, kavmi olan Hazreciler onun başına giydirecekleri krallık tacı için cevherler diziyorlardı! O, elinden saltanatı senin çekip aldığını sanıyor!" dedi.
Peygamberimiz Aleyhisselam, o gün, Müslümanlarla birlikte akşama kadar ve bütün gece yola devam etti. Sabah olup güneşin harareti bunaltmaya başlayınca, orada konakladılar.
Müslümanlar, yorgunluk ve uykusuzluktan, kendilerini yere atıp hemen uykuya daldılar. Peygamberimiz Aleyhisselamın böyle yapması, Müslümanları Abdullah b. Übeyy tarafından söylenmiş olan sözlerle uğraşmaktan alıkoymak içindi.
Peygamberimiz Aleyhisselam oradan kalkarak Müslümanlara Hicaz yolunu tutturdu. Bak´â diye anılan su başına indi.[24]
Peygamberimiz Aleyhisselamın Rifaa b. Zeyd b. Tâbût´un Öldüğünü Haber Verişi
Peygamberimiz Aleyhisselam, kendisinin ve İslâmiyetin azılı düşmanlarından olup.[25] münafıkların da sığınağı ve dayanağı bulunan Kaynuka oğulları Yahudilerinin büyüklerinden Rifaa b. Zeyd b. Tâbût´un öldüğünü haber verdi.[26]
Ubâde b. Sâmit, Abdullah b. Übeyy´e:
"Yâ Ebâ Hubab! Dostun öldü!" dedi.
Abdullah b. Übeyy:
"Hangi dostum?" diye sordu.
"Ölümü İslâmiyet ve Müslümanlar için bir fetih ve inkişaf olan kimse!" dedi.
Abdullah b. Übeyy:
"Kimdir bu?" diye sordu.
"Rifaa b.Zeyd b. Tâbut!" dedi.
"Eyvah! Vallahi olan oldu! Yâ Ebe´l-Velid! Onun öldüğünü sana kim haber verdi?" diye sordu.
Ubâde b. Sâmit:
"Resûlullah Aleyhisselam şu saatte onun öldüğünü haber verdi?" dedi.
Abdullah b. Übeyy son derece üzüldü. Kendisinin elleri yanlarına düştü![27]
[24] İbrı İshak.İbnHişam, Sîre,c.3, s. 304.
M. Asım Köksal, İslam Tarihi, Köksal Yayıncılık: 4/390-391.
[25] İbn İshak.İbnHişam, Sîre,c.2, s. 209.
[26] İbrı İshak.İbnHişam, Sîre,c.3, s. 304.
[27] Vâki cif, Megâzr,c.2, s. 423, Halebî, İnsânu´l-uvûn, c. 2, s. 600.
M. Asım Köksal, İslam Tarihi, Köksal Yayıncılık: 4/391.