- Üç Aylara Hazır Mısınız

Adsense kodları


Üç Aylara Hazır Mısınız

Smf Seo Versiyon , -- Seo entegre sistem.

Array
hafiza aise
Thu 10 November 2011, 05:01 pm GMT +0200
Üç Aylara Hazır Mısınız?

Temmuz 2008 34.SAYI

Rahmetin sağanak olup yağdığı üç aylar dönemi, tövbe ve istiğfar edip yönümüzü yeniden Rabbimiz’e döndürmek için en güzel vesilelerden biridir. Bunun için, kulluk vazifelerimize her zamankinden çok dikkat ederek bu zamanı iyi değerlendirmeliyiz.

Allah (c.c), mekânlar içinde mukaddes mekânlar; zamanlar içinde de mukaddes zamanlar yaratmıştır. İşte o mukaddes zamanlardan biri de üç aylar diye bilinen recep, şaban ve ramazan aylarıdır. Dinimizce üç ayların önemi ve kıymeti pek büyüktür. “Allahım, recep ve şabanı bizim için mübarek kıl, bizi ramazana kavuştur” diye dua eden Peygamberimiz (s.a.v) üç aylardan recep ve şaban aylarını, ramazan ayının rahmet ve bereketinden azami istifadeyi sağlamak için ruhen, kalben, aklen, fikren, bedenen bir hazırlık dönemi olarak değerlendirmiştir. Üç aylar kendimizi denetleme, değerlendirme bakımından çok önemlidir. Geçmişimizin muhasebesini yapıp, geleceğe hazırlıklı olma gerekliliğinin tazelendiği zamanlardır. Allah’ın biz kullarına rahmetini bolca dağıttığı Regaip, Berat, Miraç ve Kadir gecelerini de barındırır.

Üç aylar içinde üç mübarek gece

Regaip Kandili: “Regaip” rağbet olunan; bol ihsan ve değerli hediyeler demektir. Recep ayının ilk cuma gecesi Regaip kandili olarak ifa edilir. Yüce Mevla’dan, amellerin hasat edileceği bu aylarda af ve mağfiret dilenildiği, hediye ve ikramlar beklenildiği için bu geceye “Regaip gecesi” denmiştir.

Miraç kandili: Terim olarak miraç, yukarı çıkmak, yükselmek anlamlarına gelir. Hicretten 1,5 yıl kadar önce recep ayının 27. gecesi Efendimiz (s.a.v), Cebrail vasıtasıyla Mekke’den alınmış, oradan Kudüs’teki Mescid-i Aksa’ya getirilmiştir. Efendimiz burada birçok peygamberle görüşmüş ve onlara imamlık yaparak namaz kıldırmıştır. Aslında Rasulullah’ın gerçek yolculuğu bundan sonra başlamıştır. Miraç gecesi adını işte bu yolculuktan alır. Hz. Peygamber (s.a.v) dünya üzerindeki yolculuğundan semalara doğru bir yolculuğa, hiçbir gözün görmediği ve hiçbir kulağın işitmediği, Allah’ın kendisine ve ümmetine birçok hediyeler vereceği bir yükselişe geçmiştir. Kur’an’ın anlatımıyla Rasulullah (s.a.v) Allah’a (c.c) iki yay arası mesafe kadar yakın olmuştur.

Berat Kandili: Şaban ayının 15. gecesi Berat gecesidir. Bereketli ve feyizli bir gece olması sebebiyle “Mübarek Gece”, günahların affolunması ve temize çıkarılması sebebiyle “Berat Gecesi” ve kulların ihsana kavuşmaları nedeniyle de “Rahmet Gecesi” gibi adlar da verilmiştir. Peygamber Efendimiz (s.a.v) bu geceyi Hz. Aişe (r.anha) validemize  şöyle anlatmıştır: “Bu gece Şaban’ın 15. gecesidir. Allah Teala bu gecede Kelboğulları kabilesinin koyunlarının tüyleri sayısınca insanları cehennemden kurtarır.” (Buhari) İnsanların bir sene içerisindeki rızıkları, zengin veya fakir olacakları ve ecelleri gibi mühim hususlar o gece içerisinde meleklere bildirilir. O geceyi ibadet ve taatle geçirmek ve namaz kılmak sevaptır. Peygamberimiz bu geceyi ibadetle geçirmiş ve Allah’a şöyle dua etmiştir: “Azabından affına, gazabından rızana sığınır, senden yine sana iltica ederim. Sana gereği gibi hamd etmekten acizim. Sen, kendini sena ettiğin gibi yücesin.” (Tergîb) Efendimiz (s.a.v) bizlere de şöyle buyurmuştur: “Şaban ayının yarısı (Berat gecesi) gelince; gecesini namazla, gündüzünü oruçla geçiriniz. Allah o gece güneşin batmasıyla dünya semasına tecelli eder ve şöyle der: “Benden af dileyen yok mu onu affedeyim; rızık isteyen yok mu ona vereyim; şifa dileyen yok mu, derman vereyim.”

Kadir Gecesi: Ramazan ayının son 10 gününde bulunan Kadir gecesinde Kur’an-ı Kerim inmeye başlamıştır. İslam’da en kutsal ve faziletli gece olan Kadir gecesi bin aydan daha hayırlıdır. Kur’an’da bu gecenin faziletini belirten müstakil bir sure bulunmaktadır. Bu surede yüce Rabbimiz söyle buyurmaktadır: “Doğrusu biz Kur’an’ı Kadir gecesinde indirmişizdir. Kadir gecesinin ne olduğunu sen bilir misin? Kadir gecesi bin aydan hayırlıdır. Melekler ve Cebrail o gecede Rablerinin izniyle her türlü iş için inerler. O gece, tan yerinin ağarmasına kadar bir esenliktir.” (Kadir, 1-5)

Peki bizler bu zaman dilimini nasıl değerlendirmeliyiz?

Öncelikle böyle zamanlarda kulluğumuzu gözden geçirerek, eksik ve hatalarımızı ele almalı ve bunları düzeltebilmenin yollarını aramalıyız. Üç ayları günahlarımızın affı için bir fırsat bilmeli ve bol bol tövbe ve istiğfarda bulunmalıyız. Özellikle Müslümanların içinde bulunduğu sıkıntıları düşünerek dua edip Allah’a yalvarmalıyız. Eğer kaza namazlarımız varsa bunları kılma yoluna gitmeli, kaza namazımız yoksa bile, çokça nafile namaz kılmaya çalışmalı ve özellikle geceleri iyi değerlendirmeliyiz. Çokça Kur’an okumalıyız. Akraba, komşu ve dostlarımızla yakınlığımızı bir kat daha arttırmalı ziyaretlerle onların gönlünü almalıyız. İmkânımız ölçüsünde sadaka vermeli, muhtaçlara yardım etmeli, yoksul öğrencilerin okuması için elinden tutmalıyız. Bu zaman dilimlerinde vereceğimiz sadakalar veya zekâtlarımız bize kat kat fazla sevap getirecektir.

Kulunun af dilekçesini kabul edecek ve beratını verecek sadece O’dur. Hudutsuz rahmetin sayısız tecellisi olan bu gecede, Yüce Allah’a şirk koşanlar ve mümin kardeşine haksız yere kin ve düşmanlık besleyenler hariç, yüce Mevla’ya yönelen her müminin affedileceği müjdelenmiştir.

Hüseyin OKUR