- Ümit kapısı

Adsense kodları


Ümit kapısı

Smf Seo Versiyon , -- Seo entegre sistem.

Array
sumeyye
Wed 28 July 2010, 03:12 pm GMT +0200
Ümit Kapısı

“Bir nefes almak ve vermekten ibarettir hayat
Dikkat et her dem değil mi müddeti ömrü beşer…”

An’ların toplamı içine sıkışmış kocaman bir yaşam Dün yaşandı ve bitti, yarın ise henüz gelmedi Yalnızca yaşadığımız, içinde bulunduğumuz an var Adına yaşanmışlık dediğimiz onlarca şey bu an’lar içine sıkışmakta… Acılar, sevinçler, hüzünler, mutluluklar ve dahası bütün bir yaşanmışlık an içinde birbiri ile devri daim etmekte

Ömür dediğimiz yaşanmışlık içinde bazen başa çıkmakta zorlandığımız sorunlar bizi çepeçevre sarar Bazen her şeyin üst üste geldiğini hissederiz Bir sorundan kurtulamamışken, içimizde açılan o bir yarayı sararmamışken, yenileri ile derinden vuruluruz Acılar tahammül sınırlarımızı zorlar Böyle anlarda kişi derin bir yeise kapılır Yaşadığı bu acı, hayatını bu denli kuşatan sorunlar her zaman hayatında olacakmış gibi, üstünden zaman geçse de hem sorunlardan hem de sorunların verdiği acılardan hiç kurtulamayacakmış gibi hisseder Huzur ve mutluluğun artık kendisine çok uzak olduğunu bile düşünür Bu düşünce kişiyi zamanla sorunların karşında güçsüzleştirir Giderek güçsüzleşen insanda ufak bir sorunda bile eskisinden daha çok yıpranır, daha derinden sarsılır Tabiri caizse havadaki tozdan nem kapar hale gelir
Bugüne ve bugünün içine sıkışmış sorunlara bakarak yarının da bugünden farklı olmayacağını düşünmek insanın içinde her daim canlı tutması gereken ümidi sarsıntıya uğratır Halbuki Allah’tan ümidini yalnızca inanmayanlar keser Allah’a inanan bir kişi uğradığı musibetler karşısında sabır ve tevekkül ile durabilmeli ve Allah’tan ümidini kesmeyerek imtihan için geldiğimiz bu dünyada başımıza gelenlerin sabrımızı ölçüp derecemizi arttırmak için bize verilen sorunlar olduğunu düşünebilmeli…Bugüne bakarak karamsarlığa düşmenin mümin bir kula yakışmadığını kavramalı ve yarının bugün ile aynı olmayabileceğini, karanlıkların her zaman aydınlıklara gebe olduğunu düşünerek buna göre davranabilmeli…

Hz Mevlana “ Ümitsizlik tarafına gitme ümit kapıları vardır Zulmet cihetine meyletme güneşler parlamaktadır” Derken inanan bir insanın yaşadığı sorun ne denli büyük olursa olsun kurtuluşunu sağlayacak ümit kapılarının her zaman var olduğunu, önemli olanın bu kapıyı çalmayı bilmek olduğunu, sabır ve tevekkül ile Allah’a yönelen kişiye ümit kapılarının ardına kadar açılıp karanlık dünyasına aydınlıkların dolacağını anlatmak istiyor “ Nihayet her ağlamanın sonu gülmektir” Diyor

Malumdur ki gökyüzü ağlamazsa yeryüzü yeşermiyor Damlalardan yoksun kalan toprak kendi kuruduğu gibi üzerinde bulunan tüm nebatatı da kurutuyor Gökyüzünün göz yaşı yağmurlar olmalı ki yeryüzü yeşersin İnsanın gözünün yaşı akabilmeli ki gönle düşen ümit tohumları hüzün toprağını yarıp filize durabilsin Hayat bu! İçinde her şey yaşanıyor Hz Mevlana’nın dediği gibi:

“Şimşek çakar, gök gürler, yağmur yağar, seller akar Fakat birden bire bulutlar sıyrılır, hava açılır, güneş meydana çıkar, dünyanın yüzü güler Afaki olan şu hallerin vukua geldiği nasıl görülüyor ve tasdik ediliyorsa enfüste olması da muhal değildir İnsanın kederi olur canı sıkılır, yüreği daralır, gözünden yaşlar dökülür Lakin Allah’ın lutfü ile tecelli değişir, celali cemale tebeddül eder, biraz evvel ağlayan da o tecelli tesiriyle gülmeye başlar Binaenaleyh insan müteessir olduğu zamanlar yeise kapılmamalı çünkü:

“Ye’sin sonu yoktur ona bir kere düşer isen
Hüsrana düşersin, çıkamazsın edebiyyen”

Nasıl da peş peşe gelir bazen sorunlar Hayat; adı sorunlar olan bir bataklıktan kurtulma çabası ile geçmeye başlarÇırpındıkça daha çok battığını hisseder insan Sağına soluna bakar Tutunacak bir dal arar Bir dal ki, adı ümit olan, bir dal ki kurtuluşuna vesile olacak olan… Yarına bugünün penceresinden bakınca görülen yalnızca büyük bir belirsizliktir Belirsizlik kişiyi korkutur İyi olma ihtimaline kötü kalma olasılığı karıştıkça can yanar Bugünkü karanlık yarına vuracak, bugünü saran sorun yarını da kaplayacak düşüncesi insanı karamsarlığa düşürür Halbuki ümit kapısı var ve tarafımızdan pes etmeksizin çalınmayı bekliyor Mühim olan o kapıyı tıklatıp sonra açılmadı diyerek kapıdan uzaklaşmak değil; sabırla, ısrarla, ta ki açılana kadar o kapının önünde durabilmek Bugün değilse bir gün mutlaka o kapının bize ardına kadar açılacağı ümidini diri tutabilmek…Ancak pes edip karamsarlığa düşmezsek o kapı açılacak ve karanlıklarımıza aydınlıklar dolacak

“ Bostan kuyusunun inleyen dolabı gibi gözü yaşlı ol ki ruhunun sahasında yeşillikler bitsin” (HzMevlana)


 
ALINTI