hafizvuslat
Fri 17 July 2009, 05:51 am GMT +0200
Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki:
* En hassas olacağımız nokta ölümle sonrası içindir. Çünkü orada üçüncü bir yer yok. Ya Cennet ya Cehennem. Ortası yok..
* (Peki) demenin tasavvuftaki tarifi, teneşir tahtasındaki ölü gibi olmaktır. Çevrilince döner, bırakılınca durur. Hiç bir itiraz ve müdahalesi yoktur. Tam teslim olmuştur. Yeryüzünde tam manasıyla, gerçek anlamda peki diyen Ebu Bekri Sıddık radıyallahü anh efendimizdir. Miraca inanmayan Mekkeli müşrikler, O akıllı adamdır diye gidip, kapısını çalarak (Senin efendin bir gecede Kudüs'e gidip geldiğini söylüyor...) dedikleri zaman, (O söylediyse doğrudur) diyor, kapıyı kapatıyor. Hiç akla, ilme danışmıyor, bir an tereddüt etmeden (Peki) diyor... İşte gerçek (Peki) budur. Bu teslimiyeti ile sıddıklık makamına yükselmiştir. Onun için (Peki) derken gerçek anlamını düşünmeli, öylece (Peki) demeli. (Peki) kelimesinin değeri, söyleyenin ihlası kadardır.
* Büyükler siparişle konuşmaz. Oradakilerin neye ihtiyacı varsa, Allahü teâlâ ona onu söyletir. Kendisi de bilemez ve farkına varamaz. Sadece kimin ne kısmeti varsa, Allahü teâlâ onun hatırına söyletir. Herkes rızkını böylece alır.
* Ahir zamanın cihadı fitne çıkarmamaktır.
* Anne baba bir evladından razı olursa Allahü teâlâ da ondan razı olur. Annenizin, babanızın, büyüklerinizin duasını alın. Dua, vasıtanın yakıtı gibidir. Yakıt olmazsa, vasıta gidemez. Onun için duaya inanmayan yarı yolda kalır. Bir adım ileriye gidemez. Siz siz olun, karıncaya da, sevdiklerinize de herkese de iyilik edin, müslümanların duasını alın.
* Bir mümine bir bardak su verenin, kul hakkı hariç bütün günahları affolur.
* Bir kimse evliya olsa, bozuk biri ile arkadaşlık yaparsa, kendisi de bozulur. İslamiyet, iyi arkadaş seçmek dinidir. Hatta iyi iş, iyi eş seçme dinidir. Kişi, ahirette sevdiğiyle beraber olur.
* En hassas olacağımız nokta ölümle sonrası içindir. Çünkü orada üçüncü bir yer yok. Ya Cennet ya Cehennem. Ortası yok..
* (Peki) demenin tasavvuftaki tarifi, teneşir tahtasındaki ölü gibi olmaktır. Çevrilince döner, bırakılınca durur. Hiç bir itiraz ve müdahalesi yoktur. Tam teslim olmuştur. Yeryüzünde tam manasıyla, gerçek anlamda peki diyen Ebu Bekri Sıddık radıyallahü anh efendimizdir. Miraca inanmayan Mekkeli müşrikler, O akıllı adamdır diye gidip, kapısını çalarak (Senin efendin bir gecede Kudüs'e gidip geldiğini söylüyor...) dedikleri zaman, (O söylediyse doğrudur) diyor, kapıyı kapatıyor. Hiç akla, ilme danışmıyor, bir an tereddüt etmeden (Peki) diyor... İşte gerçek (Peki) budur. Bu teslimiyeti ile sıddıklık makamına yükselmiştir. Onun için (Peki) derken gerçek anlamını düşünmeli, öylece (Peki) demeli. (Peki) kelimesinin değeri, söyleyenin ihlası kadardır.
* Büyükler siparişle konuşmaz. Oradakilerin neye ihtiyacı varsa, Allahü teâlâ ona onu söyletir. Kendisi de bilemez ve farkına varamaz. Sadece kimin ne kısmeti varsa, Allahü teâlâ onun hatırına söyletir. Herkes rızkını böylece alır.
* Ahir zamanın cihadı fitne çıkarmamaktır.
* Anne baba bir evladından razı olursa Allahü teâlâ da ondan razı olur. Annenizin, babanızın, büyüklerinizin duasını alın. Dua, vasıtanın yakıtı gibidir. Yakıt olmazsa, vasıta gidemez. Onun için duaya inanmayan yarı yolda kalır. Bir adım ileriye gidemez. Siz siz olun, karıncaya da, sevdiklerinize de herkese de iyilik edin, müslümanların duasını alın.
* Bir mümine bir bardak su verenin, kul hakkı hariç bütün günahları affolur.
* Bir kimse evliya olsa, bozuk biri ile arkadaşlık yaparsa, kendisi de bozulur. İslamiyet, iyi arkadaş seçmek dinidir. Hatta iyi iş, iyi eş seçme dinidir. Kişi, ahirette sevdiğiyle beraber olur.