sumeyye
Sun 15 July 2012, 02:11 pm GMT +0200
b) Ücret Miktarında Adalet:
İslâm'da çeşitli iş ve meslekler için maktu ücret miktarları belirlenmemekle birlikte, bunun iş akdi yapılırken tesbiti öngörülmüştür. Aksi halde iş akdi geçersiz olur ve işçi çalışmış bulunursa, çalıştığı süre için emsal ücrete hak kazanır. Meselâ, bir kimse ücret miktarı konu-şulmaksızın işe girse, bir ay çalıştıktan sonra, işveren düşük ücret vermek istese, işçi akdi bozabileceği gibi, çalıştığı bir ay için diğer işçiler 40 bin lira alıyorsa, o da aynı ücrete hak kazanır. Bu demektir ki, aksi kararlaştırılmamışsa geçerli olan, emeğin piyasa değeridir. Serbest iş rejimlerinde, rekabet şartları içinde işgücü arz ve talebinin karşılaşması sonucu oluşan işçi emek bedeline «piyasa fiyatı» veya «emsal fiyat» terimini kullanacağız. Nitekim alış - verişlerde, serbest rekabet sonucu arz ve talebin karşılaşmasiyle meydana gelen eşya satış bedeline de «piyasa fiyatı» veya «rayiç bedel» denir, işçinin emeğini satmasiyle, piyasadaki malların müşteriye satılması arasında büyük bir benzerlik bulunduğu için, emeğin değerini satım akdindeki satış bedeli ile karşılaştırmak istiyoruz,
İslâm hukukuna göre, alım - satımda yüzde hesabiyle maktu bir kâr haddi konulmamış, bunun miktarı arz ve talep durumuna göre oluşmak üzere piyasaya bırakılmıştır [391] Piyasa fiyatının yükselmesi arz ve talep dengesindeki bozukluktan ileri gelir.
Hz. Peygamber, piyasada fiyatların yükselmesi üzerine müdahale etmesini isteyen sahâbîlere şöyle cevap vermiştir :
«Şüphe yok ki, fiyat tayin eden, darlık ve bolluk veren, rızıklandiran ancak Allah'dır. Ben, sizden hiç kimsenin mal ve canına yapmış olduğum bir haksızlık sebebiyle hakkını benden ister olduğu halde, Rabbime kavuşmak istemem» [392]
Hz. Ömer (ö. 23/643)'in de kendi devrinde Hâtıb b. Ebi Beltea'dan üzüm fiyatlarını yükseltmesini istemesi, piyasa fiyatının ölçü alındığını gösterir. Ancak Ömer (r.a.) daha sonra Hâtıb'a giderek şöyle demiştir :
«Sana söylediklerim ne emirdir, ne de hüküm. Halkın iyiliği için söylenmiş sözlerdir. Nerede ve nasıl istersen satabilirsin» [393] Bu uygulama da fiyatların serbest rekabetle kendiliğinden oluşmasını öngörmektedir.
Ancak serbest rekabet rejimi kötüye kullanılır ve tüketiciler bundan zarar görürse fiyatlara müdahale edilerek narh konulabileceği görüşü, Tabiîler devrinden itibaren benimsenmiş ve daha sonraki yüzyıllarda geniş uygulama alanı bulmuştur [394]
İş akdi de, emeğin satımından ibaret olduğu için bu yönüyle, satım akdinin özelliklerini taşımaktadır [395] Bir
malın satış bedeli piyasa şartlarına göre serbest rekabetle oluştuğu gibi, emeğin fiyatı da, işgücünün arz ve talebi sonucunda oluşur. Satım akdinde, fiyatların karaborsacılık, tröst veya kartel [396] gibi gizli anlaşmalarla yükselmesi mümkündür. İş akdinde emek değerinin, başka bir deyimle işçi ücretlerinin sun'î olarak olumsuz yönde etkilenmesi daha kolaydır. İşçi zayıf durumda bulunduğu için, özellikle ilk işe girişte eşit şartlarla pazarlık yapabilme şansı azdır. Diğer yandan yaygın işsizlikten yararlanarak, emeğin değerinin çok düşük tutulmuş olmasıda muhtemeldir. Böylece ticaret hayatında görülen tröst ve karteller emek piyasasında da etkili olmuştur. İşte bu gibi dış etkilerden uzak olarak, işgücü arz ve talebinin eşit şartlar altında, serbest rekabetle karşılaşması sonucu oluşan işçî ücretleri emsal bedel sayılabilir. [397]
[391] Dr. Haindi Döndüren, İslâm Hukukuna Göre Alım Satımda Kâr Hadleri, s. 134 vd.
[392] Ebu Davud, Büyü': 49; Tirmizî, Büyü' : 73; İbn Mâce, Ticârât: 27; Dârimî, Büyü': 13; A. b. Haribel, c. II, s. 327, c. III, s. 85, 106, 286.
[393] İbn Kudâme, el-Muğnî, c. IV, s. 240.
[394] el-Bâcî, el-Müntekâ, Mısır 1331, c. V, s. 18; eş-Şevkânî, Neylü'l-Evtâr, c. V, s. 220; İbn Hacer el-Askalânî, Bülûgu'l-Merâm, Tere. A. Davudoğlu, c. III, s. 50.
[395] el-Kâsânî, age. c. IV, s. 202; Ali Haydar, Düraru'1-Hukkâm, c. I, s. 675, 676; es-Serahsî, el-Mebsût, c. XV, s. 74; İbn Âbidîn, Reddü'l-Muhtâr, c. V, s. 1; eş-Şâfiî, el Ümm, c. III, s. 250.
[396] Tröst: Müteşebbise mal sahibi adına hareket yetkisini veren bir vekâlet sistemidir. Kartel ise : Çeşitli firmaların aralarında rekabete yer vermemek ve piyasayı istismar etmek üzere kurdukları bir birliktir. Bunlar gizlice kurulan ve piyasa fiyatlarını sun'î olarak yükselterek haksız kazanç elde etmeyi amaçlayan anlaşmalardır. Bkz. F. Ergin, İktisat, s. 308-311.
[397] Dr. Hamdi Döndüren, Çağdaş Ekonomik Problemlere İslami Yaklaşımlar, İklim Yayınları: 170-172.