- Uluslararası güçler korsanları istismar ediyor

Adsense kodları


Uluslararası güçler korsanları istismar ediyor

Smf Seo Versiyon , -- Seo entegre sistem.

Array
hafiza aise
Tue 19 June 2012, 04:04 pm GMT +0200
ULUSLARARASI GÜÇLER KORSANLARI İSTİSMAR EDİYOR
N. Zehra KÜÇÜKAĞA • 47. Sayı / DİĞER YAZILAR


Son günlerde çok sayıda ticarî gemiye küçük korsan grupları tarafından Haliç ve Aden’de silahlı saldırı yapıldı. Saldırılar, Kızıl Deniz’den Haliç Körfezi’ne ve Hint Okyanusu’na kadar uzanan bölgede bir güvenlik boşluğunun meydana gelmesine sebep oldu. Birkaç gün önce Hint Okyanusu’nda Yemen’in Saktara Adaları’na doğru giden bir Yemen gemisi kaçırıldı. Onun öncesinde, 36 ton buğday taşıyan İran’a ait bir yük gemisi ve petrol taşıyan bir Suudi Arabistan gemisinin Somalili korsanlar tarafından saldırıya uğraması hem bölgesel hem uluslararası tehlikeye işaret eden en büyük olaydı.

Suudi Arabistan gemisi “Sirius Star” 318 bin ton petrol taşıyordu. Uzunluğu 330 metre olan geminin ağırlığı Amerikan uçaklarını taşıyan nakliye araçlarından daha fazlaydı. Bu gemi Kenya’nın güney doğusunda yer alan Mombasa Limanı’na sekiz yüz kilometre mesafeden kaçırıldı. Mesele geminin yüz milyon dolar etmesi ve korsanların 25 milyon dolar fidyeyle yetinmesiyle sınırlı değil. Korsanların en büyük avı olan bu geminin uluslararası sularda ele geçirilmesi bu hâdisenin hangi boyuta ulaştığının bir göstergesi.

Bir yıl içerisinde, Hint Okyanusu, Aden Körfezi ve Somali Sahilleri’nde saldırıya uğrayan en az seksen üç yabancı uyruklu gemiden otuz üçü kaçırıldı; bunların on ikisi, üç yüz tayfasıyla birlikte hâlâ korsanların elinde bulunuyor. Bu baskınlar korsanların son üç yılda yapmış olduğu saldırıların toplamının en az iki katına ulaşmış durumda. Korsanlar kaçırdıkları gemilerin otuz üçünden fidye almayı başardı. Kenya Dışişleri Bakanı, korsanların sadece geçen yıl kaçırdıkları gemilerin karşılığında yüz elli milyon dolar elde ettiklerini açıkladı.

KAOSTAN AMERİKA SORUMLU

Korsan saldırılarının Somali’den Aden Körfezi boyunca uzanan en az on dört savaş gemisinin bulunduğu bölgede gerçekleşmesinin üzerine düşünmek gerekiyor. Bunların dördü NATO’ya, geri kalanı Amerika’nın beşinci donanmasına ait savaş gemileri. Üstelik Cibuti’de Amerikan-Fransız müşterek askerî üssü bulunuyor. Amerika’nın son dönemde Afrika için kurduğu ayrı bir askerî üssün yanında Kenya Sahilleri boyunca kıtanın ortalarına kadar uzanan sivil varlığı da söz konusu. Tabii ki sivil kurumları Amerikan Savunma Bakanlığı gözetiminde ve onun kontrolüyle sahada yer alabiliyor. Ama bütün bunlardan daha önemlisi Amerika’nın desteğiyle 2006 yılında Etiyopya’nın Somali’nin bir bölümünü işgal etmesi ve 1993 yılından beri bu ülkede yaşanan kaos, 3600 km uzunluğundaki Somali Sahilleri’nde meydana gelen korsan saldırılarında birinci derecede etkili oldu. 

Önce Amerika’nın açtığı savaş, ardından Etiyopya’nın saldırısı Somali Hükümeti’ni zayıflatarak merkezî otoritede bir boşluk yarattı. Somalili balıkçılar otorite boşluğundan yararlanan yabancı ticarî gemilerden ton balığı zengini kıyılarını koruyabilmek için silahlı müdafaaya girişti. Ortada yalnızca otorite bölünmesi ve ayrılıklar değil, Somali topraklarından çekilmeyi reddeden Etiyopya kuvvetleri var. Şimdi sahillerini yabancı ticarî gemilerden koruyan silahlı balıkçıların yerini, uluslararası sularda Suudi Arabistan’a ait petrol gemisini kaçıran, bölgeden geçen bütün ticarî gemileri tehdit eden korsanlar aldı.

Gözlemciler bu korsanların elinde bulunan sürat teknelerinin ateşli silahlarla donanmış olduğunu söylüyorlar. Ayrıca 14.5 milimetrelik uçaksavarları bulunan tekneler en büyük ticarî gemiye bile tehdit oluşturabilecek füze ve roket atarlara sahipler. Fransız gazetesi “Le Figaro” korsanların sürat teknelerinde uydu bağlantılı telefonlar bulunduğunu, zırhlı araçlar ve silahlı saldırılara karşı bombalar taşıdıklarını yazarken; Yemen Dışişleri Bakanı Ebu Bekir Kurbî de, Korsanların uydu bağlantılı telefonlar aracılığıyla gemilerinin güzergâh bilgilerine ulaştıklarını söyledi.

