hafiza aise
Tue 15 April 2014, 10:43 am GMT +0200
ÜNİTE 11 DİN BİLİM İLİŞKİSİ
* Bilim ve dinde konulara bakış farklılığı özde değil görünüşte olan ve çeşitli değer yargılarından kaynaklanan farklılıklardır. Çünkü din ve bilim, hayata iki farklı açıdan bakma örneğini sunar.
* Bilim, esas itibariyle, olgu ve olaylarla uğraşır ve değer dünyasını dışarıda tutmaya çalışır.
* Dinde, birer defa vuku bulduğu ileri sürülen mucizelerin bilimin konusu gibi ele alınması bilimsel yaklaşımın ruhuna uygun değildir.
* Din, bilimden sürekli uzak tutulmak istenmiş, inanç esaslarına mahiyeti anlaşılamayan birtakım sıfatlar atfedilerek sorgulanmadan inanılması gerekli görülmüş; dolayısıyla, bilim adamları da din hakkında konuşmaya gerek duymamışlar hatta belli ölçüde de kaçınmışlardır.
* Tevrat metinlerinde geçen kozmolojik, biyolojik ve antropolojik vb. görüşlerin neredeyse tamamını reddetmektedir. İster istemez bu durum, Hıristiyanlığı da doğrudan etkilemiştir.
* Bilimsel verilerin ölümle hayatın sona erdiği yönündeki açıklamaları bu üç dinin ahiret inancıyla uyuşmamakta ve hatta onlar için ciddi tehdit oluşturmaktadır.
* Din-bilim ilişkisi deyince akla ilk gelen ve sorunlu bulunan alanlar genelde astronomi ve fizikle ilgili olan alanlardır.
* Doğuda da batıda da hiçbir düşünür “İslam bilime araştırmaya ters düşmüştür” dememiştir. Fakat batılı düşünürler İncil’de araştırma ve inceleme ve bilime karşı negatif yorum olduğu görüşündedir.
* İslam’da din ve din adamı halktan bilimden ve yaşamdan ayrı bir kurum olarak tasarlanmış değildir aksine iç içedir. Fakat Hıristiyanlıkta böyle değildir. İslam tarihinde din ile bilimin tartışma içinde olduğu pek görülmemiştir. İstisnai durumların ise sebebi dinin yorumlanış tarzından kaynaklanmaktadır. Yani kişilerce sınırlıdır.
* İslam dünyasında hemen hiçbir bilim ve fikir adamı, Kur’an’la ilmî açıklamaları hiçbir zaman karsı karsıya getirmemişlerdir. Onlara göre, Kur’an, bilim ve tefekkürü engellemek söyle dursun, hatta bilim ve tefekkürle uğraşmayı “farz” kılmıştır.