- Urve b. Mesud un kanını bağışlaması

Adsense kodları


Urve b. Mesud un kanını bağışlaması

Smf Seo Versiyon , -- Seo entegre sistem.

Array
sumeyye
Mon 15 March 2010, 09:19 pm GMT +0200
Urve b. Mes´ud´un Kanını Bağışlayıp Kabile Arasındaki Kan Dâvâsını Önleyişi ve Yakınlarına Vasiyeti



Urve b. Mes´ud´a:

"Kanın hakkında ne yapılmasını uygun görürsün?" diye soruldu.[457]

Urve b. Mes´ud, iki tarafın yapmaya kalkıştıkları şeyi görünce, kendi kavim ve kabilesine:

"Sakın benim yüzümden çarpışmaya kalkmayınız!

Çünkü, ben bu hususta aranız düzelsin diye kanımı bağışlamış bulunuyorum. [458]

Bu bir şereftir ki; Allah beni bununla şereflendirmiştir!

Bu bir şehitliktir ki, bunu bana Allah göndermiştir. [459]

Ben şehadet ederim ki; Muhammed, Allah´ın Resûlüdür!

O, sizin beni öldüreceğinizi de bana önceden haber vermişti!" dedi. Sonra da, yakınları olan cemaate: [460]

"Resûlullah Aleyhisselamın yanında şehit olup, yanınızdan ayrılmadan önce Taif dışına gömülmüş bulunan şehitlerin yanına beni de gömmenizden başka, hakkımda yapacağınız birşey yoktur!" dedi. [461]

Urve b. Mesud´u, vasiyeti üzerine, Taif şehitlerinin yanına gömdüler.

Yüce Allah ondan razı olsun!

Urve b. Mes´ud´un şehit edildiği haberi erişince, [462] Peygamberimiz Aleyhisselam:

"Onun kavmi ile olan hali, Yâsîn sahibinin kavmi arasında olan haline benzer! [463]

Yâsîn sahibi kavmini Yüce Allah´a imana davet etmişti de, kavmi onu öldürmüşlerdi. [464]

Hamd olsun o Allah´a ki, ümmetim içinde Yâsîn sahibi gibi birini bulundurdu!" buyurdu. [465]

Yasin sahibi, Antakya halkından Habib b. Müreyy idi. Kendisi, yular yapma işiyle uğraşırdı.

Hastalıklı bir zâttı. Cüzzam, miskîn hastalığına tutulmuştu.

Kendisinin evi, şehir kapılarının yanında, şehirden uzakça bir yerde idi.

Kendisi, mü´min, eli hayra açık bir zâttı. Kazancını akşamleyin biraraya toplar, ikiye böler, kazancının yansıyla çoluk çocuklarını geçindirir, yarısını da yoksullara tasadduk eder, dağıtırdı.

Hastalığı, zayıflığı ve işi kendisini ibadetten alıkoymaz, minarede Allah´a gizlice ibadet ederdi.

Habib, kavmi olan Antakya halkının kendilerine gönderilmiş elçileri öldürmeye söz birliği ettiklerini haber aldığı zaman koşup yanlarına varmış, onlara Allah´ı hatırlatmış, kendilerini öğüüemiş, elçilere uymaya davet etmişti.

Antakya halkı ise, onu taşa tutmuşlar, ayaklarının altına alıp çiğnemişler, ve kendisi:

"Ey Allah´ım! Kavmime doğru yolu göster!

Ey Allah´ım! Kavmime doğru yolu göster!

Ey Allah´ım! Kavmime doğru yolu göster!" diyerek dua ede ede can vermişti . [466]

Yüce Allah ondan razı olsun!

Antakya halkı, Cebrail Aleyhisselamın bir bağırışıyla yok olmuştur.

Antakya şehrinin putperest halkına gönderilen elçiler ise İsa Aleyhisselamın üç havarisi olup, birisi Şem´un idi.

Bunlar, ilk önce, Habib´e rastlamışlardı.

Habib, onların kim olduklarını ve ne için geldiklerini sorup öğrendikten ve kerametlerini gördükten sonra, onlara hemen iman etmişti. [467]




[457] İbn İshak, İbn Hisam, c. 4, s. 182, Taberî, Târih, t 3,s.140,İbn Abdilberr, c. 3, s. 1066, İbn E ar, c. 2, s. 283.

[458] Vâkıdî, Megâzî, c. 3, s. 961, İbn Sa´d, Tabakâtü´l-kübrâ, c. 1, s. 312, c. 5, s. 504.

[459] İbn İshak, İbn Hişam, c. 4, s. 182, Vâkıdî, c. 3, s. 961, İbn Sa´d, c.1, s. 312, c. 5, s. 504, Taberî, c. 3, s. 140.

[460] Vâkıdî, c. 3, s. 961 İbn Sa´d, c. 5, s. 504.

[461] İbn İshak, İbn Hişam, c. 4, s. 182, Vâkıdî, c. 3, s. 961, İbn Abdilberr, İstiâb, c. 3, s. 1066, İbn Esîr, Kâmil, c. 2, s. 283.

[462] Vâkıdî, c. 3, s. 961, İbn Sa´d, c. 5, s. 504.

[463] İbn İshak, İbn Hisam, c. 4, s. 182, Vâkıdî, c. 3, s. 961, İbn Sa´d, c.5,s. 504, Taberi, c.3, s. 140, İbn Abdilberr, c. 3, s. 1067, İbn Esir, c. 2, s:. 283.

[464] Vâkıdî, c. 3, s. 961, İbn Sa´d, c. 5, s. 504, Taberi, c. 3, s. 140, İbn Abdilberr, c. 3, s. 1067, İbnEaV, c. 2, s. 83.

[465] Vâkıdî, c. 3, s. 961, İbn Sa´d, c. 1, s. 312, c. 5, s. 504, Hâkim, Müstedrek, c. 3, s. 616, Heysemî, Mecmau´z-zevâid, c. 9, s. 386.

[466] Heysemî, Mecmau´z-zevâid, c. 9, s. 386.

[467] Zemahşerf, Keşşaf, c. 3, s. 317, Kurtubf, Tefar, c. 15, s. 18.

M. Asım Köksal, İslam Tarihi, Köksal Yayıncılık: 7/207-209.