- Ümmetlerden seçmesi

Adsense kodları


Ümmetlerden seçmesi

Smf Seo Versiyon , -- Seo entegre sistem.

Array
hafiza aise
Sun 14 August 2011, 04:12 pm GMT +0200
7— Ümmetlerden Seçmesi:

 

Hz.Muhammed'in (s.a.) ümmetini diğer ümmetlere tercih etmiştir. Ni­tekim İmam Ahmed'in Müsned'mâç ve diğer hadis kitaplarında Behz b. Hakim b. Muaviye b. Hayde —babası— dedesi yoluyla aktarıldığı üzere, Allah Rasûlü (s.a.) buyurdular ki: "Siz yetmiş ümmete bedelsiniz. Siz, Al­lah katında onların en hayırlı ve en değerlisisiniz".[45] Ali b. el-Medinî ve Ahmed: "Behz b. Hakim'in babası ve dedesi aracılığıyla aktardığı hadis sahihtir." demişlerdir.

Bu seçimin eseri, onların davranışlarında, ahlâklarında, tevhid inanç­larında, cennetteki konak yerlerinde ve kalacakları makamlarında ortaya çıkmaktadır. Zira bu ümmet diğer insanlardan daha yukarıda, daha üstte bir tepe üzerinde olacak ve onlara o tepeden bakacaktır. Tirmizî'de Bürey-de b. Husayb el-Eslemî'den rivayet edildiğine göre Allah Rasûlü (s.a.): "Cennet halkı, yüz yirmi sıradır. Sekseni bu ümmetten, kırkı da diğer üm­metlerdendir." buyurdu.[46]Tirmizî: "Bu hadis hasendir." diyor. Sahih-i Müslim'de Cehenneme gönderilenler konusunda Ebu Saîd el-Hudrî'den ge­len bir hadiste Hz.Peygamber (s.a.):  "Canım elinde olan Allah'a yemin

ederim, gerçekten ben sizin cennet halkının yarısı olmanızı çok ümit ediyo­rum." buyurdu[47] ve bundan fazlasını söylemedi. Ya bu hadis daha sa­hihtir demeli, ya da Hz. Peygamber (s.a.) ümmetinin cennet halkının yarısı olmasını istedi, bunun üzerine Rabbi ona ümmetinin yüz yirmi saflık cen­net halkının seksen safını oluşturacağını bildirdi .[48] Şu halde iki hadis ara­sında bir çelişki yoktur. Doğrusunu en iyi bilen Allah'dır.

Allah'ın bu ümmete, başka ümmetlere bağışlamadığı ilim ve hilimi (yumuşak huyluluk) bağışlamış olması da bu ümmeti, Cenab-ı Hakk'ın üs­tün ve seçkin kıldığını gösterir. Bezzar'ın Müsned'indç ve diğer bazı hadis kitaplarında rivayet edildiğine göre Ebu'd-Derda diyor ki: Ebu'l-Kasim'ın (s.a.) şu hâdiseyi anlattığını işittim: "Allah Teâlâ, Meryem oğlu İsa'ya: Ben, senden sonra bir ümmet göndereceğim. Onlar başlarına sevdikleri bir-şey gelse hamdedip şükrederler. Başlarına hoşlanmadıkları birşey gelse — hilim ve ilim bulunmadığı halde— sevabını benden bekleyip sabrederler, buyurdu. İsa: Rabbim! Hilim ve ilim bulunmadığı halde bu nasıl mümkün olabilir? diye sordu. Allah Teâlâ; Ben onlara kendi hilim ve ilmimden ve­receğim, buyurdu.[49]


[45] Ahmed, Müsned, 5/5; İbn Mâce, 4288; Tirmizî, 3004. Senedi hasendir. Tirmizî: "Bu hadis hasendir" demiş; Hâkim ise sahih olduğunu söylemiş ve Zehebî de ona katılmıştır.

[46] Tirmizî, 2549; Ahmed, 5/347; îbn Mâce, 4289. Senedi sahihtir. İbn Hibbân ve Hâkim (1/82) sahih olduğunu söylemişlerdir. Bu konuda Taberanî'de İbn Abbâs, İbn Mes'ûd ve Ebu Musa'dan hadîs rivayet edilmektedir.

[47] Müslim, Sahih, 222. Ayrıca bu konuda Buharı ve Müslim'de (221)  İbn Mes'ûd'dan hadis rivayet edilmektedir.

[48] Hafız İbn Hacer, Fethu'l-Barî'de (11/336) diyor ki: Herhalde Hz. Peygamber (s.a.), Rabbinin merhametini düşünerek ümmetinin, cennet halkının yansı olmasını ümit edince Allah ona hem umduğunu verdi, hem de buna ilâve yaptı.

[49] Ahmed, Müsnedt 6/450. tsnâdı hasendir. Heysemî, bu hadisi Mecma'uz-Zevâid'ds kaydettikten sonra diyor ki: Hadisi, Ahmed, Bezzâr ve Taberanî (Kebîr ve Evsafta) rivayet etmiştir. Ahmed'in râvileri —Hasen b. Sevvâr ile Ebu'l-Halbes Yezîd b. Mey-sere dışında— Sahih-i Buharı râvileridir. Bu iki râvi de sikadır.

İbn Kayyim el-Cevziyye, Za’du’l-Mead, İklim Yayınları: 1/42-43.