sumeyye
Mon 8 February 2010, 11:24 am GMT +0200
Ukbe b. Ebi Muayt´ın Boynunun Vuruluşu
Ukbe b. Ebi Muayt; müşriklerin, Peygamberimiz Aleyhisselama Mekke´de secdede iken yapılmay acak işkenceleri yapan azılılarından olup,[416] Kabe´de secdede iken Peygamberimiz Aleyhisselamı boğ maya kalkışmış, Peygamberimiz Aleyhisselam Hz. Ebu Bekir tarafından kurtarılmıştı .[417]
Peygamberimiz Aleyhisselam Mekke´den Medine´ye hicret ettiği zaman da, söylediği iki beyitte:[418]
"Hicret edip bizden uzaklaştın ey Kasvâ adındaki devenin binicisi!
Göreceksin pek yakında beni atlı olarak karşında!
Saplayıp duracağım mızrağımı, sulayacağım onu kanınızla!
Kılıç da, bırakmayacak sizin hiçbir örtülü yerinizi!" demişti.[419]
Peygamberimiz Aleyhisselam, onun bu sözlerini işitince:
"ALLAH´ım! Onu boğazlanacak yerinin üzerine yüzükoyun düşür!" diyerek ilenmişti.
Ukbe b. Ebi Muayt, Kureyş ordusunun bozguna uğradığı sırada, atının başını yenip kaçamamış; Abdullah b. Selime de onu yakalayarak esir etmişti.[420]
Irkuz-zabya´da bulunulduğu sırada, Peygamberimiz Aleyhisselam Ukbe b. Ebi Muayt´ın boynunun vurulmasını emir buyurunca,[421] Ukbe b. Ebi Muayt:
"Vâh, yazık bana ey Kureyş cemaat! Şunlar arasında, burada ne diye bir tek ben öldürülüyorum?!" dedi.
Peygamberimiz Aleyhisselam:
"ALLAH´a ve Resûlüne olan düşmanlığından dolayı!" buyurdu. [422]
Ukbe b. Ebi Muayt:
"Yâ Muhammedi Kavminden herkese yaptığını, bana da yap!
Onları öldürürsen, beni de öldür!
Onlara eman verirsen, bana da eman ver!
Onlardan kurtulmalık akçesi alırsan, benden de onlar gibi kurtulmalık akçesi al![423]
Yâ Muhammedi Sen beni öldürürsen, küçük çocuklara kim bakacak?" dedi.
Peygamberimiz Aleyhisselam:
"Ateş![424] Git ey Âsim b. Sabit! Vur onun boynunu!" buyurdu.
Âsim b. Sabit, gidip onun boynunu vurdu.[425]
Ukbe b. Ebi Muayt´ın boynunun Hz. Ali tarafından vurulduğu da rivayet edilir.[426]
Ukbe b. Ebi Muayt öldürülünce, Peygamberimiz Aleyhisselam:
"Vallahi, ALLAH´ı, Resûlünü ve Kitabını inkâr eden, Peygamberini işkenceden işkenceye uğratan, senin kadar kötü bir adam bilmiyorum! ALLAH´a hamd ederim ki; O seni öldürdü! Senin ölümünden dolayı gözümü aydın etti" buyurdu.[427]
[417] Ahmed b. Hanbel, Müsned, c. 2, s. 204, Buhârî, Sahih, c. 4, s. 240, Beyhakî, Delâilü´n-nübüvve, c. 2, s. 274, Zehebî, Târîhu´l-İslâm, s. 215.
[418] Vâkıdî, Megâzî, c. 1, s. 82, Beyhakî, Delâilü´n-nübüvve, c. 3, s. 94.
[419] Vâkıdî, Megâzî, c.1, s. 82.
[420] Vâkıdî, Megâzî, c. 1, s. 82, Beyhakî, Delâilü´n-nübüvve, c. 3, s. 94.
[421] Vâkıdî, Megâzî, c. 1, s. 114, Beyhakî, Sünenü´l-kübrâ, c. 9, s. 64, 65, Ebu´l-Fidâ, el-Bidâye ve´n-nihâye, c. 3, s. 305.
[422] Vâkıdî, Megâzî, c. 1, s. 114, Beyhakî, Sünenü´l-kübrâ, c. 9, s. 64, 65, Ebu´l-Fidâ, el-Bidâye ve´n-nihâye, c. 3, s. 305.
[423] Vâkıdî, Megâzî, c. 1, s. 114, Beyhakî, Sünen ü´l-kübrâ, c. 9, s. 64, 65.
[424] İbn İshak, İbn Hisam, Sîre, c. 2, s. 298, Vâkıdî, Megâzî, c. 1, s. 11 6, Beyhakî, Sünen ü´l-kübrâ, c. 9, s. 65, İbn Esîr, Kâmil, c. 2, s. 131, İbn Seyyid, Uyûnu´l-eser, c. 1, s. 265, Ebu´l-Fidâ, el-Bidâye ve´n-nihâye, c. 3, s. 305.
[425] İbn İshak, İbn Hişam, Sîre, c. 2, s. 298, Vâkıdî, Megâzî, c. 1, s. 114, Beyhakî, Sünen, c. 9, s. 65.
[426] İbn İshak, İbn Hişam, Sîre, c. 2, s. 298, Ebu´l-Fidâ, el-Bidâye ve´n-nihâye, c. 3, s. 306.
[427] Vâkıdî, Megâzî, c. 1, s. 114, Beyhakî, Sünenü´l-kübrâ, c. 9, s. 65.
M. Asım Köksal, İslam Tarihi, Köksal Yayıncılık: 3/373-375.