Yine Yemen Başkanı Ali Abdullah Salih büyük devletlerden ve komşu ülkelerden Hint Okyanusu’nun Aden Körfezi’nin ve Kızıl Deniz’in güvenliği için işbirliği talebinde bulundu. Ali Abdullah Salih, uluslararası toplumun Somali’nin yeniden yapılanması ve otoriteye kavuşması için çaba harcamadığı sürece sorunun bitmeyeceğinin önemle altını çizdi.

ULUSLARARASI GÜÇLER BÖLGEYE SAVAŞ GEMİLERİNİ YIĞIYOR

Aslına bakılırsa uluslararası çevreler böyle bir çözüm önerisi beklemiyordu. AB İngiltere öncülüğünde Aralık ayının sekizinde korsan harekâtlarını izlemek üzere bölgeye deniz kuvvetleri yollama kararı aldı. Aynı şekilde NATO, dört savaş gemisinden oluşan küçük bir donanmayı geçen ayın sonunda bölgeye göndermişti. AB, uçaklarla donatılmış beş-altı savaş gemisini bölgeye göndereceğini açıkladı. Aslında Amerika’nın beşinci donanmasının ardından bölgeyi Fransa, İspanya, Rusya, Hindistan ve Güney Kore’nin savaş gemileri doldurmuştu. Rusya’da geçtiğimiz günlerde buradaki varlığını sürekli kılabilmek için yeni savaş gemileri yollayacağını açıkladı.

Merkezi Londra’da bulunan Uluslararası Petrol Taşımacılar Birliği, deniz taşımacılığının yüzde doksanını oluşturan ticarî gemilere yapılan korsan saldırırlarının daha tehlikeli boyuta ulaşmasından önce Somali Sahilleri’nin kuşatılmasının şart olduğunu savunuyor. Tepkiler ve yardım talepleri fiilen sigorta şirketlerinin bölgeye giden gemilerin sigorta bedellerini arttırmasıyla başladı. Uluslararası Denizciler Birliği (IMO) 21 Kasım’da, gemilerin korsan saldırılarından korunabilmek için Süveyş Kanalı yerine Afrika’nın güneyinden dolaşması durumunda bir dizi protesto eylemlerinde bulunacaklarını açıkladı.

Muhtemelen bu beyanat üzerine Mısır Dışişleri Bakanı Ahmet Ebulğayt korsan saldırılarının ardından gelişen olayları izlemek için bir uzman heyeti kurdu. Kasım ayının yirmisinde Kahire, Kızıl Deniz’e kıyısı olan Arap ülkelerinin yanı sıra (Suudi Arabistan, Ürdün, Sudan, Mısır, Cibuti, Yemen) Somali geçici hükümetinin ve Arap Birliği’nin katılımıyla bir değerlendirme konferansına ev sahipliği yaptı. İkincisi Yemen’de düzenlenen toplantıdan sahanın uluslararası müdahaleye açık hâle getirilmemesi gerektiği vurgulandı. Amerika ise Güvenlik Konseyi’nden uluslararası müdahalenin yetkilerinin arttırılmasını istiyor.

KORSANLARI NE DURDURACAK?

Açıkçası problemin kökten çözümü, sorunun kaynağıyla yüzleşmekten geçiyor. Bu da Somali’deki otorite boşluğunun giderilmesi için ciddi çaba sarf edilmesiyle mümkün olacak. Otoritenin sağlanması ise öncelikle Etiyopya kuvvetlerinin Somali’den çekilmesine bağlı. Somali’nin bu meselede uluslararası kamuoyunun ve komşularının desteğine ihtiyacı var. Somali devletinin merkezî otoritesi, birliği ve kıyı güvenliği yeniden sağlandığında, sorun da başladığı noktada hallolacak.

Etiyopya’da düzenlenecek olan Afrika Zirvesi’nde Etiyopya’nın meseleye hangi ciddiyetleyaklaşacağını göreceğiz. Etiyopya, Amerika’nın desteğiyle iki yıl önce başlattığı savaş sonrasında Somali’nin parçalanmasına neden olan ülke. Aynı zamanda geri çekilmeyi reddediyor. Korsan saldırılarının bitmesi için en kestirme yol Somali’nin merkezî otoritesine ve kıyı güvenliğine kavuşmasından geçiyor. Şu hâlde asıl soru; Etiyopya’nın sorunun mu yoksa çözümün mü bir parçası olacağı?

Adis Ababa’daki Afrika Zirvesi ardından yanıtın ne olacağını göreceğiz. Fakat bundan da önce söylenmesi gereken Kızıl Deniz çevresindeki Arap ülkeleri eğer Kahire’de toplanmalarının ardından sorumluluklarını yerine getirmek için çaba harcamazlarsa uluslararası donanmalar, korsan faaliyetlerini bahane ederek, bölgenin kontrolünde söz sahibi taraflar hâline gelecek.

*Mısırlı gazeteci-yazar Mahmut İvaz, Arap dünyasını iyi tanıyan ve bu coğrafyanın nabzını tutan en önemli politik yazarlardan biri kabul ediliyor. Okuduğunuz yazı,  Londra’da çıkan  El-Hayat gazetesinden çevrilmiştir.